Nerede gafil varsa, gözleri kör!
Gönülden gelmeyen sözleri de kör
Yıkar, döker; âleme bakışı kör
Kör bir dünyanın dehşetinde kaldık!
GÖZLER KÖR
Karanlık bir dünyada gözler kör!
Ufuk yok, gaye yok, gayret yok, nefret!
Hissiz, aşksız, rağbetsiz bir âlemde;
Derin vadilere inmek kadar zor!
Aklı, gönlü al, dünya da ne kalır?
Vicdanı, teraziyi al, ne kalır?
NERESİNE BAKSAN HÜZÜN
Dünyanın neresine baksan hüzün
Sevdasında ayrılık kokar, yüzün!
Deryalar, ‘gözyaşı destanı’ yazar
Hayatın en haşin mevsimi, güzün!
INSANLIK KAYIPLARDA
Ağlıyorsun değil mi, hem de içten
Doğu Türkistan, Kerkük, Filistin'e
Gözyaşına yüreğin uzanır mı?
Daha nice mazlum vatan iline!
Vur düşman vur, uyandır uyuyanı!
Eski yurt, yeni yurt ah! Dört bir yanı,
Huzurun adı yok; kan ve gözyaşı,
Sileni de yok, dinleyeni de yok!
Feryadını duyanı, anlayanı...
Kulak vereni de, kayıplarda...
İnsanlık feryadıyla, kayıplarda...
İNSANLIK ÖLDÜ
Filistin, Gazze’de insanlık öldü
Baharda açan güller bir bir soldu!
İfratla tefritin zirve yaptığı,
Zulmün geçtiği yollar, nasıl yoldu?
İnsanlıktan çıkmak, canavarlaşmak!
Hak indinde lanetlenmek, arlaşmak
Kör dünyada haddi, hududu aşmak;
Mazluma uzanan yol, asıl yoldu
Ey Aziz Milletim!
Ya ecdadın gibi ayağa kalkacaksın…
Dimdik doğrulacaksın…
Sadece, Hakka kıyam ve secde edeceksin…
Veya demeyeceğim, Çünkü seni onurunla biliyorum.
Kafkaslarda, Galiçya’da, Yemen’den tanıyorum…
Kırılırsın, dövülürsün, ama esareti asla kabul etmezsin.
Hür yaşamak senin karakterindir.
Bütün bunları, senin ruhuna hitap edecek şekilde söylüyorum.
İçimden geldiği gibi vicdanımda yakılan kıvılcımı,
Bir ateş kütlesi halinde satırlara döküyorum…
Aşk ile sarıl, toprağını/işini/aşını yumruklarını sıkarak işle!
ÇAĞRIM
Sağduyuya, akla, izana çağrım
Şehrimiz için bir yürek, kıvılcım!
Bitsin artık dinmeyen sancım, ağrım
İrade koymamak gibi utancım!
Eğilme hiçbir zaman der, inancım!
Çağrım var, bilirim yanıktır bağrım
Gün olur sanki sanıktır çağrım (!)
SURİYE İÇİN
Coğrafyamın, sur içinde kalesi
Halep gönüllerin, beyaz lalesi!
Ata’m Gazi Süleyman Şah Otağı
Menbiç, Gazi Belek’in gül hamlesi
Gül Bahçesi’nde anılır cümlesi
ANADOLU İSLAMIN SON KALESİ
Anadolu, İslâm'ın son Kale'si
Son sığınak, Türk'ün son güven yurdu
"Yarab! Sen muzaffer eyle, bu ordu;"
Kendini Allah’a adayan ordu
Çalmasın,
Türküler, biz/ siz çalmasın
Taşında çınlar feryadım;
Ülkemde, çanlar çalmasın
FİKİR TALAN OLDU
Zulmün teşhir vitrininde fikir talan oldu
Asrımızda sözün sermayesi yalan oldu
İnsanı dıştan içe, içten dışa fetheden;
Tefekkür mimarının eseri nalan oldu
FİKİR AŞISI
Sevgiyle yeşerir, fikir aşısı
Asırların mührü, zikir tuğrası
Coğrafyayı vatan yapan şüheda,
Güller Bahçesinde, şakir duası
FİKİR ÇİLESİNİ
Fikir çilesini taşır yolumuz
Kaldırımlar şahittir sırrımıza
Ey kutlu vefa, ey kutlu hamallık
Bağrına bastığın gün kadar sıcak
Tebessüm eder yüzünde güller açar
SULHA ÇAĞRI
Sulh, sükûnet huzurla gelen nimet
Bil ki, savaşın içinde hezimet!
Yıkılmasın şehirler; tarih, kültür…
Bir belâ gibi inmesin husumet!
GÖZLER
Yüreğin sarkacı olurmuş gözler
Hislerin bakracı olurmuş sözler
Beş duyuda âlem çizilirmiş
Vicdanın tuğrası olurmuş közler