Bizler özellikle, ecdattan bizlere emanet olarak kalan geleneksel
sohbet kültürünü asrın şartlarına uygun bir tarzda geliştirmemiz
gerektiğine kalben inanıyorum.
Şehirlerimiz maddi imkânlarla daha da zenginleşerek büyüyor ama
insanımız arasındaki bağların aynı maşeri zenginlikte geliştiğini
söyleyemem.
400- 500 bin nüfuslu şehirlerimizde, ‘birer atölye marifetinde…’ edebi
mahfiller niye olmasın?
İnancımız, “ya öğrenen ol, ya öğreten ol, ya dinleyen ol, ya da ilmi
seven ol. Fakat sakın beşincisi olma. Yoksa helak olursun.”
Bu şuurla hayatımızı yeniden tezyin etmeliyiz.
DAVALARIN BAŞARIYA ULAŞMASI
Çok zengin bir tarihimiz var. Tarihimiz bizlere dersler veriyor. O
derslerde şunu görüyoruz. “davaların başarıya ulaşması…” belli
ilkeleri de beraberinde getiriyor. İşte o ilkeler;
Lider ve Kadro,
İman ve Aksiyon,
İhlas ve Samimiyet,
Feragat ve Fedakârlık,
Gaye ve Ufuk,
Aşk ve Çile...
İlim, amel ve istikamet,
Adalet ve tevazuu,
Cesaret ve Şecaat,
İtaat ve teslimiyet
BEŞ ŞEYE KARŞILIK…
Hz. Mevlana; beş şeye karşılık, beş şey vardır;
Bir topluluk ahdini bozdu mu, Allah düşmanlarını onlara musallat eder.
Allah buyruklarından ayrı buyruklarla hükmederlerse, içlerine yoksulluk yayılır.
Kötülüğü yayarlarsa, içlerine ölüm yayılır.
Zekât vermezlerse, yağmur yağmaz…
TELEVİZYON YAYINLARI
Televizyon yayınlarında, devlet felsefesini göremiyoruz.
Türk ve Islâm tarihinin ne kriteri ne de edebî panoraması,
Ve ne de senaryo haline getirilmiş zengin üslubu, inceliği zarafeti yok.
Anadolu insanının o asil çehresi, düşündüren mizahı, gönülleri
fetheden Alpleri ve Erenleri yok.
Din nasihattir sözü ne kadar nezih değil mi?
CUMHURİYET
Cumhuriyet öyle güzel ve mükemmel ki, yeter ki;
Cumhurun belirteceğimiz 9 görüşü eksiksiz şekilde uygulansın;
Hâkimiyet milletindir, emanet prensibi, Ehliyet prensibi, seçim, şura meclisi,
İdarecilerin mesuliyeti, hürriyet adalet ve eşitlik…
Bunlar birer birer tefsir edilirse Nizam fikri ortaya çıkmış olur
İDARE MAKAMLARI
İdare makamında olanlara; "Adaletle hükmediniz, Allah adilleri sever
(Hucurat, 9)" ilahi ikaz yapılırken, idare edilenlere; "Ey iman
edenler, Allah'a ve Resul’üne ve sizden olan Ulü'l- Emre itaat
ediniz..." düsturu yer alır.
Mükemmel bir uzlaşma, İslam’ın getirdiği kıvamda yoğrulma ve hayatı
bütün zerresiyle hoşgörü ve tevazu kanatları altında sistemleştirme
MİLLET OLARAK
Millet olarak televizyon başında en fazla vakit geçiren ülkeyiz.
Gün içerisinde 330 dk. Saat olarak da, 5,5 saat… Yaklaşık olarak bir
günün yüzde 23'leri…
Şöyle bir düşünelim, yerküresi üzerinde binlerce haber ajansı...
Bir günde milyonlarca kelimeden oluşan yeni bilgiler yayınlıyor ve
sizler, O bilgilere gün boyu sahip oluyorsunuz, O bilgilerle
boyanıyorsunuz
O bilgilerle beyin jimnastiği yapıyorsunuz…
Günler, haftalar, aylar, yıllar... Korkunç bir beyin yıkama.
O sebepledir ki, dezenformasyon kavramı üzerinde durulmalıdır
BÜYÜK HUN İMPARATORLUĞU
Büyük Hun İmparatorluğunu yıkmak için,
Çin'in tarihi hafızalarda yaşayan yıkım projesi..
Bu projenin sahibi Chla ne diyorlar;
Gözlerini yozlaştırmak için süslü elbiseler ve arabalar.
Ağızlarının tadını yozlaştırmak için hoş yiyecekler;
Kulaklarını yozlaştırmak için müzik ve kadın;
Midelerini yozlaştırmak için büyük binalar ve köleler vermek;
Teslim olmaya gelenlerin zihinlerini yozlaştırmak için, onları kabul
törenleri ile ağırlamak…
Hadis, “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır!”
Sözün özü, “kendimiz olacağız!” Değerlerimizle ayağa kalşkacağız
**
Haksızlığın feryad-ı, iffetsizliğin infilakına karışırken;
Vahşetin insan kasapları yetiştirdiği acımasız kangren,
Cahiliye cinnetini gözlerimizin önüne getirmekledir.
**
İmam Efendi şöyle der; “bu beden arzı verimli, mümbittir.
Bu mümbit yere akıl, kalp ve ruh hâkim olursa netice güzel olur”
**
Dil, Türkçe ’yi; tarih, milli kökleri; edebiyat da, milli ruhu güçlendirir…
Selam ve Muhabbetle