Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Munzur Suyu Elazığ'a Gelemez mi?

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Elazığ Belediyesinin açıklamalarını okuyoruz;
“Hamzabey Barajı İçme ve Kullanma Suyu Bitti!”
Hamzabey Barajı için dikkatleri çeken ifadeler vardı;
 “Yarım Asır Elazığ’ın Su İhtiyacı Karşılanacak!”
Sayın Belediye Başkan Şahin Şerifoğulları ne diyorlardı;
“Hamza Bey Barajından gelecek suyun İlçe ve Beldelere de dağıtılacağını…
Elazığ’ın mevcut su ihtiyacını karşılayamayacağını…”
“Hamza Bey Barajından gelen suya, şehirdeki mevcut 98 derin su kuyusundan;
40’ının takviye edileceğini…” belirtiyorlardı. 

Biz yıllar önce, ‘yeraltı su kaynaklarının kullanılmamasını…’ ısrarla ifade etmiştik.
İstanbul’dan örnekler vermiştik;
İstanbul Şehrimiz, 209,8 km uzaklıkta bulunan “Melen Çayının Suyunu…”
2007-2014 yıllarında İstanbul’a taşıyacaktır…
İstanbul’un, Toplam; “Bir milyar 660 milyon Metreküp/Yıl Su İhtiyacının;
575 milyon Metreküp/Yıl…” yaklaşık, 3’de birini karşılayacaktır…
O yıllarda, İstanbul derin bir nefes alacaktır.
Aynı Yıllarda Ankara Belediyesi, 
“Her biri 128 km uzunluğunda toplam 384 km’lik 3 ayrı boru hattı kullanılarak…”
Kızılırmak-Kesikköprü Barajını hayata geçirecektir.
Nehirlerimiz, bu coğrafyanın ‘suyla gelen kültürüdür’
O kültürle içiçe ne kadar yaşayabildik…
Su, hayat kaynağı, nimettir, berekettir, yeşilliktir, iklimdir, tarihtir, medeniyettir…  
Yerüstü su kaynaklarını yer küresinde; ‘minimum (en az) değerlendiren ülkeyiz!
Su Kaynaklarımız; verimliliği, katma değer olarak dönüşümü üzerinde ne kadar çalışıldı!
Şehirlerimizin, içme suları için ‘derin kuyulara yönelmeleri’ büyük bir vebaldir, cinayettir
Türkiye’nin artık devasa projelere yönelmesi gerektiğine inanıyorum…
Elazığ Belediyesinin açıklamaları, bizleri devasa projelere taşımalıdır.
2022 Yılının arifesinde tekrar; “Munzur Suyu…” bu şehre getirilsin diyoruz!
Yıllar Öncesi kaleme aldığımız bir yazımızı tekrar sizlerle paylaşıyorum;

Yer altı sularına ne kadar güvenilir veya küresel ısınmanın getirdiği,
 ‘kuraklık ve çölleşme’ tehlikesine karşı, ‘yer altı sularını bilinçsizce kullanma’ doğru mudur? 
Türkiye’de, ‘mavi boncuk’ olarak da bilinen her biri tabiat harikası;
 Masallarımıza, hikâyelerimize, türkülerimize kadar katık olan birçok gölümüz kurumuştur. 
Yer altı sularımız giderek daha derinlere çekilmeye başlamıştır. 
Başta İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere şehirlerimizi bekleyen sıkıntıların başında, 
‘İçme Suyu’  sıkıntısı alarm veriyor!
Belediye Başkanları haklı olarak, ‘Su tüketiminde tasarruf çağrıları’ yapmakta, 
Artık su kesintileri daha sıklıkla gündeme gelmekte/ gelecektir de! 
Hatırlayınız geçmişte; İstanbul Belediyesi ne yaptı?  Melen Çayını getirdi. 
Ankara Belediyesi haklı olarak,  Kızılırmak nehrine yöneldi…
Elâzığ’da, önümüzdeki yıllara problemsiz ve endişelerini üzerinden atacak,
 Projeleri hayata geçirerek kendisini bekleyen, ‘Su sıkıntısını’ şimdiden çözmelidir. 
Elâzığ, 1970’lerden günümüze; yer altı kaynaklarıyla şehrin su ihtiyacını karşılamaktadır.
 Sınırlı olan kaynaklarla nereye kadar gidilecek? 
Birde, elektriğe ödenen parayı da hesaba katmalıyız. 
Yıl içerisinde trilyonları bulan elektrik gideri…
Tabiatıyla, içtiğimiz su fiyatlarına yansımaktadır. 
Bütün bunları, maliyetleriyle birlikte düşünmeliyiz. 
Yıllar önce, şehrin su ihtiyacının karşılanması konularında stratejiler geliştirilirken; bu stratejiler arasında, “Munzur Suyunun da olduğunu biliyoruz!” 

Türkiye’nin, 1980’lerden sonra artan, “Şehirleşme Sürecinde…” en büyük yanlışı,
İçme Suyu ihtiyacını,  “Yer altı Sularından…” sağlamasıdır!
Bunun manası nedir? Doğanın dengelerini katletmektir!
81 Vilayette de, maalesef; Doğa diye bir şey bırakmadık! Hiç mi hiç acıma hissimiz olmadı!
Şimdi ne oluyor, Doğa bizlerden, ‘intikam…’ alıyor!
Şehirlerimizde, ‘yerleşim birimlerinde de…’ “Verimli arazilerimizi…” kullandık!
Yıllar önce, ne yazmışsak, aynı şeyleri ‘tekrar…’ ediyoruz! 
Bizler, ‘tekrarlardan…’ usanmadık;
Galiba, ‘yetkililerde…’ yanlışlardan usanmadı! 
Elazığ için, “Munzur Suyunu…” getirelim diyoruz!
O su, bu şehre ‘doğal cazibesiyle…’ rahatlıkla getirilebilir!
Ve yapılan harcamalar kendisini, “10-15 yıl içerisinde karşılar!”
Her yıl Elazığ Belediyesinin, su için harcadığı, ‘elektrik masrafı…’ 10-12 trilyon arasında…
15 yıl içerisinde, elektriğe ödenen miktar, 160-170 trilyonu buluyor!
Sizlerde, Munzur Suyunu 150-170 triyona rahatlıkla getirebilirsiniz!
Ve Elazığ, çok sağlıklı ve temiz bir, “İçme Suyuna…” kavuşmuş olur!
Buradan, DSİ yetkililerine de seslenmek istiyorum; 
Elazığ’ın, “İçme Su Projeleri” arasında, Munzur Suyu üzerinde çalışıldı mı? 
Bu proje, şehrin gündemine tekrar taşınamaz mı?
Şehirle birlikte, şehrimizin ihtiyaçları da, ‘katlamalı olarak büyüyor’
Bu ana ihtiyaçların başında, “SU…” ÖNEMİNİ ARTIRARAK KORUYOR!
Bizim teklifimiz, “Munzur Suyu…” rahatlıkla Elazığ’a getirilebilir.
Ve şehrin acil problemi inşallah, ‘asırlar boyu…’ çözülmüş olur.
Tekrar ediyorum, ‘derin kuyular açmak…’ doğal faciaya çağrıdır, cinayettir.
 

Yazarın Diğer Yazıları