Sevgili okur, birkaç gün önce Metin Akpınar’ın sözlerine toplumun bazı kesimlerinden tepkiler yükseldi. Bugün tepki almayı göze alarak Metin Akpınar ile aynı fikirde olduğumu söylemek istiyorum.
Arz edeyim!
Önce kısaca Metin Akpınar ne demiş, bilmeyenler için özetleyeyim…
Akpınar Türkiye’nin cahil bir ülke olduğunu, ortalama eğitimin 5. Sınıf seviyesinde olduğunu söylemiş. Oran falan da vermiş galiba…
Sen misin bunu söyleyen! Başladılar adamı linç etmeye.
Bayanlar/baylar, dullar, evde kalmışlar!...
Akpınar haksız mı?
Bu ülkede cehalet olmasa, toplamda kaç seçim kaybettiğini unuttuğumuz bir insan ülkeyi yönetme iddiasıyla ortaya çıkabilir mi?
(Gerçi adamın hakkını yemeyelim. Son iki seçim ortada görünmemişti!)
Bu ülkede cehalet olmasa, ne yapalım, terlik aday olsa oy vereceğiz diyenler senle, benle aynı oksijeni zayi edebilir mi?
Bu ülkede cehalet olmasa, ülkenin başkentinde belediye başkanlığı yapmasına rağmen ülke meselelerine dair üç cümle bile kuramayan birisi ciddi ciddi kurtarıcı muamelesi görebilir mi?
Bu ülkede cehalet olmasa, Erbakan Hocanın mirasını biz temsil ediyoruz diyen sempatik tonton amca, Rahmetli Hocayı boncuk boncuk terletenlerle kol kola yürüyüp, ülkesinin Cumhurbaşkanının annesine küfür edip, inandığınız Allah’ınız belanızı versin diyen bir terbiyesize geçmiş olsun mesajı yayınlayıp muhafazakar rollerine bürünebilir mi?
Bu ülkede cehalet olmasa, nefsimi ayaklar altına alıp Erdoğan’ın saflarından kaçtım, bugün de yine nefsimi ayaklar altına alıp kendisinden randevu talep ediyorum diyen birisine, seni nefsinle azat ediyoruz denmez mi?
Bu ülkede cehalet olmasa, HDP ve PKK ile nikâh kıyanlar milliyetçi abla havaları basabilir mi?
Bu ülkede cehalet olmasa, maalesef Türkiye Azarbaycan’a yardım etti, Türkiye Akdeniz’de agresif bir tutum sergiliyor, S-400’ü neden alıyoruz, Yunanistan mı bize saldıracak, Demirtaş’ın göğsüne şeref madalyası takacağım, Diyarbakır Kürdistan’ın bir parçasıdır, YPG ve PYD vatanını korumak için bir araya gelen insanlar topluluğudur diyenler Atatürk’ün kurduğu partinin kapısının önünden geçebilir mi?
Bu ülkede cehalet olmasa, elli kere bir masa etrafında toplanıp, yemekler yiyip, dedikodu yapanlar halen daha Gültekin Uysal’ın ismini öğrenmez mi?
Yoksa Gürtekin miydi?
Güldiken!...
Neyse işte…
Akpınar millete cahil derken bunları kast ediyordu! Kendisiyle aynı fikirdeyim!...
***
Şimdi de gelelim işin ciddi kısmına…
Kırık dökük kanaatlerini kimsenin ciddiye almadığı Mine Kırıkkanat isimli bir kırık teyze var!
Mine teyze şöyle bir paylaşım yaptı…
Bir yerde otomobil bir koyun sürüsüne çarpmış ve 30 koyun telef olmuş. Mine teyze bu haberi paylaşıp “Gitti oylar..” demiş.
Sürekli Erdoğan ülkeyi kutuplaştırıyor, insanları ötekileştiriyor, diyorlar ya…
Kutuplaştırma dedikleri ne, biliyor musunuz?
Eskiden Metin Akpınar ve Mine Kırıkkanat gibi insanlar her gün bize hakaret ederdi.
Her gün ama her gün…
Korkudan kimse cevap vermezdi. Cevap verenin başına da gelmeyen kalmazdı.
İşte bugün, bize cahil diyene cahil diyebiliyoruz. Koyun diyene haddini bildirebiliyoruz.
“Aman ne olur? Ordu darbe yapıp götümüze cop sokar,…” demiyoruz!
(Son cümlede yazar “göt” kelimesini sosyolojik bir temelde kullanmıştır. Zira laik, seküler, Kemalist, aydınlanmacı, çağdaş olan insanlarınkine popo, kalça denirken, fakir, köylü, dindar, ayak takımınkine göt denir!)
Yani demem o ki sevgili okur,…
Kutuplaşmıyoruz, kutuplaştırmıyoruz…
Sadece özgürleştik,
Susmuyoruz,
Susmayacağız,
Korkmuyoruz,
Korkmayacağız…
Alışın artık!
Bizi özgür kılan Recep Tayyip Erdoğan’ı da, kıblesi belli olmayan bir avuç nefretin çocuğuna boğdurmayacağız…