Malazgirt bu milletin tarihi destanı…
Hafızamızı şöyle bir yokluyoruz. 26 Ağustos 1971 tarihinde, Malazgirt Zaferinin 900. Yıldönümü kutlamaları… O kutlamalara Destan Şairimiz Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, Bayrak Şairimiz Arif Nihat Asya birlikte katılıyorlardı. İki şairimizin ilk konakladıkları yer Elazığ Şehriydi…
Destan Şairimiz Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu bu tarihi/ kutlu güne “Malazgirt Marşını” hediye edeceklerdi. O anı bizlere tefekkür dünyamızda yaşatacak mısralar..
“Aylardan Ağustos, günlerden Cuma,
Gün doğmadan evvel iklim-i Rum’a,
Bozkurtlar ordusu geçti, hücuma…
Yeni bir şevk ile gürledi gökler
Ya Allah… Bismillah… Allahûekber.
Önde yalın kılıç Türkmen Başbuğu,
Ardında Oğuz’un elli bin tuğu…
Andırır Altay’dan kopan bir çığı,
Budur, peygamberin övdüğü Türkler
Ya Allah… Bismillah… Allahûekber!”
Fetih ruhumuzu, Malazgirt Zaferinin manevi temelini Arif Nihat Asya bizlere yaşatıyordu;
“Bir Cuma sabahı, semaya karşı,
Malazgirt’te elli dört bin er.
Bestelediler en güzel marşı;
Allah-u Ekber, Allah-u Ekber.”
Aradan yıllar geçecek… Ve tarihler 25 Ağustos 2008’i gösteriyor. Dönemin Muş Valisi Erdoğan Bektaş’ın davetiyle yollara düşüyoruz. Anadolu’nun kapılarını açan, “Fetihlerin ve Zaferlerin anası” Malazgirt Zaferinin 937. Yıldönümü kutlamalarına katılıyoruz.
Yol arkadaşlarımız; F.Ü. Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Muhammed Beşir Aşan, Şair ve Yazarlar; Bedrettin Keleştimur, Hadi Önal, R. Mithat Yılmaz, Muammer Aksoy; M. Faik Güngör, Zekeriya Bican, Mahir Gürbüz, Hasan Özçam, Tuncer Sönmez, M. Şükrü Baş, İhsan Nazik, Saim Öztürk, Nedim Özdal, ve Manas Yayıncılık Genel Koordinatörü Şener Bulut…
Elazığ Belediye başkanlığının tahsis etmiş olduğu araçlarla yola çıkıyoruz. Etkinlikleri televizyonumuz adına takip etmek üzere “Sanatın İzinde Elazığ” programının yönetmeni Mehmet Kılınç da bu heyete katılıyor. Bu yılki kutlamalara Elazığ Belediyesinin “Mehteran Topluluğu” da davetli. Bizimle birlikte onlar da Malazgirt’e doğru yol alıyor.
Bu yollar, “köklü bir maziden güçlü bir atiye” uzanan yollar!
Ezel türküsüyle başlayıp, “elbet bizim, ebed bizim” dualarıyla sıla-i rahim yapan yollar! Gülümsüyorlar bizlere.
Yollar, dağları omuzlamış! Nehirler, bir büyük coşkuyla gazi erenleri izlemiş! Bağrında, nice zaferleri, nice muştuları gizlemiş! Bu yollar vakur, bu yollar metin, bu yollar buram buram vatan kokuyor.
Yollar öyle de dağlar farklı mı? Dağlar sıradan değil; efsane dağlar.
Heybeti, şehit ve gazilerimle abideleşen dağlar!
İlham; şairin gönlünde, dağlar o gönlün şafağında!
Dağlar eğiliyor yol boyu alınlarından öpelim diye!
Eğilen dağlarla, çağları selamlıyoruz bir bir!
Yollardayız, Sırat-ı müstakimdeyiz Malazgirt’e yaklaştıkça! Titrermiş yürekler, hasret dudaklar öperken vatan elini! Sen Malazgirt, sen şühedanın kıyamdaki rahmet kapısı! Sende, vatan tapusu! Sende, tarihin yazdığı en asil zafer! Biz hala seferde, senin yolunda her birimiz birer nefer!
Malazgirt’te, akşam saatleri! Güneş ışıkları yerini guruba bırakmış.
Malazgirt Ovası’nın tamamen ayakta olduğunu bu anı damarlarımızda hissediyoruz.
Rüzgâr ılgıt ılgıt eserken Anadolu’ya fetih kapılarını açan bir büyük zaferin tatlı rüyalarına gidiyoruz.
Şair yürekler, yine tavında dövülmeye başlayan ilham kanatlarıyla tarihe yolculuğa hazırlanıyorlar.
Malazgirt Zaferinin 937. Yıldönümü katılımcıları arasında;
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan,
Muş Valisi Erdoğan Bektaş,
Muş milletvekilleri Seracettin Kaymaz, Medeni Yılmaz, Nuri Yaman,
Malazgirt Kaymakamı Bilal Yavaş,
Garnizon komutanı Albay Burhanettin Aktı,
Fırat Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Feyzi Bingöl,
Beraberlerindeki kalabalık bir heyetle birlikte zaferlerin anası olarak bilinen Malazgirt Zaferi büyük bir huşu içerisinde kutlanıyor.
Malazgirt Zaferinin açış konuşmaları bizlere nasip oluyor. Muhammet Beşir Aşan’ın, Garnizon Komutanı Albay Burhanettin Aktı, Muş Valisi Erdoğan Bektaş’ın, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan’ın konuşmaları… Konuşmalardan sonra, “Malazgirt Zaferinin Temsili…” askerin zafer meydanına girişi… Ve Şehrin anahtarının teslimi…
Muş artık değişiyordu… Makûs talihini yenmek için irade koyuyordu. Ecdat hatıralarını yaşatma ve gelecek nesillere taşıma bağlamında, sadakat yemini yapılmıştı.
Muş Alparslan Üniversitesinin bir ilim vakarıyla, “950. Yılında Malazgirt Zaferi” başlığıyla, Malazgirt’te ilk defa iki gün sürecek sekiz oturumlu Uluslararası, “Bilgi Şöleni” düzenleniyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, tarihin Kubbet-ül İslam Şehri Ahlat’ta 400 bin metrekare alana inşa edilen Türkiye’nin ikinci büyük, “Millet Bahçesinin…” açılışını kutlamalarla birlikte gerçekleştirecek.
Malazgirt ve Ahlat’ta eş zamanlı yapılacak kutlamalara, “60 ülkenin büyükelçileri katılacaklar!”
1071 Malazgirt Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı’na Sultan Otağı ile 16 çadır; Ahlat Millet Bahçesi’ne ise 1071 Sultan Alparslan Otağı ile 50 çadır kuruluyor!”
14 Yıl Önceki bir yazımızda “Ve Malazgirt Tarihi Proje Olmalı!” yazımızda bugünlere seslenmişiz;
“Bizler, Malazgirt’i bir iki saatlik klasik törenlerle kutlamanın artık ötesine taşmalıyız! Malazgirt’i anlatmak, bir büyük sorumluluğu da büyük bir aşk içerisinde yerine getirmektir.
Şair, “Aylardan Ağustos günlerden Cuma” diyor! Gündönümü bizlere bir ‘muştu’yu veriyor
Malazgirt’te kuruluşu kutlarken şüphesiz ki, Çanakkale’de ve büyük taarruzda/Kocatepe’de kurtuluşun destanını yaşarız! Malazgirt’te, bir oluş vardır! Tarihi, ihtiram vardır. Asıl, Anadolu’nun kalbi atışları, 26 Ağustos tarihinde burada, bir yürek olmalıdır!
Bizler şahsen, 26 Ağustos Cuma Hutbesini Malazgirt’te, Diyanet İşleri Başkanımızın, ‘günün önemini’ bu coğrafyaya manevi bir cereyan vermesi hazzıyla okumasını yürekten arzu ederiz.
Malazgirt’i, 83 milyon insanıma bir aşk, bir vecd, bir iman ve aksiyon içerisinde ‘nasıl anlatırım’ tartışmak isterim. Tarih, sadece okunmak için değil, ‘yaşanmak’ için de vardır.
Türkiye genelinde; Malazgirt konulu ödüllü roman, hikâye, araştırma ve inceleme, makale, şiir yarışmaları düzenlenmeli!
Bu milletin güzelliklerini kendi içerisinde yansıtan, ‘spor yarışmaları’ ki, bunlar arasında; atletizmi, güreşi, at yarışlarını, yüzmeği, okçuluğu ve dağcılığı sayabiliriz.
Türk Diliyle Konuşan Ülkeler Toplantısının özellikle, Malazgirt’te yapılması!
Ve Malazgirt’te, Türk Tarih Müzesinin kurulması!
Geliniz, bu yıl, 26 Ağustos’ta Malazgirt’te olalım. Tarihin manevi rıhtımına birlikte yanaşalım. Gazetelerimiz, dergilerimiz, yazarlarımız, şair ve ediplerimiz, bilim adamlarımız, sanayicilerimiz, bizleri yönetenler geliniz 26 Ağustos’ta tarihin yazıldığı meydanda buluşalım! Tarihimizle birlikte yarınlarımızı birlikte okuyalım.”
Allah’a şükrediyoruz… 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi vatan coğrafyamızda; Türk-İslam Âleminde en üst düzeyde kutlanıyor. İnşallah her geçen yıl daha da olgunlaşacak, meyvelerini vermeye başlayacak, bir milletin şuur fırtınasına dönüşecektir.
26 Ağustos 1071 Malazgirt’ten 26 Ağustos 1922 Kocatepe’ye Büyük Taarruza; “Vatan Oluşun… Bayrak Oluşun… Millet Oluşun… Devlet Oluşun ruh iklimiyle tarihin Zafer Meydanlarına bir daha merhaba diyoruz. Gazilerimizi, Şehitlerimizi rahmetle, minnetle, şükranla anıyoruz.
