Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

İlim ve Amel

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

İlim, “Müslüman’ın yitik malı” denildi
Akılsız baş, ‘bedenin hamalı’ denildi
İbret almayana, şu dünya zelil-rüsva
Amelsiz ilim, hiç olmamalı denildi…

SAHABE YOLU
Gökteki yıldızlar, Sahabe yolu
Yoldaki ışıklar, Kuran’dan kelam...
Nur halkası onlar, Resul(as) okulu
Dert tebessümde, çileye selam! 

Sahabe, asrın nöbetinde ‘deli’
Asrın yüzü Sahabeye, ‘hayret’
Dün, dünya taşırdı zevkle onları
Bugün, dünya insan sırtına kambur

Rağbetler mi değişti, arzular mı?
Göz nereye kayar, ışık nereye?
Gönül çeşmeleri ah, o pınarlar!
Sanki önünde her biri taş duvar! 

İNSAN BU…
İnsan bu, binlerce kaygı endişe
Beyninde zonklar, didişe didişe
Kan dağılır, sihirli pencereden
Döşenmiş her doku lif lif hücreden
Harika fabrika, dehşet verici
Öyle bir dolaşım ki, ürpertici!
Karmaşık bir sistem içinde ahenk
Sinirden kerpeten akışa mihenk
Kendisini savunma, siperlerde
Muhafız alayı mikroba perde! .
Ve sinir uçlarında kanalitler
Pis kanı pompalayan parazitler
Koskoca bir şehir, merkezi beyin!
Enerji dağıtan bunca güç neyin?
Bir çiğnem et ki, şuurda Allah der
Her zerrede, imanı tasdik eder

BİR KALP DE İKİ DİN…
Bir kalpte,  iki din olmaz!
İkilik,  nifak kokusu
Aşk damarında, kin olmaz
Ayrılık, azap yakısı

Akıl hazinesi bilgi
Bilgiye sancaktar ilgi
İpek böceğinde salgı
Ölüme ferman takısı!


KENDİNİ BİLEN
Kendini bilen halkı bilir
Dermanı bilen derdi bilir
Zaman salıncak, ipsiz beşik;
Ölümü bilen, Hakkı bilir…

ABİDE-İ HÜRRİYET
Abide-i Hürriyeti gönlüne yaz
Onun bedeli ile kıyama kalk
Bak şu boğaz harbine, şehitler niyazda;
Uyan diyor; nisyana düşme Ey halk! .

Kur’an’ı başında tutmayan millet alçalır
Ki, çaresiz… Cihanda zelil ve rüsva kalır
Yarab! . Gözler kör, kulaklar sağır, diller sessiz
Ve maskara olur âleme, ‘amansız…’ kalır

HALKLA BARIŞ
Dinle, tarihle, halkla barış…
Hizmette, zamanla yarış,
Zinde bir mazinin izinde;
İmar et vatanı karış karış…

RENKLERİN GÜZELİ
Renklerin güzeli, huzura gülümser
Toprağın kokusu, gönle gülümser
Rengârenk açılır; kırmızı, mor ve ak; 
İstiklal marşında yarına gülümser…

YEMYEŞİL TABİAT
Yemyeşil tabiat, nasıl da kömürleşiyor
Ana rahminde cenin, can bulup ömürleşiyor
Bir vücut veren var, kudret eli şu nizamda;
Bir fidan ki, ilahi filtrede gürleşiyor…

BİR KİTAP GİBİ
Bir kitap gibi dürülürmüş dağlar
Çer-çöp halinde sürülürmüş bağlar
Ömür bitti; bitti, oyun eğlence;
Gün üstüne savrulurmuş, o çağlar

DÜŞLERİM VARDI…
Düşlerim vardı, bir ömre yetecek…
Kim derdi ki, güneş gibi batacak!
Aklım, can evimden koptu kopacak; 
Kemal vakti, zeval vaktine ağlar!

KILIÇTAN İNCEDİR…
“Kılıçtan incedir sırat,’
Rüzgârdan hızlıdır kırat,
Bir ömrü emzirir, murat
 

Yazarın Diğer Yazıları