Elazığ TSO Yönetim Kurulu Başkanı Asilhan Arslan’dan bir müjdeli haber geldi.
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı düzeyinde TOBB tarafından Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te;
Türk Dünyası İş Formu düzenlendi.
TOBB’nin davetlisi olarak Elazığ TSO Yönetim Kurulu Başkanı Asilhan Arslan’da bu forma katıldılar.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile Kırgız Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu Başkanı Ulukbek Maripov’un himayelerinde ülkelerimiz açısından verimli toplantılar ve alınan kararlar…
O kararlarda, Elazığ Şehrini sevindiren haber; “Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarının Türk Dili konuşan 6 Türk devletinin de katılımları ile düzenlenmesi kararının alınması!”
Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarının Başarılı olmasının yegâne sebebi neydi; “öncelikle sivil bir anlayışla şehrin faaliyeti olarak hayata geçmesiydi…”
1992 tarihinde, Uluslararası Hazar Şiir Akşamları; 2003 tarihinde Türk dünyası Hizmet Ödülleriyle taçlanacaktı…
Elazığ Şehrinden; ‘Bakü’ye, Bişkek’e, Taşkent’e, Nursultan’a, Aşkabat’a, Lefkoşe’ye…’ veya ‘gönül coğrafyamıza…’ köprüler kurulacaktı.
Atayurt’ta, Evlad-ı Fatihan Yurdun da, Yavru Vatan da; ‘tarihi buluşturan…’ faaliyetler!
Rahmetli Ahmet Kabaklı 28 Ekim 2000 tarihinde, “Harput’ta Kültür Düğünleri” isimli yazılarında; Hazar Şiir Akşamları hakkında şunları söyleyeceklerdi; “Düşünün ki, sadece Hazar Şiir Akşamları, Türkiye’nin irfanına hizmet derinlikleri bahşeden, Avrasyalı, Türkiyeli ve Elazığ’lı binlerce şair, bilgin, edip, hatip müzik üstadı, araştırmacıyı millet sahnesine çıkarmıştır.”
Uluslararası Hazar Şiir Akşamları, ‘öyle sıradan bir faaliyet değil’ Hazar Şiir akşamları iyi anlaşılsaydı, sağlıklı bir şekilde yorumlansaydı dikkatinizi çekmek isterim, ‘çok büyük mesafeler alınırdı’
Cengiz Aytmatov Elazığ’da, meydanda yüz bin kişiye yaptıkları konuşmalarında; “Elazığ Şehri, Türk Dünyasının manevi azığıdır!” ve devamla, “ben inanıyorum ki, bu şehirden büyük âlimler yetişecektir!” Bu güzel insanın bu şehri için beslediği, ‘salih niyet…’ Bizler şahsen o niyet üzerindeyiz.
Elazığ Şehri ile Bişkek’i buluşturan tarihi köprüyü inşa eden, ‘Cengiz Aytmatov’dur…’
Bu Şehir, 15. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarını( 25-27 Ekim 2007) Cengiz Aytmatov Anısına gerçekleştirecekti!
Türk Dünyasının Usta Kalemi, 10 Haziran 2008 tarihinde Hakk’a yürüyeceklerdi.
Türkiye’de ilk defa, Elazığ Şehrinde; Cengiz Aytmatov’a; “3-4 Temmuz 2008 tarihinde Saygı…” anma programı düzenlenecekti…
Kırgızistan’da, “24-26 Ekim 2008 tarihinde Bişkek’te düzenlenen Cengiz Aytmatov ve Günümüz Formuna!” Elazığ Şehri Valilik nezdinde davet edilecekti. Bu davete, dönemin rektörü Prof. Dr. Fevzi Bingöl’ün Başkanlığında; “Prof. Dr. Ahmet Buran, Servet Kabaklı, Esat Kabaklı, Recep Bağcı, R. Mithat Yılmaz, A. Murat Kuşçubaşı, Bedrettin Keleştimur, M. Şener Bulut, Mehmet Kılınç’dan oluşan bir ekiple katılım sağlanmıştı…”
Elazığ Manas Yayınları arasında; Abdıldacan Akmataliev’in kaleme aldığı, “Tüm Evrene Aytmatov’dan Selam Var!” ve “Yıldırım Sesli Manasçı Aytmatov” eseri yayınlanıyor.
Dr. Ali Albayrak, “Cengiz Aytmatov’un Eserlerinde Eski Türk Dini” eseri de Manas Yayınları arasında yayınlayacaklardı.
Yazımızda da ifade ettik, “Uluslararası Hazar Şiir Akşamları” ve “Türk Dünyası Hizmet Ödülleri” ile Gönül Coğrafyamıza çok sıcak köprüler kuruldu. Elazığ Şehri, 81 İlimiz içerisinde, ‘cazibe merkezine…’ dönüştü.
Elazığ Şehri için söylenen sözler, ‘o kadar sıcak ve o kadar içten ki…’ sizleri duygulandırıyor.
Prof. Dr. Sadık K. Tural, Elazığ Şehri için, “Şiirin Başkenti…”
İran Tebriz’den seslenen Türkçü şair, Nesir Payguzar ne diyor;
“Harput Asıya’nın gül bahçesidir
Bu kadar güzellik onun besidir
O ki, şöhretini yüceltip arşa;
Kulaklara çarpan müzik sesidir
Üstat Dilaver Cebeci’nin, Harput’ta bir Gün isimli şiirinde;
“Müstezatlar, Hoyratlar sızlatırken geceyi
Geldi Harput ahengi kuşattı Sivrice’yi
Bu ahenk göç eyleyen bir kuşun ahengidir
Hasretten gönül dağlı Gakkoş’un ahengidir
Cengiz Aytmatov, “Türk Dünyasının Manevi Azığı!”
M. Ali Eşmeli,
Kilometreyle sınırlansa da toprak hacmi,
Ülkeden ülkeye derya gibi taşmış Elazığ...
Hazar’ından, nazarından, pazarından, aşk al;
İl budur; derd-i cehaletle savaşmış Elâzığ...
Ramazan Korkmaz, “Ses mimarlarımız, binlerce /milyonlarca yüreği bir yürek haline getirip bayraklaştırdılar...”
Ali Akbaş şiirinde, dünden bugüne gelişi özetliyor, “Murat gelir, Fırat olur/Fırat kişner kırat olur/Bağdat’a varır şad olur/Bu at bir Şehsuvar ister/Önünde taş duvar ister”
Rahmetli Fikret Memişoğlu şiirinde sanki bugünleri hatırlatıyordu;
“Seferber olmuş ulus, yazı yabana doğru
Dün benden kaçan, bugün koşuyor bana doğru” diyor Memişoğlu..
Uluslararası Hazar Şiir Akşamları hakkında bir yazımızın girişi şöyleydi;
“Kırgızistan’dan, Kazakistan’dan, Türkmenistan’dan, Özbekistan’dan, Bulgaristan’dan, Makedonya’dan, Azerbaycan’dan, Kabarya-Balkarlardan, İran’dan, Kosova’dan, KKTC’den, Kerkük’ten, Altay Türk Cumhuriyetinden, ; ak yüzlü, bilge sözlü, kartal bakışlı, civan duruşlu; aynı gövdenin baharında çiçek açmış, cümlesine meyve vermiş dalları kanat gerecek bizlere…”
Elazığ TSO Yönetim Kurulu Başkanı Asilhan Arslan’ın basın açıklamalarında; Kırgızistan Coğrafyasını şöyle bir düşündüm; “Talas Nehri… Bu milletin mukadderatını değiştirecek, “Talas Harbini…” İlk Müslüman Türk Devleti Karahanlıları… Satuk Buğra Han Destanını… Karahanlıların Başkenti Balasagun’u… Kutad-gu Bilig’in Yazarı Yusuf Has Hacib’i… Tanrı Dağları ve Issık Gölünü…
Ve Türkiye- Kırgız İşbirliğiyle açılan, Manas Üniversitesini… Tarihi solukladım! Atayurt’unda tarihi bir daha tefekkür ettim! “Hazar’a bir daha Merhaba!” diyebilecek miyiz?
