14 Kasım Dünya Diyabet Günü, tüm dünyada diyabet farkındalığını artırmak için önemli bir fırsat. Ancak, maalesef diyabet sadece bir gün değil, yılın her günü Türkiye'de ciddi bir sağlık tehdidi olarak büyümeye devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de yaklaşık 8.5 milyon kişi diyabet hastası. Bu sayı, ülke nüfusunun %10’undan fazlasına tekabül ediyor ve her geçen yıl artış göstermekte. Diyabet, sağlığı sessizce tehdit eden, günlük yaşam kalitesini ve uzun vadede yaşam süresini etkileyen bir hastalık olarak önümüzde duruyor.
DİYABETİN CİDDİYETİ
Diyabet, kan şekerini düzenlemek için hayati öneme sahip olan insülin hormonunun yetersiz üretimi veya etkisiz kullanımıyla ortaya çıkıyor. Tip 1 diyabet genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerle ilişkiliyken, Tip 2 diyabet genellikle sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve obeziteyle ilişkili. Özellikle Tip 2 diyabet, ilerleyen yaşla birlikte artış gösterse de son yıllarda gençler ve hatta çocuklar arasında bile yaygın hale geldi. Diyabetin yönetilmemesi durumunda kalp hastalıkları, böbrek yetmezliği, sinir hasarı ve görme kaybı gibi ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabiliyor. Bu da diyabetin yalnızca bir kan şekeri problemi olmadığını, tüm vücudu etkileyen sistemik bir hastalık olduğunu gösteriyor.
TÜRKİYE’DE DİYABETİN ARTIŞ NEDENLERİ
Türkiye'de diyabet oranlarının yükselmesinin birkaç ana nedeni bulunuyor. Öncelikle, fast food kültürünün yaygınlaşması ve işlenmiş gıdalara olan bağımlılık artıyor. Geleneksel beslenme düzeninden uzaklaşılması, yüksek kalorili ve düşük besin değerine sahip gıdaların daha fazla tüketilmesi, obezitenin önünü açıyor ve dolayısıyla diyabet riskini artırıyor. İkinci olarak, fiziksel aktivitenin azalması da önemli bir faktör. Özellikle büyük şehirlerdeki modern yaşam, insanları daha az hareket etmeye, saatlerce masa başında çalışmaya ve sonuç olarak hareketsiz bir yaşama itiyor.
DİYABETLE MÜCADELE VE FARKINDALIK
Diyabetin yönetilebilir bir hastalık olduğu, fakat erken teşhisin bu noktada çok önemli olduğu unutulmamalı. Diyabet farkındalığını artırarak, bireylerin sağlık taramalarını düzenli yapmaları, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz gibi koruyucu önlemler alması sağlanabilir. Ayrıca, diyabeti olan kişilere yönelik destek programlarının artırılması, hastaların yaşam kalitesini yükseltirken, komplikasyon riskini de azaltacaktır. Türkiye’deki sağlık politikaları, bu alanda büyük adımlar atmaya çalışsa da bireysel farkındalık her şeyin temelini oluşturuyor. Herkesin düzenli kan şekeri kontrolü yapması, sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemesi gerektiği unutulmamalı.
Dünya Diyabet Günü, bu konuda toplum olarak ne kadar bilinçli olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Diyabetin kontrol altına alınması için hepimizin üstümüze düşeni yapması, geleceğimiz için hayati önem taşıyor.
Kaynakça: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 Sağlık İstatistikleri Raporu
Sağlık Bakanlığı Diyabet İstatistikleri ve Hastalık Önleme Programları