Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Siyaset ve Dedikodu

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Tabandan tavana bir ömür, ‘dedikodu ile mi geçecek’
Böyle bir hayata yanarım/ içim kan ağlar…
Dedikodu ile ‘siyaset ahvali…’olmaz/ olmamalı!
Dedikodu, ‘hadiseleri kendi mecrasından da çıkarır’
Dedikodu da, ‘gıybet vardır, nefis vardır, suizan vardır’
Sözlükte Dedikodu, “Başkalarını çekiştirmek ve kınamak üzere yapılan konuşma!”
Ne dinimizde, ne örfümüzde, ne de devlet felsefemizde;
“Dedikoduya yer yoktur!” 
Günümüzde, sanal dünyamızı kuşatan, ‘milyonlarca haber’
Bir Haber, ‘sevgi, saygı, moral, güven, bilgi…’ üzerinde kurgulanmamışsa;
O haberin harcında, ‘dedikodu…’ 
Dolayısıyla da, ‘bilgi kirliliği…’ mevcuttur.
Hucurat Suresi 12 ayette şöyle buyrulur;
“Biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin.
Biriniz ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı?
İşte bundan tiksindiniz!”
Siyaset bizim lügatımızda; “idare etme/ yönetme sanatıdır!”
O sanatta, ‘ayrıştırma’ değil, ‘birleştirme’ vardır!
İnancımız ne diyor, “sözün doğruluğunu ve de güzelini!” söyleyiniz!
İsra Suresi 53 ayette şöyle buyrulur;
“Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle.
Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır.
Çünkü şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır!”
Bakara Suresi 263 ayette de şöyle buyrulur;
“Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden gelen bir sadakadan daha hayırlıdır!”
Siyaset kürsülerinde, ‘anlamsız bir söz işitmek istemiyoruz’
Karşılıklı suçlamalar da istemiyoruz!
Allah Resulü (sav.), “Gıybet eden ve dinleyen günahta ortaktırlar!”
James Randall, “dedikodu dinleyen dedikodu yapan kadar hatalıdır!”
21 Asır bu milletin tekrar “AYDINLANMA ÇAĞI!” olsun diyoruz.
Bu millet, ‘sağduyusuyla’ ve ‘ferasetiyle’ tuzakları görsün diyoruz!
Bu millet artık, ‘kendin Ol!’ çağrısıyla artık hemhal olsun!
Hz. Ebubekir (r.a.), “Ne söylediğini, kime söylediğini 
Ve ne zaman söylediğini unutma…”
Zilzal Suresi 7 ve 8 ayetlerde ne buyruluyor;
“Artık kim zerre kadar bir hayır yapıyorsa, onu görecek!
Kim de zerre kadar bir şer işliyorsa, onu görecek!”
Tahrim Suresi 6 ayette ne buyruluyor;
“Ey iman edenler, kendinizi ve ehlinizi ateşten koruyun ki,
Onun yakıtı insanlar ve taşlardır!”
Bu çağrı, ‘sorumluluklarımızı idrak edebilme şuurundan…’ 
Bizleri haberdar ediyor! 
Dedikoduyla, sadece dünyamızı değil!
Allah korusun ahirimizi de yıkmış oluruz!
Hasan Basri, “Başkalarının sözlerini sana taşıyan bir kimse bil ki,
Senin sözlerini de onlara taşıyordur!”
Laf getirip götürenler, ‘abesle iştigal edenlerdir’ 
Mevlana, “Aldırma söylenenlere varsın görenler seni bir ot sansın.
Sen gül ol da uğruna ötmeyen bülbül utansın.”
Bir mü’min, “kınayanın kınamasından korkmaz…”
 Öncelikle siyasi irade şunu iyi bilecek;
“Dedikodu basit ruhlu insanların eğlencesidir!”
John Jewel, “Dedikoducu tüccar gibi aldığı lafı hemen satmak zorundadır!”
P. Çehov, “Başkalarının günahlarıyla aziz olamazsın!”
Necm Suresi 38 ayette buyruluyor,
“Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenmez!”
Sözümüzde, ‘samimi, dürüst, adil, tevazu sahibi…’ olmalıyız!
Sözümüz ne ise özümüz de o olacaktır!
Şunu iyi bilelim, “bir kalp de iki din olmaz!”
Doğru Sözü, “meyve veren ağaç…” olarak da düşünebiliriz!

TÜRK ASKERİNİN OLDUĞU YERDE!
Türk askerinin olduğu yerde, ‘güven ve huzur…’
Kıbrıs’ın 1974 öncesi ve sonrasına bakınız…
Suriye’de,  ‘Barış Harekâtlarının’ öncesine ve sonrasına bakınız!
Hiçbir Batı Ülkesi diyor mu ki, ‘geliniz terörü birlikte bitirelim’
Onların öyle bir dertleri yok!
Öyle bir stratejileri de yok!
Onların asıl stratejileri nedir?
Irak’ı da, Suriye’yi de ve ötesini de, ‘kolonileştirmek’
21. asırda, Ortadoğu’da; ‘sömürge imparatorluğu…’ kurmak!
Babrak Karmal gibi hainler çıkarmak…
Düşünüyorum da, ‘iyi ki silah ambargosu uyguladılar’
Ecdat ne diyor, “kötü komşu ev sahibi yapar!”
“Karada, Havada ve Denizde…” 
Kendi silahını üretebilen bir Türkiye…
New York Times’in Türkiye analizinde ne deniyor;
“Katliamlara bir tek Türk askeri engel oluyor!”
Kosova’da, Karabağ’da, KKTC’de, Afganistan’da,
Libya’da, Somali’de vesaire…
Türk askeri, ‘güvenin huzurun sigortasıdır’
Çünkü ‘adildir, merhametlidir, masumların yanındadır’
16 Yıldızlı tarihimiz, ‘referansımızdır’ 
 

Yazarın Diğer Yazıları