Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Zihniyet Değişmedikçe

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Zihniyet değişmedikçe, ‘değişmez’
Hayatın, ‘şer gibi görünen yüzü’
Söz yürekten beslenmezse ‘değişmez’
Beşeriz, ar gibi görünen yüzü

TEBESSÜM
Dostlara selâm, günleriniz aydın
Bir bahar serinliğinde, ‘tebessüm’
Gül bahçesinde, ‘goncalar apaydın’
Açsın, gönül dünyanıza tebessüm

NİYE İKİLİK
İnancım, “bir ol, diri ol, iri ol” der.
Birlikte, rahmet esintisi ‘hay’ der
Niye ikilik, ayrılık şaşarım;
‘Kabında durmaz fitne taşarım’ der.

EDEPSİZE BAK!
Türkiye’ye, ‘müstemleke gözüyle’
Talimat verecek edepsize bak!
Ülkeme, pusu kuracak sözüyle;
‘Soğuk savaş açacak’ yüzsüze bak!

VEBAL KİMİN
Yorgun düşer doktorum, günaşırı
Kazaya kurban gider, ‘vebal kimin’
İtidal der, inancım; ‘gitme aşırı’
İnsaf der, yasını tutar; Hekim’in…

AÇ GÖZÜNÜ
Aç gözünü, gönül gözüyle bir bak!
Dünyayı kirletir; ‘hırs, kin, ihtiras’
Kavgaymış, ‘nelerin kavgası’ bir bak
Ahvali, nesillere kalır miras…

SORARLAR
Sorarlar, ‘ne bıraktın evladına’
Hayırla yâd edilmenin adına!
Evlad-ı fatihan, şanlı bir nesil;
Ancak erersin, dünya muradına…

ZIDDIYLA BİLİNİR
Her şey, ‘zıddıyla bilinir’ âlemde
Hâk-Batıl kavgası, bu âlemde
İyiler-kötüler bir arada yaşar;
Hakk’ın aynası, ‘gönül bu âlemde
***
 SELİMİYE’DE YAŞAMAK
Harçtan kaftan giymiş, sütunlar mermerden başlar
Kesilmiş, biçilmiş, yontulmuş içiçe taşlar
 Zevk, estetik vermiş; kemere çatılan kaşlar
Gök kubbe çakılmış, Selimiye’de nakışlar

Hem sâla, hem sıla yükselir şol minareden
Nice kola uğurlanan şanlı arifeden
Âminlerle yola, nurdan heykeller serpilmiş
‘Mübarek ola…’ yakarışı ol minareden

Nizam davasında, ‘kubbedir ebedi eser’
Gönül havasına miraçtır bizdeki neşter
Kösler vurula dendi mi, ‘kaynar Selimiye’
Canlar pahasına yine açtır salalar…
***
YÜCE ÜLKÜN
Anlat bana ecdadını bir defa olsun
‘Ben kimim’ sorusu hayatınla bir olsun
Unutma! Unutulmak ölümden beter
Ki, seni yaşatacak ‘yüce ülkün’ olsun

GÖNÜL MAKAMLARI
Sanma gönül makamları viranedir 
Dünyalar, ondaki ‘alem..’ divanedir 
Âşıkta kâinat, bir ırmak misali; 
Cemali görmeyen gözler, bigânedir…

AT ÜSTÜNDE YILDIRIM
At üstünde yıldırım, karanlığı yırtan ses; 
'Bre Doğan...Dayan...Yettim..' günü sarsan nefes 
Kızaran ufuk, sanki cehennem misali 
Niğbolu, şecaatin küfre attığı kafes

ŞU ÂLEMDE
Zehir kusan diller gördük şu âlemde 
İnkâr eden eller gördük, nice kalemde 
Bir tufan yetti, zulmün sarayına; 
Hala ibret almayan başlar, ne âlemde! 

İSA YUSUF ALPTEKİM
İsa Yusuf Alptekin, burçlara selam durdu 
Öz vatanından uzak, dertlere selam durdu 
Hak katına yürüdü, dostlar sardı bayrağa; 
Ak tolgalı yiğitler, ruhuna selam durdu! 


 

Yazarın Diğer Yazıları