Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Gönül mü Nefis mi?

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Önümüzde iki yol var, 
“Ya gönül insanı…” olacağız, âleme gönül gözüyle bakacağız!
“Veya nefsimizle hareket…” edeceğiz!
Yusuf Suresi, 53 ayette ne buyruluyor;
“Ben nefsimi temize çıkarmam; 
Çünkü nefs, Rabbimin merhameti olmadıkça, kötülüğü emreder!”
Şimdi söylemek isterim, “biz şu kâinatta nefs mücadelesi mi yapacağız!”
Yoksa bir gönül insanı olma yolunda gayret mi sarf edeceğiz?
Yunuslar, Mevlanalar, Hacı Bayram Veliler; niye sevilir?
Cevabımız sadece tek kelimede özetlenir, ‘gönül insanı oldukları için…’
Nisâ Suresi 107 ayet bizleri düşündürür;
“Kendi nefslerine hıyânet eden(güveni kötüye kullanan, nefs ve şeytan doğrultusunda hareket eden)lerden yana çekişip uğraşma.
Şüphesiz Allah, hainlikte aşırı giden günahkârı sevmez.”
Sohbetlerimizde sıklıkla bahsederiz, ‘tavrımız gönülden yana olsun’ 
Sıkıntılara karşı, ‘sabrı, sükûtu, tahammülü…’ bir zırh olarak kullanalım!
Yunus Emre bir şiirinde şöyle seslenecektir;
“İnsan iyiliği kadar taşlanır, merhameti kadar dışlanır, kulluğu kadar sınanır!”
Aksaçlı olmak, bilge insan olmak, kâmil insan olmak; öyle kolay mı?
Her zaman diliminde, ‘fitne, fesat, haset, kıskançlık…’ dur durak bilmedi!
Nisâ Suresi 112 ayette şöyle buyrulur;
“kim de bir hata veya bir günah kazanır da sonra onu bir günahsızın üzerine atarsa, herhalde o çok çirkin bir iftira ve açık bir günah ve vebal yüklenmiştir!”
Bizim Rabbimizden en büyük dileğimiz, dualarımız, yakarışımız nedir;
“Nefsin tuzaklarına, asrın fitne ve fesat dolabına düşmemek!” 
Allah Resulü (sav); “gerçek zenginlik, gönül zenginliğidir!”
Allah dostlarından; “Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil!”
Namaz nedir, “insanı kötülüklerden koruyan manevi bir zırhtır!”
Yunus Emre, ‘fitne tuzağına…’ şöyle bir misal getirecektir;
“Durulduğu zamanları olur insanın, yorulduğu zamanlar olduğu gibi,
Ama ömür götüren kırıldığı zamanlardır!”
O halde, “nefis davasını, benlik davasını bırakacağız!”
Yürekleri, ‘nefislerimiz’ değil, ‘sevgi…’ ve ondan doğan, ‘muhabbet…’ besler.
Bizim davamız, ‘nifak, haset, ikilik davası…’ değil ve katiyetle olamaz da!
Çünkü ‘dostun evi gönüllerdir’ Dost sizlere, ‘gönül gözüyle…’ bakar.
Genellikle bireysel kavgaların temelinde neler vardır, ‘nefis mücadelesi…’
O mücadele bir ömür boyu da sürecektir. 
İnsanın olduğu yer de, ‘dünya vardır, dünya kadar büyük dertler vardır’
Yunus Suresi 62-63 ayetlerde şöyle buyrulur;
“Dikkat edin! Şüphesiz Allah’ın veli (kul)larına hiçbir korku yoktur
Ve onlar mahzun (da) olmayacaklardır”
“Onlar, iman edip (günahlardan) sakınmakta olan kimselerdir”
Allah Resulü (sav), Allah’ın veli kullarını şöyle belirtirler;
“Onlar öyle kimselerdir ki, görüldükleri zaman Allah hatırlanır!”
Malazgirt’teki, İstanbul’un fethindeki, Çanakkale’deki,
Ve Milli Mücadeledeki ruh, ‘bizlere manevi rabıtayı sunuyor’
Âlimler, muttakiler, arifler, salih amel işleyenler…
Birbirleriyle hayırda yarışanlar…
“Ayakta iken, otururken, yan üstü yatarken Allah’ı zikredenler…”
İşte onlar; ‘nefislerini yenen Hakk aşığı,  gönül insanlarıdır’
Sıklıkla ifade ederim, “bu milletin gönül seferberliğine ihtiyacı var!”
 

Yazarın Diğer Yazıları