Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Haddi Aşanlara

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Haddi aşanlara, ‘cehenneme kadar yolunuz var…’ deriz
Cahil, Saygısız, Açgözlü, Görgüsüz, Kibirli, Ukala, Namert,
Hak, hukuk, adalet, adap, usul, yordam, ‘kendini bilmezler’ 
Tarihi gerçekleri ters-yüz eden inkârcılar, haddi aşanlar!
Bizim yalanla, dolanla, iftirayla, maskaralıklarla işimiz yok deriz!
Haddi aşanlara tek sözümüz, ‘cehenneme kadar yolunuz var’
***
Şeyh Edebali; 13. Asrın Velilerinden… 
Anadolu’yu aydınlatan ilim, hikmet sahibi bir Ulu Kişi…
Ertuğrul Gazi’nin yol arkadaşı, Osman Gazi’nin Hocasıdır…
Şeyh Edibali’nin, ‘Dosta Seslenişi’ bir söz ırmağıdır… 
O ırmaktan;  kanmak, yıkanmak, durulanmak gerekir…
Ne diyor, Şeyh Edibali;
“Bak DOSTUM, ömrünce nasihatimdir sana. Kulağın aç, dinle beni
Bak DOSTUM! Cahil ile dost olma. İlim bilmez, İrfan bilmez, Söz bilmez, üzülürsün
Bak DOSTUM! Saygısızla dost olma. Usul bilmez, adap bilmez. Sınır bilmez üzülürsün
Bak DOSTUM! Açgözlü ile dost olma. İkram bilmez, kaide bilmez, Doymak bilmez, üzülürsün
Bak DOSTUM! Görgüsüzle dost olma. Yol bilmez, yordam bilmez. Kaide bilmez, üzülürsün
Bak DOSTUM! Kibirliyle dost olma. Hal bilmez, ahval bilmez. Gönül bilmez, üzülürsün.
Bak DOSTUM! Ukalayla dost olma. Çok konuşur, boş konuşur. Kem konuşur, üzülürsün.
Bak DOSTUM! Namertle dost olma. Mertlik bilmez, yürek bilmez. Dost bilmez, üzülürsün.
Bak DOSTUM! Sen seni bil yeter sana
İlim bil, İrfan bil, söz bil
İkram bil, kaide bil, doyum bil
Usul bil, adap bil, sınır bil
Yol bil; yordam bil, kaide bil
Hal bil, ahval bil, gönül bil
Çok konuşma, boş konuşma, kem konuşma
Mert ol, yürekli ol, 
 Ömrünce yeter sana.”
Bir ömür, o ömrü yaşanabilir hale getirmek elimizde!
O ömrü, güzelleştirmek, cennet bahçesi haline getirmek de elimizde
***
Efendim, “ABD Başkanı Joe Biden, 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanımlamış!”
Ne söyleriz, ‘hiçbir makam kimseye baki değildir’ 
Siyaset bilimcilerinin söyledikleri gibi; 
“İnen yükselir, yükselen iner, parlayan söner ve yükselen durur” 
Kutad-gu Bilig de, “Akıl süsü dil, dil süsü sözdür. 
İnsanın süsü yüz, yüzün süsü gözdür. 
İnsan sözünü dil dili ile söyler; sözü iyi olursa, yüzü parlar.” 
Dil, kalbin aynasıdır… 
Güzel söz, tatlı dil ve ürkek bakışlar yüreğinizde tesirler bırakır… 
Güzel insan, ‘çevresine yük/ veya kambur olmaz!’ 
Hz. Ali(kv), “Bakılacak yüze, utanılacak söz söyleme!”
Bir dörtlüğümüzde;
“Siyasetin verdiği nimetten, külfet çıkar 
İhtirasın serdiği topraktan afet çıkar 
Kâinatta raksıdır, sebepler marifetin; 
Hamiyetin derdiği nebattan, ülfet çıkar…”
***
Siyaset uğruna, ‘tarihi inkâr ettiniz’
Daha da ötesinde, ‘yalana sarıldınız’
Kendinize, ‘bakılacak yüz bırakmadınız’
Tarihi bir müttefiki kaybetme noktasına geldiniz!
Artık, ‘güvenilir bir dost…’ değilsiniz!
Irak, Suriye bataklığı sizlerin eseri…
Sizler, ‘devletle’ değil; ‘terörle’ kol kola girdiniz!
Zulüm yanan ateştir, nihayetinde; ‘kendi sarayını yakacaktır’
***
HADDİ AŞANLARA AKİF’LE CEVAP VERELİM
“Zulmü alkışlayamam, zâlimi aslâ sevemem; 
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem 
Biri ecdâdıma saldırdı mı, hattâ boğarım… 
—Boğamazsın ki! —Hiç olmazsa yanımdan kovarım. 
Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam 
Hele hak nâmına haksızlığa ölsem tapamam. 
Doğduğumdan beridir âşıkım istiklâle, 
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lâle 
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? 
Kesilir, belki, fakat çekmeye gelmez boyunum. 
Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim, 
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim. 
Adam aldırma da geç git, diyemem, aldırırım. 
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım. 
Zâlimin hasmıyım amma severim mazlûmu…” 
 

Yazarın Diğer Yazıları