Bugün Lokman Tasalı ’ya ithaf ettiğim bir dörtlükle söze/ sohbete başlayalım;
“Gittin gideli Göllübağ tasalı,
Gurbetten sılaya adım basalı,
Manas’ta, aksaçlılar bir arada;
Gönül alkışları, Lokman Tasalı
Hoş geldin, yürekli insan Harput Beyimiz!”
03 Kasım 2021 Çarşamba Günü Saat, 10.00’da; Manas Gönül Evi’ndeyiz…
Özellikle de şehrimizin, ‘aksaçlı Bilge dostlarıyla birlikte…’
Bir Harput Beyefendisi Lokman Tasalı ’yı yüreklerden gelen sesle konuşuyoruz!
Bizler, Manas Gönül Evi’ndeki Sohbetlerimize, “Kürsübaşı Sohbetleri!” dedik.
Tarihi bir geleneği, inancımızın gereği, ‘Sıla-ı Rahim…’ yaparak yaşatma arzusu!
Bir söz vardır, “niyet hayır akıbet hayrola…”
Lokman Tasalı ‘yı, bir asra yaklaşan hayatını bizlere anlatacak vefalı dostlarını dinliyoruz.
Şener Bulut, Kenan Çimtay Kemal Tasalı, Nihat Gazezoğlu,
Naci Sönmez, Yalçın Turhan, Osman Bulut, Fethi Açıkgöz,
Muammer Aksoy, Meftune Gül, Murat Bilgin ve Meltem Çiftçi…
Her biri bu şehrin, ‘eser vermiş ufuk insanları…’
“Her insan bir âlemdir!” Kâinatın bir cüzüdür.
Elazığ insanının fıtratında, ‘kültürel bir zenginlik’ söz konusudur.
Elazığ Şehri, ‘sohbet kültürünün en fazla geliştiği bir ilimizdir…’
Biz buna, ‘sesin, sözün, hamiyetli bir duruşun bir arada olduğu’ İRFAN MECLİSİ diyebiliriz.
Göllübağ’ın, bizim kültürümüzde apayrı bir yeri olduğunu söyleyebilirim.
“Kabaklı ve Tasalı Ailesi…” Her iki aile de, ‘kültürün taşıyıcısı’ bizlerin ifadeleriyle; “aksaçlı, Dede’m Korkut meşrepli, bilge insanlar yetişmiştir!”
Kabaklı Ailesinden, merhum Ahmet Kabaklı, Servet Kabaklı ve içimizden biri olan bir gönül insanı Esat Kabaklı… Sanat ve Edebiyat Dünyamıza hizmetleri o kadar büyük ki…
Tasalı Ailesinden, “Lokman ve Ahmet Tasalı Kardeşler…”
Sıklıkla ifade ederim, “sanatı ilim muhiti besler!” Harput, efsanevi tarihiyle kökleri derinliklere giden coğrafyamızın önemli bir, İLİM MUHİTİDİR…
Manas Gönül Evi’ndeki şu güzide topluluk, her biri alanlarında eserler vermekte bulunan Şehrimizin zenginliğidir. Bu zenginlik, bu mekânı, ‘bir enstitüye dönüştürmüştür’ Burada ki, her konuşma; ‘kaynak eser olarak…’ tarihe geçecektir.
Edip Cansever ne diyorlar; “insan yaşadığı yere benzer!”
Bizim musikimizde, şehir insanıyla, toprağıyla, havasıyla bütünleşen bir iklim vardır.
Rast Makamı; İnsana sefa verir. Hicaz makamı; insana tevazu verir. Hüseyni makamı; İnsana sulh verir. Saba makamı; İnsana şecaat verir. Uşşak makamı; insana neşe verir.
Elazığ insanının yapısında, meşrebinde, toprağında neler vardır; Elazığ insanı; rahat, sakin, cesur, tevazu sahibi…” Harput Musikisinde, bu şehrin kimliği vardır. O kimliğin erdemli insanı, Lokman TASALI ’yı konuşmak, anlatmak gerçekte Elazığ insanını konuşmaktır.
Lokman Tasalı Beyefendi bir şiirinde asırlara seslenirler;
“Ne büyük mutluluk Harputlu olmak
Sazı ve sözüyle onu yaşamak,
Tarihi karıştır, tanı Harput’u
Böyle bir diyardan mümkün mü kopmak.”
Dr. İsmail Aytaç, “Harputlu her dönemde milletin ve devletin dirliği-birliği konusunda çok hassastır. Bu sebepledir ki güvenilir ve başarılı asker ve devlet adamları yetiştirmiştir. En küçük ferdine kadar kendi kültürüne ve devletine sevgi ve saygı beslemiştir.”
Şüphesiz ki, Lokman Tasalı ile “İshak Sunguroğlu, Nurettin Ardıçoğlu, Hafız Osman Öge, Av. Fikret Memişoğlu, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, Şeref Tan’ı…” birlikte anacağız her birinin bu güzel insanla ilgili hatıraları vardır.
Lokman Tasalı’nın tarihe olan sevdası, kültürüne, diline, hayatına, sanat hayatına, iç dünyasına bir nakış misali işlemiştir. Harputlu ’nun yaşadığı acıları sohbetlerinde de terennüm etmişler. 93 Harbi, Çanakkale, Sarıkamış, Yemen… Coğrafyanın ‘türkülerle birlikte yankılanan içli insanlarını yetiştirecektir.”
Lokman Tasalı, Harput’un konuşan yürekli hoş sedasıdır. O seda da ne diyorlar; “Tarihi destan şehrimiz/ Yeşili Murat nehrimiz/ En dokunaklı mührümüz/ Harput Kapı: “Hars Kapısı”
Lokman Tasalı büyüğümüz, 1928 yılında dünyaya gelirler. Rahmetli Ahmet Kabaklı gibi Lokman Tasalı da, ‘şiir, sanat, edebiyat kokan bir iklimde dünyaya gelirler’ Ezan sesleriyle, Salalarla, İlahilerle, ninnilerle, masallarla büyüyecekti. “Beyaz Atlı Hızır, Ejderha Taşı, Arap Baba Hikâyeleri ve bilumum Harput Efsaneleri…” hayal dünyasını zenginleştirecektir.
Lokman Tasalı’nın Dedesi Ahmet Efendi, ‘bir hat sanatçısıdır’ Atası, “Tasalı Bekir Efendi”
Harput’un Şehriyarı, Esat Kabaklı’nın “Göllübağ” şiirinde Bekir Efendiyi anlatırlar;
“Göllübağ’ın göllerinde çimerdük
Harman vahdı gelür geme binerdük
Tasalı Bekir’den gorhar sinerdük
Rahmetlinin nurlar vursun yüzüne
Ne heybetli görünürdü gözüme.”
Lokman Tasalı, ilk eğitimini şüphesiz ki, “aileden…” alacaktır. Tasalı, “ilk musiki gıdamı annemden aldım” der. Lokman Tasalı’nın çocukluğunda, “türkülerle kuzularını otlatan bir çobandır!”
Harput İlkokulu (1938), Elazığ Ortaokulu ve Elazığ Lisesi… Elazığ Lisesi’nde velisi, “Fikret Memişoğlu’dur…” Elazığ Lisesi, ‘eğitimimizin köklü çınarıdır’ Lokman Tasalı ‘yı en fazla etkileyen hocalar; “Cahide Dalokay, Şevket Bohça, Naşit Sarıca…”
Lokman Tasalı, iyi bir sporcudur. Başarıları, dereceleri vardır. 1950 tarihinde Elazığ Lisesi’nden mezun olur. Fikret Memişoğlu, onun istidadını çözmüştür. Konservatuvara gitmesini tavsiye eder. Aile, ‘askerlik mesleğini tercih edecektir’ Harput, devlete nice başarılı Subaylar yetiştiren bir iklime sahiptir. Asker olan ağabeyi gibi o da, Kara Harp Okulu’na kaydını yaptıracaklar. 1954 tarihinde mezun olacaklar.
Lokman Tasalı’nın başarılarla dolu meslek hayatı… Elazığ’dan kopmayacaktır. Memleketinde de, uzun yıllar askerlik görevinde bulunacaklar. Bu süre içerisinde de, “Elazığ Kız Öğretmen Okulu ve Meslek Lisesine dışarıdan derslere girecekler!” Her Harput’lu gibi, Sn. Tasalıda da, ‘bir muallim ruhu vardır’
Hatırlarım, Musiki Derneğinin Gölcük sinemasındaki tarihi konserine Alb. Lokman Tasalı, ‘onur konuğu’ olarak katılacaklar. Okuduğu eser, “Harput Divanı” hala kulaklarımdadır.
Lokman Tasalı ‘yı etkileyen isimler arasında, “Hafız Osman Öge, Mehmet Sait Kazezoğlu…” gibi isimler sayılabilir.
İshak Sunguroğlu: “Bugün için sesleri güzel olanlardan Ahmet ve Lokman Tasalı kardeşleri de hiç unutamayız. Her ikisinin de sesleri gür ve güzelse de Lokman’ın sesinde başka bir cazibe vardır.”
Nihat Kazazoğlu “Lokman dayım özellikle Şirvan Hoyrat dediğimiz gelin havasını çok güzel yorumlar ve okurdu.”
Esat Kabaklı; “Babamlar, Lokman Hoca ile ağabeyi Albay Ahmet Tasalı’nın seslerinin çok güzel olduğunu ve Harput musikisinde köklü bir isim yaptıklarını söylerdi.”
Lokman Tasalı, emekli olduktan sonra zamanının büyük bir bölümünü “Harput Kültürü ve Musikisi” çalışmalarına ayırdı.
Elazığ Musiki Cemiyeti başta olmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Korosu ve Ankara Devlet Türk Halk Müziği Korosunun verdiği konserlerde misafir sanatçı olarak yer aldı. 2002 yılından itibaren üç yıl Fırat Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda misafir öğretim görevlisi olarak Harput musikisi derslerine girdi.
Lokman Tasalı, başta TRT olma üzere; Fırat Üniversitesi Televizyonu, Kanal 23, Kanal Fırat ve ulusal yayın yapan birçok televizyonun programlarında yer aldı.
Lokman Tasalı, Manas Yayıncılığın gerçekleştirdiği; “Doğumunun 100. Yılında Elmas Yıldırım, Sanat Hayat’ının 50. Yılında Mustafa Turan, Cengiz Aytmatov’a Saygı, Atatürk ve Elazığ, Doğumunun 80. Yılında Paşa Demirbağ, Ziya Çarsancaklı ’ya Saygı, Doğumunun 100. Yılında Fikret Memişoğlu ve Yemen Türküsü” gibi birçok önemli faaliyetlerde yer aldı.
1998 yılında dönemin Elazığ Valisi M. Lütfullah Bilgin’in himayelerinde Elazığ Valiliği tarafından yayınlanan “Notalarla Harput Musikisi” adlı iki ciltlik muhteşem eserin hazırlanmasında: “Emekli Albay Lokman Tasalı, Paşa Demirbağ, Ferzan Alagök, Nihat Kazazoğlu ve Hüseyin Sekü ’nün” katkılarını söyleyebiliriz.