Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Şiir Defterimizden

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

SARIKAMIŞ DESTANI…
(Şehitlerimize ithaf olunur)
Boşuna Sarıkamış dememişler!
Adına, ruhumu teslim etmişim…
Düşmanın kurşununu yememişler!
Yorganı, beyaz atlastan seçmişim…

Yol alır, on binler Allah aşkına
Koca umutlar sel olur, taşkına
Akıl gönül olur, döner şaşkına!
Şaş gözlere dönmez olur, geçmişim…

Sarıkamış  “ney ”dir, derinden üfle!
İşimiz yok bizlerin,  “öf’le, tüf’le…
Gün gelir, şehadet için aynı safla;
Şerbetini kana kana içmişim!

Sarıkamış, aç kapını ben geldim!
Soğuk diyarına yüreğim saldım…
Uykusuz geçen gecelerde kaldım
Gözlerimi sende; sende açmışım…

Sarıkamış, sükûtun yamandır hey!
“Sessiz çığlığın…” ne de fermandır, hey!
Sarsılır, yerler ve gök; amandır, hey!
Seninle doğar, seninle göçerim…

SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİ    
 (Akrostiş Şiir)
Sarıkamış, ‘beyaz güller’ içinde!
Açılır, ‘gül bahçesine’ şehidin
Ruhları kuşattı, güzel yurdumu!
Işıktılar ülkeme kandil kandil
Kalpleriyle ‘hürriyeti’ yazdılar!
‘Alp’tiler, bu vatanın erenleri! 
Muştular bize, şanlı geleceği!
Irak değil, daha dün kadar yakın
Şükrünü eda ederiz, tarihin!

Şahitleridir, onlar bu vatanın
Elbet, ‘destanlaşan kahramanları’
Hatıralar, onlarla ‘bayraklaşır’
İçimizde ‘yeşerir’ ümitleri!
‘Tefekkür’ dünyamızda ışıl ışıl;
Laleler, her dem karanfiller açar
“Elif” der, bu mevsim kar taneleri
Rüzgâr, reyhan kokularıyla eser!
İliklerimize kadar, kıyamda

İFTİRA AT
Atalarımız, ‘iftira at, izi kalır’
Karanın karası, doğrunun izi kalır
Malum sanatı kendine yol edenin
Ebedi lekesi, silinmez izi kalır

GÖÇ ETTİ
Göç etti, bu şehrin harsı!
Göç etti, bu şehrin harsı yıllar boyu 
Güç gitti, derman kalmadı, renkler koyu 
Bir ah çekti, bin vah işitti derinden; 
Taşlar oynadı, birer birer yerinden! 
Viran olan beldeye baykuşlar konmuş 
Yüreğimin ışığı, şamdanlar sönmüş! 

CAMİLER, MESCİTLER
Camiler, Mescitler arı kovanı
Kâh dolar ihlasla, Hakkın divanı
Saflar kıyamda, mahşeri düşünce
Ufkumda dünya, tefekkür alanı

KELİMELER
Kelimeler, Rabbimin öğretisi;
Eşyaya nüfuz edecek irade
Latif bir tecessüsle kâinata;
İdrakim, mana verir her bir şeye
Minval üzre döner, akıl haznesi
Eserden müessire yol alırız
Lokma gibidir, her birinin tadı,
El hak,, zihinde saklı hülasası
Resmeder hayatı, giz kelimeler.

BASIN BAYRAMI
Kalem, fikri hür vicdanların sesi
Zıtlar içinde, ahenk ifadesi
İnsanla anılır, hürriyet bestesi
Devlet olmaya, millet olmaya hey!
Fazilet mücadelesinde, BASIN
Ülkemde, erdemli insan nefesi…

IŞILDASIN YÜZLER
 “Her gecenin bir sabahı var” deriz
Dert etme, “mazlumun ahı var” deriz
İsterim, güneş gibi ışıldasın;
Yüzler, ‘güller misali açsın’ deriz

AHİRİ GÜLİSTAN
Kul, kulluğunu bilse ahiri,
Gülistan olur, sulh ile zahiri
Hakka esaretle besler ruhunu
Hamiyetle geçer aşılmaz nehiri

MERHABA ŞÖLENE
Mutlu günlere, selamete selâm
İrfan ocağında açan güllere
Rahmet rüzgârları, ervaha delil
Âleme tebessüm eden dilleri
Çağırır huzura, rahvandır felek
Kutlu günlere, merhaba şölene

Yazarın Diğer Yazıları