Yazılarımızı takip edenler bilirler, denetimin bir ülkenin gelişmişlik düzeyindeki göstergelerden biri olduğunu hep dile getirmişizdir. Çünkü ülkemizdeki ekonomik, sosyal, psikolojik ve siyasi sıkıntıların büyük oranda denetimsizlikten kaynaklandığına inanıyoruz.
Denetimin tavizsiz uygulandığı ülkelerin hep gelişmiş ülkeler olduğunu görürüz. Zira gelişmiş ülkelerdeki ekonomik, siyasi ve toplumsal problemler denetim sayesinde ya çok azdır ya da hiç yoktur. Konuyu somut örneklerle açalım lütfederseniz.
Mesela ülkemizde vergi konusunda ciddi bir denetimsizlik var. Ne yazık ki ülkemiz adeta vergi kaçırma cennetidir. Birçok ticari kesim vergiyi tam anlamıyla vermemektedir. Oysa bir ülkenin ayakta durmasının en temel iki yönünden biri üretimse diğeri de vergi tahsilidir. Gelişmiş ülkelerdeki en hassas konu vergi vermektir. Bu ülkelerde hukuken en ağır cezalar vergi kaçıranlara verilir.
Meşhur gangster Al Kapon (Capone) kaçakçılık, fuhuş, kumar, adam öldürmek gibi mafyatik suçlardan değil de vergi kaçırmaktan suçlu bulunmuş ve yakalanarak kimsenin kaçamadığı Alcatraz ceza evine konulmuştu.
Yine Almanya’da vergiye ne kadar önem verildiğine dair bir anekdot anlatılır. Bir Alman fabrikatörün kızı bir Türk’e aşık olur ve babasının tüm karşı çıkmalarına rağmen Türk ile evlenir. Bir zaman sonra Alman kızın fabrikatör babası ölür ve kız fabrikanın başına geçer. Kız geçtikten sonra sonra fabrika zarar etmeye başlar. Alman kız ne yaparsa ne önlem alırsa alsın zarar etme katlanarak devam eder. Türk koca fabrikanın başına geçerse işlerin düzeleceğini ve fabrikanın kara geçeceğini ısrarla ifade edince kız dayanamaz ve Türk kocasının fabrikanın başına geçmesine izin verir. Gerçekten de fabrika kısa bir süre sonra zarar etmekten kurtulduğu gibi kar etmeye de başlar. Bu defa Alman kızı “ben neden başarısız oldum zeka problemim mi var” diye kendi kendisini yemeye başlar. Nihayet dayanamaz ve kocasının olmadığı bir gün fabrikaya gider muhasebe defterlerini incelemeye başlar. İnceleme sonunda bakar ki Türk koca vergi kaçırarak fabrikayı kara geçirmiş. Kız muhasebe defterlerini koltuğunun altına alarak doğruca Alman vergi dairesine gider; uğruna ailesini, babasını karşısına aldığı kocasını şikâyet eder, kocasının hapse girmesine sebep olur.
ABD, Almanya, İngiltere Belçika, Avusturya gibi Batılı ya da Japonya, Güney Kore, Singapur, Malezya gibi Uzakdoğu ülkelerini de işin içine katarak söyleyelim bu ülkelerde vergi kaçırmak denetimler sayesinde mümkün değilken, biz de denetleme olmadığı için vergi kaçırmak sıradan bir iş gibidir.
İşini doğru yapıp vergisini tam manasıyla ödeyenlerin karşısında saygıyla eğiliriz. Ancak verginin sağlıklı ödenmediğine dair bazı meslek guruplarıyla ilgili iddialar var. Bu meslek guruplarının hem kredi kartı hem de iban kullanmadıkları iddia ediliyor. Bunun gibi yine bazı esnafların aynı şekilde kredi kartı ve iban kullanmamalarını anlamak zor. Tekrar ifade edelim işini sağlam ve dürüst yapıp vergisini ödeyenlerin önünde şapka çıkarırız.
Dememiz o ki denetim olsa mesela bir yerden alışveriş yapıldığında fiş veya fatura alınıp alınmadığı kontrol edilse, kayıt dışı verginin toplanması ve vergi verme konusunda daha hassas davranılması sağlanmış olacak. Nasıl ki çalışanların vergileri peşin olarak bordrodan tahsil ediliyorsa, bazı meslek guruplarında vergi verme hususunda zayıf davrananlara da yaptırım uygulanarak vergi tahsili yapılabilir.
Yine, denetim zamanında ve yerinde yapılmış olsaydı adına sosyal fenomen denilen bazı kişilerin kara para aklamaları mümkün olmayacağı gibi vergileri de tahsil edilmiş olurdu.
Denetim sadece ticari alanda olmamalı elbette. Başta üniversiteler olmak üzere hem devlet kurumlarında hem de özel sektör kurumlarında ciddi denetleme eksikliği var. Üniversitelerin bazıları adeta işçi bulma kurumu gibi faaliyet gösteriyor. Akademik vakarı olmayan, birilerinin yakını olduğu ya da ideolojisinden olduğu için akademisyen yapılmış liyakatsiz birçok öğretim elemanı var. Aynı şekilde belediyelerin de ciddi bir şekilde denetlenmesi gerekir. Zira üniversiteler gibi bazı belediyeler de eleman alırken ne yazık ki hakka riayet etmemektedirler.
Sözün kısası bir ülkenin gelişmişliğinde denetim mekanizması oldukça önemli yer tutar. Hem ülkedeki kayıt dışı vergi kayıt altına alınmış olur hem de sosyal, siyasi ve psikolojik problemler en aza indirilmiş olur. Sağlıcakla…