Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Ramazan ve Sofra Kültürü

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Elazığ/ Harput denilince ilk aklımıza, 
“Kültür Havzası…” akıllara gelecektir.
Gerçekte, ‘tarihi buluşturan…’ bir havzadır!
Fırat’la bütünleşen bir, ‘Medeniyet Havzasıdır’
Sıklıkla bir ifade kullanmaya çalışırım;
Harput,  ‘Kafkaslara…’ yakındır
Harput,  ‘Balkanlara…’ yakındır
Harput,  ‘Basra’ya…’ yakındır
Çanakkale,  Yemen, Sarıkamış; anılarıyla Harput’ta bilinir!
Harputlu için, “İstanbul Beyefendisi…” sözü boşuna değildir!
Fuzuli’nin, onun üzerinde eseri, Harput’ta bestelenmiştir!
Bu şehir, Kafkaslardan da, Balkanlardan da;
Önemli ölçüde, ‘göçler…’ almıştır!
Harput,  ‘coğrafyanın sesi, sözü, dili, kültürü…’ oluyor!
Harput’tan,  ‘Hoyrat Esintisini…’ Kerkük’e kadar duyar;
Onun uhrevi havasını hissedebilirsiniz!

Elazığ/ Harput’ta,  ‘sohbet kültürünün…’ zenginliği yanında;
“Sofra Kültürünün…” zenginliğine de şahit olursunuz!
 “150’nin üzerinde yemek, tatlı ve içecekten oluşan…”
Elazığ Mutfağı, Türkiye’ye ilk sıralarda yer alır!
Özellikle, o zenginliği/ farkındalığı bizler;
Ramazanlı günlerde; ‘sofranın bereketiyle…’ birlikte yaşarız!
Ramazanlarda aileleler daha hamarat olurlar!
Bir bakıma marifetlerini sergilerler…
Öyle ki, ‘ramazan sofralarında…’
Komşu ikramları, sofra zenginliğini/ çeşitliliğini daha da artırır.
Bu ayda dikkatleri çeken, ‘Ramazan Çadırlarında…’ 
Mutfak kültürümüzün zenginliğine şahit oluyoruz!

Gün ortasında,  ‘iftara hazırlık…’ başlar!
Şehrin cazibe merkezi Kapalı Çarşı cıvıl cıvıldır!
Günümüzde, ‘beslenme kültürü…’ 
Ve özelliklede, ‘doğal gıda ürünlerine…’ talebi artırır.
Elazığ’da, ‘iftar sofraları…’ itina ile hazırlanır
O sofralarda, ‘yakın akrabalar…’ davet edilir
O sofralardan, ‘komşulara da ikramda…’ bulunulur!
“Sabrı yudum yudum içmek için…” dört gözle ezan beklenir!
İftar evin büyüğü tarafından kısa bir dua ve besmele ile açılır
Elazığ’da, ‘iftar sofraları…’ zenginliğiyle bilinir
İftar Vakti, Geleneksel Sofra Kültürümüzü şöyle bir sıralayacak olursanız;
Sofrada mutlaka; ‘su, ayran, tuz,  zeytin, sirke…’ yer alır!
Her sofrada eksik olmayan, ‘çorba…’ 
Mutlaka, ‘pilav üstü etli…’ bir yemek
Ve tabiatıyla, ‘zengin bir salata…’
Harput’un geleneksel, ‘içli köftesi…’
Sofraya ayrı bir çeşni katan, ‘sırın…’
Helva veya tatlılar,
Son yıllarda, ‘güllaç…’ tercih edilmektedir.
Tatlılar arasında; Kabak tatlısı, revani, sütlaç, Muhallebi…
Helvalar arasında; Peynirli, İrmik, Un Helvası…
Teravih Öncesi, “Çay veya Çedene Kahvesi…”

Bizim Kültürümüzde, “Sahur…” oldukça önemlidir
Sahur, aynı zamanda; ‘oruca niyet…’ anlamına da gelir
Sahur bizlere,  ‘’kahvaltı…’ kültürünü de çağrıştırır.
Eski aileler, sahurda; ‘gömbe…’ bulundurur.
Özellikle de,  ‘su böreği…’ sahur kültüründe yer alır
Bal, yağ, zeytin, yumurtalı kavurma/ veya sucuk, 
Patile, El Böreği, Sütlaç vesaire…
Ramazan Bereketiyle birlikte, ‘sofralarda bereketlenir’
Yemek Kültürü, şehirde; ‘paylaşılan bir kültürdür’
O mutfak kültürünün artık, ‘işyerlerine de taşındığını…’ görüyoruz

Burada hemen şunu ifade edebilirim;
Elazığ’ın, ‘etli yemekleri’ ‘sebzeli yemekleri’
Elazığ’ın,  ‘çorbaları’ ‘hamur yemekleri’
Elazığ’ın, ‘doğal gıda ürünleri…’
Elazığ’ın,  ‘reçelleri…’ ‘helvaları…’
Yemek kültürümüzün zenginliğinin bir göstergesidir.
Elazığ’ın marka doğal gıdaları arasında;
“Çedene Kahvesi, 
Ramazanlı günlerde,  ‘nohut ekmeği…’
Kapalı Çarşı da gözünüzü en fazla ısıran, 
“tel kadayıftır…” ve “Patiledir…”
Elazığ Sofrası, ‘mevsimlere göre de…’ çeşitlenir!
Yörenin ürettiği ürünler önemlidir!
Reçeller (çilek), helvalar (vişne helvası), sarmalar (üzüm yaprağı)
Yöreye özgü, ‘tandır ekmeği…’
Elazığ Sofrasında ağırlıklı olarak;
“tereyağı ve zeytinyağı…” kullanılır
Bir ayağımız köydedir,
Kırsal kültürün soframızda etkileri vardır
“Şehriye ve Erişte kesilir,
Kurut ve tarhana hazırlanır,
Orcik, pestil, üzüm şırası, tutunu yapılır…
Elazığ, Türkiye’de; ‘sözü, sesi ve sofrasıyla…’ meşhurdur
Elazığlı, ‘damak zevkini de…’ bilir
Elazığ’da, ‘sofra kültürdür’
Elazığ’da,  ‘o sofrayı paylaşmak da…’ güzel bir gelenektir.
Ramazan Sofralarının zenginliği içerisinde;
Elazığ’ın bilinen, “etli yemekleri” “çorbaları” “köfteleri”
“Dolmaları” “Sebzeli yemekleri” “börekleri”
“helvaları” “tatlıları” “soğuk içecekleri”  “kurutulmuş meyveleri…”
Coğrafyanın göz ve gönül alıcı zenginliğidir…

Yazarın Diğer Yazıları