Kar düştü saçlarıma
Ölüm nişanıdır, bu!
Üşüyorum, ta derinden
Ayrılık anıdır, bu!
Göçmen kuşlar gibiyiz,
Kelebek canıdır, bu!
Kış ve bahar; iki dünya
Gel-Git devranıdır, bu!
Kâinat zikir halinde
Arzın şükranıdır, bu!
Kışı, ‘Lahavle’ dedirtir,
Kulun hüsranıdır, bu!
Soğuk düşlerin feryadı,
Ruhun hicranıdır, bu!
Özlemimiz baharadır
Canların düğünüdür, bu!
***
ZAFER ALAYLI MEYDANLAR YÜRÜSÜN!
Versin omuz omuza, dağ yürüsün
Ersin muradına Türk, çağ yürüsün
Divan durdu binler yıl, ses bayrağım
Yarsın sen, yar; hilale bağ yürüsün
Bahara nişan düşen, su yürüsün
Bitsin zeval vakti, kemal yürüsün
Bulut bulut ağlasın yıldırımlar
Turan menzilinde, âlem yürüsün
Muhtaç olduğum kan, kudret yürüsün
Yakar Huda’dan ki, nusret yürüsün
Âmin der yürekler hep bir ağızdan
Zafer alaylı meydanlar yürüsün
Dilim Yunus, elim Sinan yürüsün
Fetihlerin ruhu iman yürüsün
Adil yüzlü, kerim sözlü bey hey!
Çağlara yeniden, ferman yürüsün!
***
YÜKSELMEK
Yükselmek, ne dalsız ne budaksız olur
Yükselmek, ne kolsuz ne kanatsız olur
Ümitler fışkırır, dalgalar kadar sert;
Yükselmek, ne alsız ne yüreksiz olur…”
***
ÇAĞRILMAK İSTERİM
“Huzur” ismiyle çağrılmak isterdim!
“Gönül” kervanına katılmak isterdim!
Coğrafyam, ‘vatanlaşsın’ bütün derdim;
Bin asrı, ‘halde yaşamak’ isterdim!
Ecdadın bıraktığı büyük servet;
“Devlet-i Âline” birlikte şükret!
Şükrü eda için, “dertlen ve sabret”
Sabırla, ‘güneşler doğsun’ isterdim!
Asırlar boyu, ‘uyutuldu’ millet!
Rehavet çöktü, ‘hastalık bu!’ illet…
Geçmişi bugünlere getir, ‘dinlet…’
İnleyerek kalkmasını isterdim!
“Cihat” fethi gönül, fethi cihandır!
İnsandan kâinata yol, ‘amandır…’
Sadıklar, sıddıklar yanında olmandır;
Hamlığı bırakıp ‘olmak’ isterdim…
“Çağ açıp, çağ kapamak” marifettir!
“Feth-i Mübin yaşamak” zarafettir!
Zafer tacı giysin artık zamane;
Gayri yontulmak, budanmak isterdim!
Hal ehli olanlara meftunum ben!
Cümlesi, dert ehline vurgunum ben!
Sevda bu ya, içim yangından beter;
Kül etsin kötülükleri isterdim