Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

'Her İle Ömerler Lazım'

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Bize, “Ömerler lazım…” sözü Cumhurbaşkanı Erdoğan’a aittir.
Hz. Ömer’le ilk hafızalara gelen, “adalettir!” 
Adalet, “mülkün temelidir!”
Nisa Suresi 135 ayette şöyle buyrulur; 
“Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa,
Allah için şahitler olarak adaleti ayakta tutun.
(Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır.
Öyleyse adaletten dönüp heva (tutkuları)nıza uymayın,
Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz,
Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberi olandır!”
İnancımız, “emaneti ehline veriniz…”
İnancımız, “insanlar arasında adaletle hükmediniz…” 
En büyük kavgamız ne olmalı, “adaleti ayakta tutmak!”
Hz. Ömer’in ilk hutbesinde, “Ey Allah’ın kulları, Allah’dan korkun.
Ona karşı gelmekten sakının. Suç işlememekle bana yardım ediniz.
Öğütlerle bana yardım ediniz!”
Mevki. Makam sahibi kim/ veya kimler olursa olsunlar;
"Allah korkusuyla birleşen kalpler…” 
Her ilimize, her beldemize; 
“Ebubekirlerin, Ömerlerin, Osmanların, Alilerin ruhaniyeti lazım!”
O manevi ihtişamda neler yok ki, “Sadakati, Adaleti, Edebi, İlmi…” 
Kendilerini; Allah Resul’ünün (sav), manevi huzurunda hisseden yöneticiler…
O huzur içerisinde, Sahabe-i Kiramı tefekkür eden yöneticiler…
Hassasiyetlerimiz olacak! 
Allah Resulü (sav), “Benim Ahlakım, Kur’an ahlakı…” buyuruyorlar.
O güzel/ nezih ahlakı ilk yaşayanlar, Sahabeler…
“Ashâb-ı Kiram Nurdur, Dinin temel taşlarıdır. Bu din onlarla kuruldu.”
Hadis, “Ashab’ım yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız hidayeti bulmuş olursunuz!”
Âl-i İmrân Suresi 110 ayette şöyle buyrulur;
“Siz beşeriyet için meydana çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz.
 İyiliği emreder, kötülükten vazgeçirmeye çalışırsınız
Ve Allah’a inanırsınız!”
Sözümüzü tekrar ediyoruz;
“Her ile Ebubekirler, Ömerler, Osmanlar, Aliler…”
Sahabe meşrepli yürekler lazım!
Bu ecdat, bin yıl İslam’a hizmet ettiler!
Hangi şuurla; “Kur’an ahlakı…” hayat felsefesi oldu!
Sadeliği hiçbir zaman terk etmediler.
“Yiyiniz, İçiniz, İsraf etmeyiniz!” şuuruyla bezendiler…
“Sevdiğiniz şeylerden infak ediniz…” manevi çağrısına uydular.
Sahabe, ‘kibirden, gururdan, ihtişamdan, nefisten, ben olmaktan…’ ısrarla kaçtı!
Hiçbir zaman, ‘sadeliği…’ terk etmedi!
İdare makamına gelenler, ‘çevrelerine duvar örmediler’ 
“Halk içerisinde, Hak ile birlikte oldular!”
Kur’an’da, “Allah dostlarından…” söz edilir!
En güzel elbiseyi giyinenler, “Takva Sahipleri…”
Medine ikliminin önce Türkistan’a nüfuz ettiğini ve oradan da;
Büyük dalgalar halinde Anadolu’ya aktığını görüyoruz!
Malazgirt’ten İstanbul’un fethine…
İstanbul’un fethinden, “Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresine…” 
Sahabenin fıtratına en fazla benzeyen, “bu milletin fıtratı olacaktı!”
Kâh at sırtında, Kâh cepheden cepheye geçen bir ömür…
“Şehadeti özümseyen bir millet…”
Elbette ki, ‘fedakârlığın zirvelerine çıkacaktı’
Sadece, Allah rızası için…
Gözlerimle şöyle bir gönlümü yokladım…
Vicdanımın sesini dinlemeye çalıştım…
İçerisinde, bir ömür tükettiğim şehri,
Derin nefeslerle bir daha solukladım!
Oturduğum evimize, sitemize, sokağımıza, mahallemize…
Resmi ve Sivil Kurum ve Kuruluşları bir daha gezindim!
Şehrin, ‘bir asır önceki manevi ruhaniyeti…’
Ve günümüzün genel fotoğrafını bir daha teraziye aldım!
“olmuyor efendim!” dün ile bugün arasında, ‘dikiş tutturamıyoruz’
Sökükler o kadar fazla ki, ‘almış başını gidiyor…’
Kibirle; kâh binalar yükselmiş, kâh duvarlar örülmüş!”
Kâh gönüller kırılmış, kâh vicdanlar sürülmüş!
Özledim, ‘selâm yüklü sadakati özledim’
Özledim,  ‘kelâm yüklü adaleti özledim’
Özledim,  ‘Edep Yahu diyen hamiyetli sesi özledim’
Özledim,  ‘İlim ile marifeti özledim’
Her ile her beldeye, Ömerleri hasretle özledim…

Yazarın Diğer Yazıları