Şüphesiz ki, Türkiye’nin gündeminde,
“Aralık-2021 ayı enflasyonu…”
“Memur ve emeklilerin alacakları zamlar…” vardı.
03 Ocak 2021 tarihinde, “Aralık 2021 enflasyonları açıklandı!”
Yıllık enflasyon, yüzde 36, 08 olurken;
Aralık 2021 ayı enflasyonu, yüzde 13.58 olacaktı!
Artık Türkiye’mizde, ‘korkulan oluyordu’
Çalışanlarımız, emeklilerimiz pür dikkat, “Ocak-2022 maaş artışlarına” dikkat kesilmişlerdi!
Artık, ‘en düşük emekli maaşı 2 bin 500 liranın altında olmayacaktı’
Memurlara, yüzde 30.5 maaş artışı sağlanacaktı…
İşçi ve Bağ-Kur Emeklilerine ise, ‘yüzde 25.48 zam verilecekti’
Türkiye de, Aralık 2021 ayı açlık sınırı, “4 bin 13 Lira…”
Ülkemizde yoksulluk sınırı ise, “13 bin 073 lira…”
Bütün bu veriler, “4 kişilik bir aile için…”
2021 yılı Ocak Ayı, “enflasyon yüzde 14.97…”
2021 yılı Aralık Ayında, “enflasyon yüzde 36,8’lere tırmanıyor!”
Ülkemizin mutlaka en kısa zamanda, ‘sıkıntıları atmasını arzu ediyoruz!’
Bizim, ‘olmazsa olmazımız…’ istikrardır.
Sevindirici olan nedir, “2021 yılı ihracatımızın 225 milyar doları aşmasıdır!”
Elazığ Şehrimizin 2021 yılı ihracatı, “335 milyon 893 bin dolar…”
Bizim Teklifimiz, Elazığ Şehrimizde sektörleri masaya yatıralım…
Gerekirse, ‘her sektör bazında çalıştaylar…’ düzenleyelim!
Elazığ Şehrimizin, “bir milyar dolar…” niye olmasın?
Elazığ Şehrimize yıl içerisinde, “bir milyon turist…” niye gelmesin?
Her şeyden önce şunu ifade etmeliyim, “Türkiye zor bir coğrafya…”
1071 Malazgirt’ten, Milli Mücadele yılları ve sonrasına kadar düşünelim!
Destan Şairimizin, “Meydan Şiiri…” o kadar nefis ki! O şiirde;
Malazgirt’ten Sakarya’ya kadar bizleri getiriyor.
Bu meydanlar bizlere, ‘şehadeti ve hürriyeti…’ kazandırmıştır.
Orhan Şaik Gökyay’ın, “Bu vatan kimin” şiiri o kadar içli yazılmış ki;
“Bu vatan toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi duranlarındır
Bir tarih boyunca onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir”
Bizim asıl derdimiz nedir, “vatan şuuru…” O şuurun sinelerde yaşatılmasıdır.
ELAZIĞ’A ÖĞRETMENEVİ…
Elazığ Şehrinde, istatistiklere bakıyoruz;
647 Okul/ Kurumda; 5 bin 960 Derslik, 9 bin 41 Öğretmen, 110 bin 381 Öğrenci bulunuyor.
Bizlerin üzerinde en fazla titremesi gereken, ‘eğitimdir’
Ve dolayısıyla, ‘geleceğimizi teslim ettiğimiz Öğretmenlerdir’
Öğretmenlerimiz, ‘sosyal hayatımızın neresindeler’
Bu sorumuzu, ‘büyük bir edeple…’ vicdanıma danışarak soruyorum
Bir, ‘eğitimci-yazar…’ sormaya devam edeceğim!
Benim ailemde de, ‘çok muhterem öğretmenler…’ hizmet verdiler.
Rahmetli Dedem, “Fahri Bey…” aldığı maaşını, ‘yoksul çocukların ihtiyaçları için harcayan bir öğretmendi…’ Ağın İlçemizde, ‘öyle anılır, öyle anlatılır’
Rahmetli Babamın amcası, “Mahir Keleştimur!” Elazığ Lisesi’nin bilinen öğretmenleri arasında yer alırlar. Ahmet Kabaklı’nın, Zülfü Ağar’ın, Lokman Tasalı’nın, Kemal Turan’ın öğretmeni…
Hz. Ali (ra), “Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum!” buyuruyorlar.
Peki! Biz Öğretmenlerimize; ‘onların fedakârlıklarına karşı…’ neler yaptık?
Nerede, hangi makamlarda olursak olalım; ‘her birimizi yetiştiren bir öğretmen’ vardır.
Şu şehir olarak, ‘öğretmenimize ne kadar kucak açtık’
Her teşkilatın kendi bünyesinde, ‘sosyal tesisleri…’ bulunuyor.
Elazığ Şehrinde, toplam Öğretmen Sayısı, ‘emekli öğretmenlerimizle birlikte…’ on binin üzerinde!
Öğretmenimiz kendisi için elbette ki, ‘sıcak bir mekân arıyor’
Kendi ismiyle anılan, “Öğretmenevi!” bir mekân arıyor.
Geçtiğimiz gün, 1937 tarihinde, Gazi Atatürk’ü de misafir eden tarihi Halkevi’nin,
Şimdiki Öğretmenevi ‘nin sağını, solunu kolaçan ettik.
Hemen yanı başında, ‘çok amaçlı Öğretmenevi inşa edilebileceğini…’ düşündüm!
Şehrin en merkezi yerinde; “konferans salonları, oturma salonları, yemekhanesi, sosyal ve spor tesisleri, misafirhanesi…” öğretmenimizin huzur bulacağı sımsıcak bir mekân…
İnşallah böyle bir mekân Sayın Valimizin bu şehirde, ‘hafızalarda iz bırakan eseri olur’
Bu şehirde, gönül coğrafyamızda; ‘en güzel mekânlar’ Okullar, Kütüphaneler, Öğretmenevleri, Milli Eğitim Teşkilatları olmalıdır… Öğretmenler, ‘bugünkü neslin…’ rol modelleridir. Onların birikimleri, geleceğimize ayna tutacaktır. Vesselam
