Cemil TURGUT

GAYRETULLAH'A DOKUNDU

Cemil TURGUT

Bilindiği gibi YSK’nın İstanbul seçimlerini iptal etmesinin ve 23 Haziran’da seçimin yapılması kararının ardından hafta sonu tüm Türkiye, hatta başta Avrupa ve Amerika olmak üzere dünyanın büyük bölümü İstanbul seçimlerine odaklandı. Seçimi büyük oy farkıyla CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu kazandı.

 

On yedi yıllık Ak Parti iktidarının her halde en büyük hezimeti bu seçim oldu. Ekranlarda seçim sonuçlarıyla ilgili birçok analiz yapıldı hala yapılıyor. Bu sonucun sebepleri üzerine yapılan değerlendirmelerde ekonomiden tutun da, terörist başının mektubuna varıncaya kadar birçok sebep sıralanıyor. Üzerinde durulan sebeplerin büyük bir bölümü hemen herkesin üzerinde ittifak ettiği sebepler. Bütün bu sebeplere ek olarak kanaatimizce gözden kaçırılan en önemli sebep ise Ak Partinin ve Tayyip Bey’in Gayretullah’a dokunacak işler yapmalarıydı.

 

Peki neydi Gayretullah’a dokunan işler? Madde madde sıralayalım.

 


  1.   1.    Ak Partinin kuruluş felsefesini Tayyip Bey’in de içinde bulunduğu milli görüş geleneği oluşturmuştu. Ancak sonraki yıllarda gittikçe milli görüş geleneği dışlandı, ötelendi. Oysa  “94” ruhunu oluşturan, kapı gezerek oy toplayan, hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan milli görüş geleneğinden gelen insanlardı. İlk yıllarda konjonktürel davranıldığını, her kesimi kucaklama mesajı verildiğini belki anlamak mümkün. Fakat sonraki yıllarda derin ayrılıklarla bu durum devam etti. Erbakan Hoca'nın tabiriyle birkaç imalat hatasının dışında seçilen vekillerde ve belediye başkanlarında dava şuuru ve ruhu yoktu. Dolayısıyla yaptıkları işlerde Gayretullah’a dokunacak işler yaptılar. Kadrolara; işinin ehli olmayan, sıradan ve beceriksiz kişilerden atamalar yaptılar. Belediyelerde imar yolsuzluklarından tutun da maddi yolsuzluklara kadar birçok yolsuzluk aldı başını gitti. Denetleme yapılmadı, denetlemeye gelenlere ya tava ya da çiğ köfte ikram edilip geri gönderildiler.

 


  1. 2.   Üniversiteleri cemaatler, meşrepler, ideolojiler ele geçirdi ve istedikleri gibi at koşturdular. Kendilerinden olmayana üniversite kapılarını kapattılar. Rektör atamalarında ehliyet ve liyakate önem verilmedi. Öznesi yüklemi belli olan cümle kurmaktan aciz, hiçbir bilimsel özelliği olmayan bazı kişiler rektör olarak atandı. Bazı rektörler yakın akraba, tanıdık, eş dost ve çocuğunu alarak üniversiteleri aile üniversitesine ya da işçi bulma kurumuna dönüştürdüler. Üniversitelerle ilgili şikayetlere kulak tıkandı. Denetim yapılmadı, harcamaların hesabı sorulmadı. Bu da Gayretullah’a dokundu.

 


  1.  3.     Merkezi ve taşra bürokrasisine yapılan atamaların çoğu ehliyet ve liyakatten uzak, dava şuuru olmayan, üstüne üstlük Ak Parti felsefesiyle yolu kesişmemiş, hatta Ak Parti’ye hakaret eden tiplerden seçildi. Bu da Gayretullah’a dokundu.

 


  1. 4.      Yaklaşık dört bin üst düzey Fetöcü, elini kolunu sallayarak yüklü miktarda parayla(150 milyar dolar olduğu ifade ediliyor) ülke dışına kaçarken seyredenler, dindar kesim denilen içinde çocuklu birçok kadın da bulunan insanı hapse atılar. Suçlu olanın da kaçma şüphesi olanın da gözünün yaşına bakılmasın elbette. Ama hiç olmazsa çocuklu kadınlara biraz daha tolerans gösterilebilirdi. Bu da Gayretullah’a dokundu.

 


  1. 5.      Tayyip Bey danışmanlarını kendine yakın gerçek dava adamlarından seçmedi. Danışmanları da sürekli yanlış yönlendirdiler. İstanbul seçimlerini kaybettikleri halde “efendim bir şeyler olmuş olabilir” diyerek badem bıyıklarıyla sürekli ekranlarda dolaşanlar Tayyip Bey’i yanlış yönlendirdiler. Dilim varmıyor söylemeye ama danışmanlar ve badem bıyıklılar özellikle mi yanılttılar diyesim geliyor. Aklın yolu birdir. Seçime birkaç gün kalmışken terörist başından medet ummayı Tayyip Bey’e dayatan danışman iyi niyetli olabilir mi? Diyelim ki terörist başının Ak Parti’ye bir katkısı da olacak ve Ak parti İstanbul seçimlerini alacak. Peki seçim kazanmak için her şey mubah mı? Haram helal diye bir şey yok mu? Haram oylarla iktidar olsan ne olmasan ne? Bu da Gayretullah’a dokundu.

 


  1.   6.    Bir başka konu da Tayyip Bey’in ayrıştırıcı, ötekileştirici dilidir. Rakiplerine zaman zaman sert üsluplarla hitap etmesidir. Mesela Akşener’e seçim sathında hapishaneyi işaret etmesi. Oy oranı daha düşük olan Akşener birden birkaç puan daha yükseldi. Aynı yaklaşımı İmamoğlu’na da sergiledi. Vali'nin kendi hukuki sürecine dahil olarak seçimden galip çıksa da İmamoğlu’na hapishaneyi işaret etti. Halbuki Tayyip Bey kendisi de hapis yatmış, çile çekmiş ve kısmen bu mağduriyet üzerinden milletin bağrına bastığı birisidir. Bu da Gayretullah’a dokundu.

 

Elbette daha söylenecek çok şey var Gayretullah’a dokunan. Ancak bu köşenin de bir yazı kapasitesi var. Bütün bu eleştirileri samimi ve içten yaptığımı ifade etmek isterim. Dost acı söyler. Tayyip Bey’in acilen kendisine bir karargah oluşturarak hiçbir beklentisi olmayan gerçek dava adamlarından oluşan yeni danışmanlar hatta danışman deneyelim de dostlar oluşturması en iyisi olacaktır acizane.

 

Yazarın Diğer Yazıları