Prof. Dr. Mustafa Temizer Hocamızın aramızdan ayrılışının 23. Yılındayız!
Temizer Hocayı anlatmak, şehri anlatmaktır. Bir dönemi eda etmektir.
İnancımız bizlere, “ölülerinizi hayırla yâd ediniz!” buyuruyor.
En güzeli/ erdemli olanı nedir, “Sıla-ı Rahim…” yapmaktır!”
Temizer Hoca, ‘Cumhuriyetin ilanıyla birlikte dünyaya gelmiştir’
Onları bizler, ‘Cumhuriyet Nesli…’ olarak da ifade edebiliriz!
Ahmet Kabaklı, Prof. Dr. Bahaeddin Ögel, Halil Bilginoğlu,
İshak Sunguroğlu, Av. Fikret Memişoğlu, Fethi Gemuhluoğlu,
Nurettin Ardıçoğlu, Cavit Kılıççöte, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu,
Ali Rıza Septioğlu, Şükrü Kacar, Nurettin Ergücü; İsimler… İsimler…
Onlar bir dönemdi. Şehri sevdasıyla omuzlayan yürekli insanlardı…
Rahmetle, minnetle, şükranla anıyoruz!
Rahmet Mekân Prof. Dr. Mustafa Temizer (D. 1923- Ö. 5 Haziran 1998)
Geçmiş yıllara gidiyorum…
06 Kasım 1997 Tarihi… Rahmetli Nurettin Ardıçoğlu ’nu anma programı!
28 Kasım 1997 Tarihi… Rahmetli Şeref Tan’ı Anma programı!
Prof. Dr. Mustafa Temizer Hoca, ‘hasta haliyle aramızdalar’
Bu şehrin kendi insanına, toprağına, ‘sevdalı insanı…’
Makam, Mevki onu hiç değiştirmedi; ‘halkın içinden hiç kopmadı’
05 Haziran Dünya Çevre Günü…
Temizer Hoca’nın çevreye olan hassasiyetini de bu vesileyle hatırlatmak isterim.
Şimdiki Viroloji Enstitüsünün hemen yanı başında; Üniversiteye Giriş Güzergâhında;
“Azgın Dere…” şehrin güneyine doğru uzanıp gidiyordu!
Temizer Hocanın ilk işi rektörlük döneminde azgın dereyi ıslah edişiydi…
***
Geçmişe gidiyorum, zaman tünelinde yolculuk yapıyorum!
1978 Yılları… Temizer Hocayla, F. Ü. Rektörlüğü döneminde uzun bir röportajımız oluyor.
Siz buna adamakıllı, ‘sohbette…’ diyebilirsiniz!
Bu sohbetimiz, ‘Turan Gazetesinde’ tefrika halinde yayınlanacaktı!
Temizer Hoca, uzun vadeli düşünen stratejiye önem veren bilim adamıydı.
1970 yılında Veteriner Fakültesinin açılmasında onun imzası vardır.
1975 yılında Fırat Üniversitesinin kurucu rektörüdür.
O yıllarda; onun hedefinde,
Tıp Fakültesi, Dişçilik Fakültesi, Eczacılık, Sağlık Bilimler Yüksek Okulu vardı.
Onun hedefinde, Veteriner Fakültesinin yanında; Ziraat Fakültesi, Su Ürünleri Fakültesi,
Doğal Gıda Ürünleri Meslek Okulu ve Araştırma Merkezleri vardı.
Şehrin ihtiyaçlarıyla büyüyen bir Üniversite.
Elazığ Şehri, bir Üniversite Şehri olarak anılmalıydı.
Ankara’nın Doğusunda, Fırat Üniversitesi İlk sırada yerini almalıydı!
Masasının üzeri projelerle doluydu. Müthiş bir heyecana sahipti.
Her zaman için istişareye önem verirlerdi. Basınla iç içeydi…
Sözüyle, Sohbetiyle, Nükteleriyle, ‘halkın içerisindeydi…’
***
Temizer Hoca’nın, Elazığ Belediye Başkanlığı dönemi anılmaya değer.
Elazığ Şehrinin alt yapısı konuşulacak olursa ilk akla gelen de Temizer Hocadır
Elazığ Şehri, Alt-yapı hizmet ve yatırımlarında tarihi bir dönemi yaşamıştır.
Doğu-Kent Projesi, Temizer Hocaya aittir.
Şehrin Doğusu ve Batısı ile birlikte kalkınmasına önem vermiştir.
O yıllarda, Belediye Binasına girdiğinizde, ‘duvarlarda projeler sizleri karşılar’
Mustafa Temizer, Kalkınmaya, kalkınma stratejilerine önem verir.
Harput'u tarihi ve kültürü ile gayet iyi bilir
Harput'un Fethinin 900. Yıldönümü ilk defa Temizer Hoca zamanında;
Elazığ Belediyesinin öncülüğünde büyük etkinliklerle kutlanacaktır
Bu etkinliklerde Elazığ Musiki Konservatuarı Derneği ile EFTUD
Ve Elazığ Basını birlikte aktif olarak roller üstlenecektir.
İlk defa, ÇAYDA ÇIRA ismiyle faaliyetin Gazetesi ofset olarak çıkarılacaktır.
Temizer Hoca, Şehirde ortak aklın oluşmasına önem vermiştir.
O yıllarda, Bölge Müdürlüklerinin kaldırılması söz konusu olduğunda,
Belediye Başkanı olarak ilk tepkiyi gösteren şahsiyet olacaktır.
Onun için öncelikle Elazığ Şehrinin menfaati ön planda yer alır.
Elini taşın altına koyabilecek bir yüreğe sahiptir.
***
Mustafa Temizer Hoca, ‘ata sporlarına…’ önem verirler.
1970’li yıllarda F.Ü. Kampüsünün bulunduğu alanda,
“At Yarışları…” büyük bir ilgiyle yapılırdı.
Temizer Hoca, ‘at yarışları için Yurtbaşı’nda bulunan
Bugünkü Hipodrom yerinin tahsisinde emekleri olacaktır…”
O iyi bir avcıdır… Dostlarıyla birlikte, ‘av sporunu…’ sever!
Açık alanda yürümeyi sever. ‘yenilikleri…’ sever!
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu ’nun,
Harput’un Fethinin 900 yıldönümüne armağan ettiği,
“Harput Abideleri” isimli Şiir ‘Temizer Hocamıza armağandır’
“Harput’ta bir câmi… dünden yadigar
“Sarayhatun” diye bir nâmı vardır
Ol camiin nârin minaresinde
Uzun Hasan Bey’in endâmı vardır
Beşyüz yıldan beri şok minareden
Ulu Peygamberin selâmı vardır
Uyumaz Harput’un evliyaları
Dillerinde Allah kelamı vardır
İhtiyar “Kale”nin, Ulu Câmiin
Mâzide pek şanlı eyyâmı vardır
Her sabah yeşeren tevhid nurunun
Nesiller boyunca peyamı vardır
Belek Bey, at üzre Kayabaşı’nda…
Elinde vatanın ilamı vardır”
