Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

TEFECİLİK!

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Bir dost, ‘tefecilerden…’ bahsettiler!

Bunların Müslümanlıkla ilgisi olabilir mi?

Şurası bir gerçek ki, ‘hiçbir kötülüğün…’^

Yüce dinimizle bir ilgisi yoktur, olamazda!

Tefeci sözlükte; “Başkalarına verdiği ödünç paraya karşılık,

Yüksek faiz alan kimse, faizci” anlamını karşılıyor!

Kuran faiz yiyenlerin, “cehennem ehli…” olduğunu söylüyor!

Faiz yiyen kimseler, “şeytan çarpan kimse nasıl kalkarsa ancak öyle kalkarlar”

Allah, “faizi/ faiz yiyenleri mahveder/ perişan eder”

Ayet ne diyor; İçerisinde Allah korkusu olan, “gerçek mümin faiz yemez”

Yani, ‘tefecilik’ yapamaz!

Tefecinin/ faiz yiyen bir kimse;

“Allah’a ve Resulüne savaş açmış gibidir…”

Bir mümin nasıl olmalıdır?

Kuran bunu bizlere anlatıyor;

Allah Resulü(as), “Kim bu on ayetle amel edip yaşarsa Cennet’e girer.”

Bu hadis, Kur’an’da “Mü’minûn Süresi” ile ilgilidir!

Bu sürede, Müslüman’ın ‘kimliği’ vardır!

Ona ve onun hayatına, ‘ayna’ tutar…

Ayet,   “Onlar ki, namazlarında saygı dolu bir korkuyla eğilirler” (Mü’minûn, 2)

“Onlar ki, boş ve anlamsız şeyden yüz çevirirler” (a.g.e, 3)

“Onlar ki zekâtı verip (emredildiği şekilde) yerine getirirler” (a.g.e,4)

“Onlar ki, namus ve iffetlerini (haramdan ve şüpheden) korurlar” (a.g.e, 5)

“Onlar ki, emanetlerini ve verdikleri sözü gözetir (yerine getirir)ler” (a.g.e, 8)

“Onlar ki, namazlarını (vaktinde kılıp) koruyarak gözetirler” (a.g.e, 9)

“İşte onlardır varisler” (a.g.e, 10)

“Firdevs Cenneti’ne varis olurlar ve orada devamlı kalırlar” (a.g.e, 11)

Bu on ayette, Allah Resulünün(asv), ‘ahlakı…’ var!

İlk basamakta, ‘namaz…’

Secde hali, Kulun, Allah’a en yakın olduğu andır!

İkinci basamakta, “boş ve anlamsız sözlerden yüz çevirirler”

Bir Müslüman, her nefes alıp verişinde bile Hakk’ı, zikir halindedir!

Boş, manasız, anlamsız, faydasız şeylerden kaçar!

Üçüncü basamakta, ‘zekât…’

Zekâtta, 8 sınıfın hakkı olduğunu bilir!

Zekâtın, toplumu afetlerden koruduğunu da bilir!

Ve basamaklardan, ‘vakarla-edeple’ çıkılır!

Müslüman,  “namus ve iffetini korur…”

İçerisinde yaşadığı cemiyeti de, ‘kötülüklerden…’ men etmek için kavga verir!

“Emanetlerin ve verilen sözün gözetilmesi…”

Yaşamında dürüst, doğru ve adil olmak, bir Müslüman’ın şiarıdır…

Velhasıl, “adam gibi adam olmak…”

Sahabe Meşrepli;

Sadık dost,

Adil yüzlü,

İffetli,

İzzet ve ikram sahibi,

Vakarlı,

Bütün erdemlikleri üzerinde toplayan,

“Yüksek ahlak sahibi…”

Böyle bir kimlik,

Elbette, bizim olmamız gereken kimliktir!

Tefeci, yankesici, dolandırıcı, aldatan vs.

“Bizden değildir…” efendim!

Hadis, “Bizi aldatan bizden değildir!”

İnsanlara hile ve tuzak kuracaksın,

Sözünde durmayacaksın,

Yalanı sanat haline getireceksin,

Bütün bunlar, İslam’ın kesinlikle yasakladığı fiillerdir!

Kural nedir?

“Doğruluk emanet,

Yalancılık ise ihanettir…”

Nerede,

Hangi şartlar altında,

Olursanız, olunuz,

“Doğruluk…” ve “Dürüstlük…”

Müslüman’ın, ‘hayat elbisesi…’

Ve de, ‘kimliğidir…’

Bizlerin sade vatandaş olarak görevleri vardır;

“Kötülerle ve kötülüklerle mücadele…”

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları