Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

GEBEDİR TÜRK'E ZAMAN…         

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

                        

Kızaran ufuklar, semalara taç

Şafaktan ötelere, TAN’ ı bekler

Gönül âlemi hoş sedalara aç

Türklüğe şevk olacak anı bekler.

 

Kale, kale burçlara nişan söğüt

Fetih sırları asrımıza öğüt

Yarab! İmanla bu nesli büyüt

Bize isim olacak şanı bekler.

 

Yollar, uzanıp giden yollar sağır!.

Alçalıp küçülen gölgeler, bağır!.

Zirveler, hani o zirveler, Çağır!.

Tuna, Nil öksüz! Fırat canı bekler.

                      

İpek ki, kendi sahibine ölüm

Yumak! Hayata kement düğüm, düğüm

Kalem, kâinata ilahi çözüm

Sırlara aşikâr, o anı bekler.

Çatlayan toprak, bahara işaret

Maya olmuş ona, gönül şahadet

Hasrettir, o dolu rüzgâr ibadet

Ona baş koyan toprak, kanı bekler.

 

Obalı, otağlı hani kervanlar

Yesevi duasını yurt sayanlar

Göçtüler şarktan garba nice canlar

Gebedir, Türk’e zaman Hanı bekler.

 

 

ÜÇ KITAYA SÜRGÜN VERİR DALLARIM                              

Gecenin yarısı, mor karanlıklar

Üzerinde yürür mü hayallerim

Malazgirt’te başlar hayranlıklar

Gönül tuğlarını tutar ellerim

 

Malazgirt, dokuz asrın düşlerinde

Bir hilal gibi düşer kaşlarında

Olursa iman eri başlarında

Üç kıtaya sürgün verir dallarım

 

Seferimiz, ahir zamana kadar

Şehadetler dinin temeli kadar

Kutsi havaları tadacak kadar

Âmin der hep bir ağızdan dillerim

 

Kalbin ritminde ruhunu besleyen

Tekbirlerle varlığını süsleyen

Merhamet ufuklarına yaslayan

Dost kapısını bezeyen güllerim

 

Gecenin yarısı sessiz bir nağme

Ey hislerim var git, gönlüme değme

Sükûtumu ne talan et ne yağma

Vuslata ersin dilerim yollarım

Yazarın Diğer Yazıları