Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Yiyiniz İçiniz İsraf Etmeyiniz

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

İsraf sözlükte, “Boşa gitmek, lüzumsuz yere harcamak;
Saçıp savurmak, gerçek ihtiyacı aşan tüketim, ölçüyü taşırma…”
İsraf kelimesinin zıt anlamlısı, ‘tutumluluk’ kelimesidir.
İsraf kelimesinin eş anlamlısı, ‘müsriflik, savurganlık, tutumsuzluk’
Allah Resulü (sav), “tutumlu olan muhtaç olmaz!”
Sahabeyi, Kamil insanları niye örnek almayız!
Onlar gayet sade, mütevazı bir hayat sürdüler.
Osman Gazi’nin bıraktığı miras nelerdir;
“zırhı, bir çift çizme, birkaç tane sancak, bir kılıç, bir mızrak,
Bir tirkeş(kiriş), birkaç at, üç sürü koyun, tuzluk ve kaşıktan ibaret!”
Bu millet; Cihan Devletini, ‘israf temelleri üzerinde’ kurmadı!
Hz. Ali (kv.), “iktisat az şeyi çoğaltır, israf çok şeyi azaltır!”
Ecdat ne diyor, “ayağını yorganına göre uzat!”
İktisat, ‘ailede başlar’  Beyler, ‘efradına rol model olur’
Sokrates, “müsriflikten kurtulmanın tek çaresi;
Masrafları kısarak kendi kendinize borç vermektir!”
2400 yıl önce yaşamış bulunan Sokrates,
Günümüz insanına ‘iktisadi reçete’ sunuyor!
Hz. Ömer (r.a.), “Birkaç güne yetecek bir rızkı,
 Bir günde harcayan hane halkına ben buğz ederim!”
Genel bir kaidedir, “iktisat eden zenginleşir, israf eden fakirleşir!”
Ve hele, ‘üretmeyen bir toplumun israf batağı…’
O bataklık nasıl ve ne şekilde kurutulabilir?
Kur’an bizlere yol gösteriyor. Ufkumuzu açıyor.

Kur’an da, ‘israfla ilgili’ 6 ayet geçiyor.
İsra Suresi 26 ayette şöyle buyrulur,
“Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver.
Bununla beraber malını saçıp savurma” 
Zekât ve Sadakalar,  servetin veya kazancın,
‘Koruyucu birer zırhıdır…’
Zekât ve Sadakalar aynı zamanda,
‘Sosyal barışın da…’ anahtarıdır!
Bütün bunlar yapılırken, 
Belli bir ölçü ve terazi ortaya konuyor;
Ve bizlere, ‘ölçüyü’ koruyun deniyor!
İsra Suresi 27 ayette şöyle buyrulur,
“Çünkü (malını) saçıp savuranlar, şeytanların kardeşleridir.
Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür” 
İmam-ı Azam, “israf etmede hayır, hayırda israf olmaz!”
11. Abdülhamid, “ülkeleri iflasa sürükleyen amillerin başında israf gelir!”
Kişinin/ bireyin/ ailenin/ toplumun düşmanı, ‘israfıdır’
İktisat, ‘nimete hürmettir’ İsraf,  ‘nimeti hafife almaktır’
Hayatın her safhasında, ‘edepli’ olmak;
Vakarımızı koruma gereğini düşünüyoruz.
Hz. Ömer, “herkese israf olarak canının her istediğinin alması yeter!”
Ah! Vurdumduymaz tavrımız, heveslerimiz, ısrarla israfta yarışımız…
A’raf Suresi 31 ayette şöyle buyrulur,
“Ey Âdemoğulları! Her mescide gidişinizde güzel elbiselerinizi giyin 
Ve yiyin, için, fakat israf etmeyin, çünkü Allah israf edenleri sevmez.” 
Kur’an bizlere yol gösteriyor, önümüze ışık tutuyor;
Nimetin değerini bilmek, şükrünü eda etmek!
Hadis, “Bir ırmaktan abdest alırken bile suyu israf etmeyiniz!”
21 asır! Küresel ısınma… Kuraklıkta geldiğimiz vahin durum!

Furkan Suresi 67 ayette şöyle buyrulur,
“Hem onlar ki, harcadıkları zaman ne israf ederler,
Ne de cimrilik ederler; (harcamaları) bu (ikisi)nin arasında orta bir yol da olur”
Adolf Loon, “bir ulus ne kadar süslü ve gösterişli şeylerle o kadar savurgandır!”
Gösterişi/ çalımı/ caka satmayı bırakacağız!
İsraftan şiddetle kaçarken,  ‘Tasarruf eden…’  toplum olacağız!
İsraf eden bir toplumda, ‘Yardımlaşma kültürü de ölür’
Bizler değerlerimizi, ‘verim ekonomisiyle’ koruyabiliriz!
İnancımız, ‘bireysel zenginlikle’  birlikte;
Toplumun genel refahını da öngörür…
İsraf eden bir toplum, ‘zenginleşmez…’
Bunun tamamen aksi, ‘fakirleşir…’
Türkiye’nin bugün içerisine düştüğü en büyük sıkıntı;
Toplumun, ‘israfa yönlendirilmiş’ olmasıdır!
Tasarrufu nasıl tarif edelim;
Birden fazla ışığın birini söndür;
“Ülken daha fazla aydınlansın!”
Bir tuğla da sen koy;
“Bir cami, bir okul duvarları seninle yükselsin!”
Bir fidan da sen dik;
“Gelecekte meyve/ veya gölge veren bir ağacın olsun!”
İnancımız ne güzel tarif ediyor,
“Her iyilik bir sadakadır”
İsrafta veya husumette değil,
İyilikte, kalplerin yumuşamasında birbirimizle yarışalım.
Bizim en büyük handikabımız, İSRAF…
Bir vurgu yapılır; “doğu gibi üretip, batı gibi harcıyoruz” 
Burada neyi harcıyoruz, ‘kaynaklarımızı cömertçe savuruyoruz’ 
Bugün aileler olarak,  cemiyet olarak ve devlet olarak; 
Borç batağı içerisinde savruluşumuzun ana sebebi daha iyi anlaşılıyor değil mi? 
Ayaklarımızı hiçbir zaman yorganımıza göre uzatmadık ki! 
Türkiye’nin yıllar boyu kendi ana sermayesini sülük gibi emen, 
‘faize ödenen’ paralar, İSRAFTIR!
Milletçe sözün bittiği yerdeyiz! 
Kur’an’da buyruluyor, “Allah israf edenleri sevmez!”

Yazarın Diğer Yazıları