Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Öğretmeni Ve Öğrenmeyi Konuşmak

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Bugün, her türlü riyadan uzak, dost ve samimi bir yürekle gerçekleri konuşacağımız bir gündür!
Allah Resulü (sav.) ne buyuruyorlar;


“Ya öğretici ol, ya öğrenen ol,  Ya dinleyen ol. Sakın dördüncü olma.
Zulümle bir şey elde eden bizden değildir.”


İnsafı, merhameti, iyilikleri ön plana alacağız. ‘zulmün her türüne bu millet kapılarını kapatacaktır’ Eğitimden kesinlikle taviz verilemez. 


Ailede, okulda ve çevrede insanoğlu, sürekli bir eğitim atmosferinin içerisindedir.
Öncelikle Okul! “Okul!” öyle mübarek bir kavram ki,  O kutsi kavramla sürekli heyecanlanmışımdır!
İnancımız, “İlim Müslüman’ın yitik malıdır!” der. Asıl, ‘hazine arayıcıları…’ 


Gerçek hazineye ulaşmak için,  “İlimde ve hikmette derinleşsinler!”
Ve eğitimciye/ öğreticiye en önemli mesaj; “Bildiğinizi herkese öğretiniz,  bilginizi yayın, kolaylaştırın, zorlaştırmayın, müjdeleyin, nefret ettirmeyin”  

 
İnsana,  ‘sevgi ve muhabbeti’ sürekli teşvik eden bir hadiste ise; “Birbirinizden nefret etmeyin,
Birbirinize düşman olmayın, Birbirinizden yüz çevirmeyin, Birbirinize haset etmeyin, kin gütmeyin, Ey Allah’ın kulları kardeş olun”


Bu hadisi, ‘her okulun girişine’ asmalıyız! Öğreten ve de öğrenenin, müşterek / veya ortak, ‘andı’ olsun!
Bugün 24 Kasım 2021... 1981 tarihinden itibaren 40 yıldır ülkemizde, “24 Kasım tarihi” öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır. 1981 tarihi, Atatürk’ün doğumunun 100. Yıldönümüdür!


24 Kasım 1928 tarihi, ülkemizde ‘okur-yazar’ oranının artırılması için, “Millet Mekteplerinin açılışının… Ve Gazi’nin Başöğretmenliğinin kabul tarihidir”


Kurtuluş Savaşı daha henüz sona ermeden,  1921 tarihinde ilk defa Ankara’da;  “Maarif Kongresi” düzenlenir!


İşte bu kongrede Atatürk, eğitimle ilgili hafızalarda yer alan o sözü ifade ederler; “Öğretmenler; Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, Sizler yetiştireceksiniz.  Ve yeni nesil sizlerin eseri olacaktır” (24.08.1924)

Bizlerde Öğretmenler Günü, 24 Kasım tarihinde kutlanırken;
Dünyada,  Öğretmenler Günü UNESCO’nun tavsiyesiyle; 1994 tarihinden itibaren her yıl, “5 Ekim tarihi”  ‘Öğretmenler Günü’ olarak benimsenmiştir. 


5 Ekim 1964 tarihinde, Paris’te gerçekleştirilen; “Öğretmenler Günü Özel Konferansı’nda, alınan tavsiye kararıdır.


Amerika ve Avrupa’da, 5 Ekim tarihi öğretmenler günü olarak kutlanırken; 12 Arap ülkesinde; “28 Şubat tarihi” Öğretmenler Günü olarak kutlanır… Ülkeler, kendi tarihi ve kültürel özelliklerine uygun bir şekilde, farklı tarihlerde, “Öğretmenler Günü” olarak benimsemişlerdir.
***            ***
İlk Öğretmen Okulu,  16 Mart 1848 tarihinde, İstanbul’da, “Darülmuallimin açılmasıdır!
Bu okul o tarihlerde, Ortaokullara (Rüştiye) öğretmen yetiştirmeyi amaçlıyordu!
Öğretmen Yetiştiren Kurumların, “173 yılı…” bulan bir tarihi var!


Cumhuriyet Tarihinde üzerinde en fazla oynanan kurumlar arasında, “Öğretmen Yetiştiren Kurumlar…” olmuştur! Günümüzde, halen belli bir standarda oturtulmuş değildir!


Öğretmenler Gününde, üzerinde en fazla, ‘Zihin jimnastiği’ yapacağımız ana konuların başında,
“Öğretmen” ve onu yetiştirecek “Kurumlar” olmalıdır!

Öğretmenler için en önemli sosyal kazanım, Hasan Sağlam’ın Milli Eğitim Bakanlığı Döneminde,
1980’li yıllarda açılan Öğretmenevlerinin, günümüz ihtiyaçlarına uygun olarak; Sosyal, kültürel, ekonomik anlamda, diğer kurumlara da, ‘örnek’ olabilecek, ‘Cazibe Merkezine…’ dönüşümünün sağlanmasıdır! Şehrimizde, ‘İl Merkezi ve İlçelerimizde’ Öğretmenevlerinin durumu nedir? Bunu birlikte sorgulayacağız! Sorgulamakla da yükümlüyüz!


Türkiye’nin en büyük ordusu, “milyonlara…” ulaşan, “eğitim ordusudur” Öğretmenlerimizdir…
Şurası unutulmamalıdır ki, “eğitime yatırım…” Bir ülkenin, ‘geleceğine’ gelecek asırlara olan yatırımıdır! Her şeye ‘cimri’ olabilirsiniz? Ama ‘eğitime…’ asla!

Bayrak Şairimiz A.N.Asya bir şiirinde şöyle der,
“Âlim dedi; ‘Bir harika öğrenciydi’
Şair dedi; yer yer sözü bir inciydi
‘Fatih Sultan’ adıyla andık onu biz
Tarih dedi; Fatihlerin en genciydi”
Yürekten/ gönülden sesleniyoruz;
“Anlat bana ecdadını bir defa olsun
‘Ben kimim’ sorusu hayatınla bir olsun
Unutma, unutulmak ölümden de beter
Ki, seni yaşatacak ‘yüce ülkün’ olsun”
Öncelikle, ‘idealist’ öğretmenlere ihtiyacımız var!
Akif bir şiirinde idealist öğretmenin genel çerçevesini çizerler;
“’Muallim’ diyen olmak gerektir imanlı
Edepli, sonra liyakatli, sonra vicdanlı,
Bu dördü olmadan olmaz; vazife çünkü büyük”

İlk insanlar başlar eğitim. Rahman Suresi 3-4 ayetlerde ne buyruluyor;
 “O insanı yarattı. Ona açık ve berrak şekilde düşünmeyi ve konuşmayı öğretti.” 
İnsan,  “düşünen, konuşan ve akleden sosyal bir varlık!”


İlk insan, Hz. Âdem’dir. Hz. Âdem aynı zamanda, “ilk peygamberdir!” Peygamberlerin sıfatları nelerdir?
“Sıdk (doğruluk), Emanet (güvenilir olmak), Fetanet (akıllı ve uyanık olmak) İsmet (günah işlememek), Tebliğ (bildirmek), Emnûl-azl  (peygamberlikten atılmazlar)
İlk insanla birlikte, “okuma…” ve “öğrenme” kültürü vardır;


Alâk Suresinde (1-5 ayet) şöyle buyrulur; “Oku yaratan Rabbin adına, İnsanı bir kan pıhtısından yaratan! Oku, çünkü Rabbin sonsuz Kerem sahibidir. (İnsana) kalemi kullanmayı öğretendir, insana bilmediğini belleten!”  


Kur’an bizlerden; “ilim sahibi…” olmamızı,  erdemli insan olarak insanlığa faydalı olmamızı istiyor.
Ankebut Suresi 43. Ayette;  “Hem bu misaller var ya, biz onları insanlar için beyan ediyoruz.
Bunları (bu misallerin güzelliklerini ve faydalarını) ancak (eşyadan ibret alan) Âlimler anlar…”

Gül endamlı mısralarla merhaba, Öğretmenler gününüz kutlu olsun
Döktüğünüz emekler olmaz heba,  Öğretmenim gönlünüz ferah olsun
J.Joured, “Öğretmen iki defa öğrenmek demektir!”


Hem öğrenci hem de öğretmen olmak… Sadece, ‘kürsüde değil…’ sıralarda da oturmak
Her daim, ‘öğrenmenin de…’ sıcaklığını hissetmek! Okullarımız, bizim ‘irfan ocağımız’
Kalem, kelamın (sözün, muhabbetin) sır küpü: Kelam, gönüllere nakış…
Öğretmen geçmişin öğreticisi, geleceğin kurucusudur.


Geçmişle gelecek arasında; ‘bağ kurmak’ köprü olmak!
Geleceği de bir bakıma inşa etmektir… O sebepledir ki, ‘gönül seferberliği’ eğitimde başlar.
O seferberliği, bu milletin ‘kimliğiyle…’ gerçekleştirebiliriz
En fazla nelerden yakınırım; “Şekilci, kopyacı, taklitçi, nakilci, ezberci…” zihniyetten!
Ne diyoruz; “derdi, devası taşır!” Ne diyoruz; “kurdu, meyvesi taşır!”
Ne sıkıntılarımızı abartalım,  ne de bizleri bekleyen problemlerden kaçalım!
Bir realitedir; “Geleceğin güvencesi eğitime, eğitimde öğretmene dayalıdır!”
Huang ce, “Planınız bir yıl içinse pirinç ekin, On yıl için se ağaç dikin, yüz yıl için ise insanları eğitin!”
Gazi, “Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır!”
Sözün başında da, ortasında da, sonunda da; “Eğitim… Eğitim… Eğitim…” diyoruz.
Hz. Ali (ra.) “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum!”
Eğitime olan; “saygı, sevgi, güven, moral…” bakış budur!
Bir öğretmeni unutulmaz yapan şey,  “Öğrencisinin yüreğine dokunmaktır!”
Sıklıkla ifade ederim, “Fütüvvet Dili…” veya “Gönül Dili…”
Addison, “Heykeltıraş mermere ne ise öğretmen de çocuğa odur!”
Öğretmen bizim nazarımızda ‘kendisine danışılan kişi’ Bilge İnsandır!
Öğretmen, “zariftir, narindir, incedir, kibardır, naziktir, esnektir, sağduyu sahibidir…”
Hedefimiz, vatansever, milliyetperver ‘erdemli insanlar…’ yetiştirmektir! 
 

Yazarın Diğer Yazıları