Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

'İhtilafta Rahmet Var'

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Tarihte 28 Temmuz sizlere neleri hatırlatır?
 Tarihimiz açısından sıkıntılarla,  sarsıntılarla, acılarla doludur!
Her zaman için söyleriz, ‘tarihi iyi okumalıyız’
Ondan kendimize olabildiğince; ‘dersler çıkarmalıyız’
“Geçmişten adam hisse kaparmış… Ne masal şey?
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
“Tarih”i “tekerrür” diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?” (Akif)
Maalesef ibret almıyoruz! Tarihi, sindirerek de okumuyoruz…
Bakınız Cumhuriyet Tarihimize; “darbeler… Muhtıralar…”
Bizim inancımız ne diyor, “ihtilafta rahmet var!”
Fikir ayrılıkları, düşünce ayrılıkları olacak!
Şura Suresi 38 ayette ne buyruluyor;
“Onlar Rablerinin çağrısına uyarlar ve namazı dosdoğru kılarlar.
Aralarındaki işlerini istişare ederek yürütürler.
Kendilerine verdiğimiz rızıklardan da Allah yolunda harcarlar.”
Ebu Hureyre Hazretlerinden rivayet edilen bir hadis de;
“Ben Resulullah’dan daha fazla arkadaşları ile istişare eden hiçbir kimse görmedim!”
Yumuşak davranmak, affedici olmak, her türlü kabalıktan kaçınmak,
İstişare etmek, Allah’a tevekkül etmek… Bütün bunlar inancımızın gereği!

Tarihte 28 Temmuz dedik…
28 Temmuz 1402 Tarihi… “Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazid, Ankara Savaşı’nda,
Timur’a yenilerek esir düştü!
1402 yılından itibaren Osmanlı Devletinde; 1413 tarihine kadar; “Fetret Devri” başlayacaktır!
İstanbul’un Fethini, “50 yıl geciktirecek…” sancılı bir dönem!
Bizler ısrarla, “siyaset birleştirici, uzlaştırıcı, kaynaştırıcı…” olsun!
Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun severek okuduğum o satırlar bizlere ilham kaynağıdır;
“Bir ulu çınarsın ki kırılır, eğilmezsin; ölür inlemezsin.
Kanınla çorak kumlukları sularken ekmeğini alnının terine batırır yer,
Yine düşman karşısına yaralarınla beraber her yerde bir istihkâm gibi çıkarsın.
Sen zâlim heybetinle bir mazlumsun; ninenin, atanın kucağında bir garip;
Ananın, babanın kucağında bir yetimsin!
Dul analarla dolu olan şu Anadolu bir üvey nine kadar sana cefakârdır.
Sen şarkın kınına giremeyen bir kılıcısın; döğüle döğüle tavlanır,
Vurula vurula kırılırsın. Yine her parçandan bir kıvılcım, her kıvılcımdan bir şimşek çıkar.
İlahi bir kuvvetin, ebedi, bir feyzin var, ey Türk!”

28 Temmuz 1914 Tarihi; Birinci Dünya savaşı başladı!
O savaş yıllarının yıkıcılığını Akif ancak bu kadar nezih ifade ederler;
“Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta;
Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi!”
Birinci Dünya Savaşı’nda; “16 ila 19 milyon arasında hayatını kaybedecektir!”
Tarihin en kanlı savaşı olarak da anılmaktadır!
Bu savaşın sonuçları bu millet için daha da vahimdir!
Bu savaşın sonucunda 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi ile 
Osmanlı İmparatorluğu fiilen sona ermiştir.
Mondros’tan (1918) Mudanya’ya( 11 Ekim 1922); “Kurtuluş Savaşı Destanımızdır!” 
O tarihi destan bu milleti, “T.B.M.M çatısı altında…”
29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyete taşıyacaktır.
Adı üzerinde, milletin iradesi ile tecelli eden; “Cumhurun İdaresi!” 
Bir şiirimizde ne diyoruz;
“Zıtlar ikilem değil, / Hayatın senfonisi
Ak, karayla bilinir / Birbirinin hamisi!”
Cumhuriyetle birlikte, “erdemli insandan…” sıklıkla söz ederiz;
“Edep içre olmayan/ Söze, saçma dersiniz!
Bir atımlık barutun / Adına, saçma dersiniz!”
Bizim hayatımızın felsefesi nedir; “Edep Yahu!”
Milletçe, “güzel ahlakı, edebi, iyilikleri…” koruyacağız!
Bir dörtlüğümüzde ne diyoruz;
“Parça Bütünde Güzel
Hakka esaret güzel
Dertlere şifa veren;
Hazreti Furkan güzel”
Dik olacağız! Asla eğilmeyeceğiz… 
Birlikten, dirlikten, bir bütün olmadan; ‘taviz vermeyeceğiz’
Tarih, günümüze ‘radar tutuyor’ sert bir şekilde uyarıyor;
“Uyuma! Daima, Uyanık Ol!”
28 Temmuz 1921 Tarihinde;
“Kütahya’da toplanan Yunan Savaş Meclisi Ankara’ya yürüme kararı aldı!”
26 Ağustos 1922 Tarihi, Saatler, 05.30’u gösterdiğinde; Gazi Mustafa Kemal Atatürk;
“Ordular ilk hedefiniz Akdeniz! İleri!” diyecekler.
Günümüzde de, O hedef; “Akdeniz’dir!” bu böyle biline…
 

Yazarın Diğer Yazıları