Cengiz GÜLAÇ

O Madalyayı Öyle Bir Yere Taktı Ki?

Cengiz GÜLAÇ

            Sayın Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz hafta grup toplantısını Elazığ’da yapmıştı. Kılıçdaroğlu’nun Elazığ’a geleceği gün AK Parti ve MHP teşkilatları bazı billboardlara afişler asmıştı.

            Meseleyi bilmeyen yoktur ama yine de kısa bir özet geçeyim…

            Billboardlarda Kemal Beye 7-8 tane soru sorulmuştu. Asılan billboardlarda sorulan sorularda yorum yoktu. İddia yoktu. İma yoktu. Zan altında bırakmak yoktu…

            Sadece CHP’li yetkililerce söylenen sözler vardı. Bu sözler Kılıçdaroğlu’na hatırlatılıyordu ve söylenen sözlere Elazığ’da da sahip çıkıp çıkmayacağı soruluyordu. Hepsi bu.

            Aman Allah’ım! Yer yerinden oynadı. Elazığ Türkiye gündemine oturdu.

            CHP’lilerin ve medyasının tepkilerini bir yere kadar anlıyorum. Aslında anlamıyorum ve dahi birazdan kendilerine bazı sorular soracağım ama hadi şimdilik anlıyorum diyelim.

            Bizim memleket eşrafı beni şok etti! Asıl derdim bizimkilerle!

            İlk önce billboardlarda ne yazdığını hatırlatalım. Sonra devam ederiz…

            Tüm afişler ortak bir soruyla başlıyordu: “Kılıçdaroğlu buna cevap verebilir mi?

            Sorudan sonra da cevap verilmesi istenen ve CHP’lilerce söylenen sözler hatırlatılıyordu:

            “İktidara gelirsek İHA ve SİHA üretimi durdurulacak. Sezgin Tanrıkulu, CHP Milletvekili,

            LGBT Türk aile düzenini niçin bozsun ki! Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı,

            Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş özgür kalsın istiyorsanız CHP’ye oy verin. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı.

            YPG ve PYD vatanını korumak için bir araya gelen insanlar topluluğudur. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı,

            HDP’ye bakanlık verilebilir. Gürsel Tekin, CHP Milletvekili,

            Türkiye maalesef Azerbaycan’a yardım ediyor. Ünal Çeviköz, CHP Genel Başkan Yardımcısı,

            Diyarbakır Kürdistan’ın bir parçasıdır. Nevaf Bilek, CHP Parti Meclisi üyesi,

            Selahattin Demirtaş’ın göğsüne şeref madalyası takacağım. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı.”

            Söylenen sözler bunlar.

            Bu sözlere bin tane de ben eklerim ama neyse artık!

            Billboardlardan sonra bir yaygara kopartıldı, inanılır gibi değil. 6/7 Eylül olaylarını hatırlatanlar. Madımak göndermesi yapanlar. Sivas, Çorum, Maraş olaylarını söyleyenler…

            Neymiş efendim, provokasyon yapılmışmış!

            İyi de;

Kimsenin mezhebi üzerinden bir ayrışma yapılmadı,

            Kimsenin kapısına işaret koyulmadı,

            Kimsenin etnik kökenine bir hakarette bulunulmadı,

            Kimse sokağa çağrılmadı,…

            Adamlar her gün ama her gün bu sözleri ve dahi çok daha fazlasını söylüyor mu, söylemiyor mu?

            Neden rahatsız olduklarını ve hatalarını söyleyeyim mi?

            Son 4 yılda Elazığ’da oynanan makyajlı “Milliyetçilik Oyununun” makyajının akmasını istemediler!

            Adnan Oktar’ın Kedicikleri gibi!

            Makyajlı Kediciklere bakınca “Aslında bu Adnan Mehdi olabilir!” dedikten sonra Kedicikleri makyajsız gören memleket eşrafının hayal kırıklığı gibi!

            Paniklemelerinin sebebi bu milliyetçilik oyununun perdesinin inmesiydi.

            Hataları neydi biliyor musunuz?

            Elazığ’ın son kırk yılında milliyetçilik adı altında faşizm satan cazgırların da Recep Tayyip Erdoğan nefretiyle makyajları dökülmüştü!

            Bunu göremediler.

            Nerden, nerelere gelmişiz?

            Her biri benim için kıymetli olan sevgili Elazığ basınının emekçileri, kıymetli dostlarım;

            Bu şehrin ekranlarında, gazetelerinde PKK ve PKK sevici siyasetçiler hiçbir zaman yer bulamadı. İyi ki de yer bulamıyorlardı.

            Yahu, Kürt kelimesi bile yasaklı değil miydi?

            “Ben bu ülkeye sadakatle bağlı, Türk tarihinin bir parçası olmaktan şeref duyan Kürt kökenli bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım

            Demek bile mümkün değildi.

            Yalansa deyin ki yalan!

            Geldiğimiz yere bakın. Diyarbakır Kürdistan’ın bir parçasıdır diyenlere sözünü hatırlatmak ayıplanır hale gelmiş!

            Başını İP’lilerin çektiği bu güruhun ortak bir tek özelliği var:

            “Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı!

            Kusura bakmayın. Bu son ayıbınızı bir ömür hatırlatacağım.

            Osman Öcalan TRT’ye çıkıp da PKK’ya lanet okudu diye yıllardır etmediğiniz kalmadı. Ki, Sayın Cumhurbaşkanı haberinin olmadığını, yanlış olduğunu söyledi.

            Osman Öcalan; HDP’ye bakanlık verin, Diyarbakır Kürdistan’ın parçasıdır vs demedi.

            Her gün Habur’u anlat,

            Her gün Osman Öcalan’ı gözümüze sok,

            Her gün Cumhurbaşkanına ağza alınmayacak hakaretleri et…

            Provokasyon olmasın. Sözün sahibine sözünü hatırlatınca!...

            Bir anda cemaziyülevvellerini bilmiyormuşuz gibi hepsi birden güvercin yürekli demokrata dönsün!

            Hepimiz geri zekalıyız ya!

            Gelelim asrın golüne!

            Eski faşist, yeni güvercin yürekli demokratlar “Elazığ’a yakışmadı. Provokasyon olabilir.” falan diye dursun, Kılıçdaroğlu öyle bir gol attı ki!

            Gitti, özenle bir afişi seçti.

            “Selahattin Demirtaş’ın göğsüne şeref madalyası takacağım.

            Yazan afişin karşısına geçti. Gururla, sözüne ve söylenen tüm sözlere sahip çıktı.

            Kılıçdaroğlu Selahattin’in göğsüne madalya takabilir mi bilmiyorum ama bizimkilerin bir yerine öyle bir takti ki, kırk yıl krem sürseler acısı geçmez!

Yorumlar 1
Mustafa D. 26 Eylül 2022 12:12

⭐⭐⭐⭐⭐

Yazarın Diğer Yazıları