Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Sohbet Bizim Hayatımız

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Bizlere en sıcak gelen bir kavramdır, Sohbet…
Sözlükte Sohbet, “dostça, arkadaşça konuşarak hoş bir vakit geçirme,
Söyleşi, yârenlik, hasbihâl, muhabbet…”
İletişim dört ana temel üzerinde oturur
“sevgi ve saygı, moral, güvenilir olmak, dürüstlük!”
Bizler bu temel ilkelerle yetiştirildik…
Sadık Kemal Tural Hocamız ne diyorlar;
“Sohbet ezelden ebede bilgilendirme ve eğitme sistemi…
Sohbet, İsa’nın sohbetlerine katılanlara Havari,
Haz. Peygamberin sohbetlerine katılanlara Sahabe unvanı verdiren,
Özel eğitim, özel iletişim dünyası.”
Ali İmran Suresi 110 ayette ne buyruluyor;
“siz insanlar için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz.
İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarsınız ve Allah’a inanırsınız”
“Bin yıl İslam’a bayraktarlık yapan bir milletin terbiyenin kaynağı…”
İnşallah, Anadolu insanı sohbet kültürüyle o kaynaktan besleniyor.

Ali İmran suresi 104 ayette şöyle buyrulur;
“içinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun.
 İşte onlar kurtuluşa erenlerdir” 
Her zaman ve her dönem için kimlere ihtiyacımız var?
“iyiliği emredip, kötülüklerden meneden…”
Her dönem manevi Önderlere ihtiyacımız var!
Şair Ali Akbaş bir şiirinde ne diyorlar;
 “Gördüm ki,
Her şehrin bir sahibi var
Her sahibin bir naibi var
Hacı Bayram, Hacı Bektaş
Adım adım, taş taş
 Mülkü tapulamışlar
  ...Ve bizi himmetlerine alıp,
 Bekleye-durmuşlar”
Anadolu’nun, “manevi fethini…” iyi okuyalım!
O gönül erenlerini, “Horasan Erenlerini…” iyi tanımlayalım.
Onlar, “yetmiş iki millete bir gözle bakan…”
Mensubu bulunduğu toplumu ; “hayra ve iyiliğe çağıran…”
“Allah Dostları…”  “Kamil İnsanlar…”  “Veli İnsanlar…”

Anadolu’da, ‘sohbet kültürünün geleneğinde’ fütüvvet dili vardır.
O dili Azeri Şair Nebi Hezri’den dinleyelim;
“Muhabbet sonsuzdur, ömürse kısa
Ne olur, sadakat ebedi kalsa
Kimiz yüreğinde bir tel kırılsa
Benim yüreğimdir, benim yüreğim”

Harput’u anlatırken bizler;
“Evliya’nın,  Âlimlerin, Ariflerin, Ulu Zatların mekânı…” deriz!
Bütün bunları, ‘sohbet ehli…’ insanlar olarak tanımlarız…
 “Asr Suresi!” bizler için en kutsi boyadır!
Cenab-ı Allah buyuruyor;
“Asr’a yemin olsun ki, 
İnsan mutlak bir hüsrandadır.
Ancak, iman edip yararlı işler yapanlar,
Birbirlerine hep hakkı tavsiye eden
Ve sabrı tavsiye eden kimseler müstesna!”
Sohbet Meclisleri, günümüz adıyla ‘Edebi Mahfiller’
Öncelikle, ‘Edep Yahu’ diyoruz!
Nedir bu, “iyi ahlak, incelik,  görgü, nezaket, terbiye…”
O meclisler Anadolu’da değişik isimlerle anılırlar;
Elazığ’da Kürsübaşı, Diyarbakır’da Velime,
Sivas’ta Gümüşhane’de Herfene, Muş’ta Divan,
Gaziantep’te Barak, Erzurum’da Bar,
Şanlıurfa’da Sıra Geceleri, Kerkük’te Çayhane…
Söz ehli insanlar, ‘Kamil İnsanlar, aksaçlılar’ 
Toplumun, ‘Kanaat Önderleri’ olarak anılırlar.
Bizim inancımız,  ‘şuraya’ ‘istişareye’ önem verir.
Şura Suresi 36. Ayette şöyle buyrulur;
“Onların işleri aralarında şura (danışma) iledir” 
Bu mekânlar gerçekte, ‘şura (sohbet) meclisleridirler…’

Kürsübaşı,  ‘sohbet geleneğini…’ günümüze taşıyan;
Aynı zamanda,  ‘edebi mahfillerimizdir’
Harput, “ses ve söz sanatının…”  tarihimizde ki, zirve şehridir!
Harput, tabir yerinde ise Anadolu’ya ‘ışık tutan’ 
Gönül coğrafyamızın,  ‘manevi rıhtımı’ üzerinde yer alır.
Tarihimizde Ahlat, Belh, Buhara “Kubbet-ül İslam Şehri” olarak anılır.
Bizler Harput’u; Tarihi buluşturan ‘Vuslat Şehri’ olarak tanımlıyoruz.
O mirasın şuurunda olarak geleceğe taşımalıyız!
Bizim Musikimiz incelenirse (sohbetler kitabı 142 sayfa) kimliğimizdir
O nağmelerde, ‘birleştirici, uzlaştırıcı, kaynaştırıcı bir ritim’ vardır.
O ritmin havasında, ‘gönül dilimizin hoş sedası’ yankılanır.

Her şeyden önce, ‘bilgiye yöneleceğiz’
Hucurat Suresi 6 ayet bizleri, ‘bilgi kirliliği’ konularında ikaz ediyor;
“Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse, o zaman araştırın.
Yoksa cahillikle bir kavme kötülük edersiniz de sonra yaptığınız şeye pişman olursunuz!”
Saff Suresi 2,3 ayette de şöyle buyrulur;
“Yapamayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir nefretle karşılanır!”
Sohbet, bizlere bir duruşu, tavrı, edebi, adabı, saygıyı, olabilirliği öğretiyor.
Asıl olan, ‘söz meclislerini’ irfan okullarına dönüştürmektir.
İnancımız, “güzel bir sözü güzel bir ağaca benzetiyor…”
“Kötü bir sözün misali ise kötü bir ağaca benzer!”
Söz ve sohbette, ‘edebi koruyacağız’ Vakarlı olacağız, şüphesiz ki…

Yazarın Diğer Yazıları