Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Kış Nasıl Geçecek?

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Soğuklar geliyor… Kışın habercisi, ‘güz mevsimini de…’ yolcu ediyoruz.
Önümüzde uzun kış günleri/ kış geceleri bizleri bekliyor.
Kış nasıl geçecek? Geçen yıllara göre daha zor geçeceğe benziyor!
03 Kasım 2021’de enflasyon rakamları açıklandı. 
Temmuz- Ekim 2021 dört ayın toplam enflasyonu, ‘6.56’lara ulaştı…’ 
TÜFE, yüzde 20’lere dayandı. Özellikle de, ’24 Ocak 2020 depremiyle sarsılan Elazığ Şehrimizi…’ ekonomik olarak daha sıkıntılı günler beklemekte! 
Şehrimizin sosyal ve ekonomik fotoğrafını doğru çekebilir ve doğru kararlarla adımlarımızı atarsak sıkıntıları daha sağlıklı bir şekilde atlatabiliriz. 
Ekim 2021 ayı itibariyle dört kişilik bir ailenin, “açlık sınırı, 3.093 TL ve yoksulluk sınırı, 10.076 TL olmuştur. Bu hâlihazırda, Türkiye’nin genel fotoğrafıdır. 
Türkiye’de, kişi başına düşen Milli Gelir, son yıllar içerisinde ‘düşme eğilimindedir’ 
Kişi başına düşen Milli Gelir, günümüz rakamlarıyla, “8.599 dolar…” 
Bizim inancımız iki büyük düşman tanıyor, “cehalet ve yoksulluk!”
Allah Resulü (sav) buyuruyorlar, “fakirlik nerdeyse küfür olacaktı!”
“İnfak Kültürü!” o sebepledir ki, bizim inancımızda çok büyük önem taşımaktadır.
İnancımızın tebessüm eden önemli bir yüzü, “komşusu aç iken tok yatan bizden değildir!”
Bu şuurla birlikte, ‘toplumun refah seviyesinin yükseltilmesi…’ şarttır, elzemdir!
Bizim teklifimiz, ‘memur, işçi, Bağ-Kur ve emeklilere…’ maaşlara her üç ayda bir yansıtılması!
Ocak-2022 yılında; ‘ücretliler ve emeklilere yansıtılacak enflasyon rakamları ile birlikte yüzde 10 civarında refah payının da yansıtılmasıdır’
Bu ülke, ‘dış ticaretini…’ dolar kuru üzerinden yapmaktadır.
Özellikle de, ‘Aydınlarımızın’ sektör bazındaki ihracat rakamlarını dikkatle incelemelidir.
Türkiye’nin, ilk 9 ay içerisinde, “Tarım Ürünleri Toplam İhracatı;  23 milyar 511 milyon dolardır.”
Tarım Ürünleri İhracatı İçerisinde; 
“Bitkisel Ürünler İhracatı; 15 milyar 252 milyon dolardır.”
“Hayvansal Ürünler İhracatı, 2 milyar 671 milyon dolardır”
“Ağaç ve Orman Ürünleri İhracatı; 5 milyar 587 milyon dolar”
Türkiye’nin ilk 9 aydaki, “166 milyar dolar ihracatın; 138 milyar dolarını Sanayi oluşturuyor.
Yukarıda belirttiğimiz gibi, “23 milyar 500 milyonunu Tarım Sektörü oluşturuyor…”
Türkiye artık, “ürettiğini ihraç eden bir ülkedir!” 
Bu ihraç, ‘dolar kuru üzerinde…’ yapılıyor.
Tarım Ürünlerine de, ‘dolar kurundaki artışlar…’ iç piyasayı da etkilemektedir. 
Türkiye’nin yıllık elektrik tüketimi, “290 milyon kilovatsaat…” civarındadır.  
Türkiye enerji sektöründe, “yüzde 70’ler civarında dışa bağımlıdır!”
Dışa bağımlılık nedir? Sizlerin ister istemez elinizi ve kolunuzu bağlıyor.
İstediğiniz gibi hareket edebilme imkânlarına sahip değilsiniz!
O sebepledir ki, “Kış Nasıl Geçecek?” diyoruz! 
İster istemez, ilk hafızalara gelen de, ‘toplumun refah seviyesinin yükseltilmesi…’
Bu yönde kalıcı tedbirlerin alınması yönünde politikaların oluşturulmasıdır.

12 KASIM TARİHLERİ VE DEPREMLER!
Deprem her ne kadar, ‘iki hece…’ olsa da, Türkiye’mizde; insanımızı ürkütüyor!
12 Kasım 1939 tarihinde Erzincan depreminde büyük bir yıkım yaşanıyor…
33 bin insanımız hayatını kaybediyor. 100 bin insanımız yaralanıyor!
Erzincan Depremi, “20. asrın en büyük felaketi…” olarak anılıyor.
12 Kasım 1999 Bolu, Düzce ve Kaynaşlı’da 7.2 büyüklüğünde deprem…
Bu depremde de, 894 vatandaşımız hayatını kaybediyor. 4 bin 948 kişi yaralanıyor.
Geçtiğimiz günlerde (08. 11. 2021) Konya’nın Meram İlçesinde; “5.1 şiddetinde deprem oldu!”
Bir realite, “depremlerle birlikte yaşamasını öğreneceğiz!”
Genel bir söz var; “depremler öldürmez, binalar öldürür!”
İnancımız, “önce tedbir, sonra takdir!” der. Ne kadar, ‘tedbir alabiliyoruz’
Artık şunu ifade etmeliyim, ‘sözün bittiği yerdeyiz’
Her an için, sıkı sıkıya, ‘depremlere ülke olarak hazırlıklı olmalıyız’
Deprem ve diğer tabii afetlere kadar ne kadar dersler aldık/ alabildik acaba?
TARİHİ NE KADAR OKUYORUZ!
Bizim millet olarak genel bir özelliğimiz vardır, “Geçmişi çok çabuk unutuyoruz!”
Bu da, bizlere çok pahalıya mal olabiliyor!
11 Kasım 1914, “Osmanlı Devleti, 1. Dünya Savaşı’nda itilaf Devletleri’ne savaş ilan etti.”
11 Kasım 1918, “Alman İmparatorluğu ile itilaf Devletleri’nin ateşkes imzalamasıyla 1. Dünya Savaşı sona erdi…”  
Mondros Mütarekesi (30 Ekim 1918) ila Mudanya Ateşkes Antlaşması (11 Ekim 1922) arasındaki geçen süreç bu milletin, “İstiklal Mücadelesi” tarihidir.
Mondros Mütarekesi, bizim tarihimizde asla kabul edilmeyecek bir yıkım/ bir milleti imha antlaşması anlamına gelmektedir. İtilaf Devletleri, bu antlaşmadan hemen sonra “13 Kasım 1918’de İstanbul’u işgal edecektir!” Tarihimizin en acı günleri yaşanacaktır. 
10 Ağustos 1920 Tarihi, İtilaf Devletleri ile Osmanlı hükümeti arasında, “Sevr Antlaşması…” imzalanıyordu.  
Milli İrade Yolunda; Amasya Tamimi (22 Haziran 1919), 
Erzurum Kongresi (23 Temmuz 2020)
Sivas Kongresi (03 Eylül 2020)
O irade neleri haykırıyordu; “Milli sınırlar içinde, vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz.
Manda ve Himaye kabul edilemez!”
Tarihi iyi okumalıyız! Dünü, işgal yıllarını nasıl unutabiliriz. 
Hele vatan evlatlarının, “Malta Sürgünü…” O sürgünler bile, bu ülkeye gönül verenlerin, yüksek hizmetlerde bulunanların,  vatan evlatlarının neler çektiğinin bir işaretidir.
Tarihler tekerrür eder mi? Allah bir daha bu millete o acı günleri yaşatmasın (amin)

Yazarın Diğer Yazıları