GARİP BİLİNE
Bedrettin KELEŞTİMUR
Düşte gör garip iline
Kör olma ki garip biline!
Dola vicdanı diline
Garip güne dalgın bakar
GARİPLER
Bir ah çekmek, içimdeki derya söz!
O yangını yaşatan kıvılcım, köz
Gönül pınarlarını besler, vuslat
Garipler, ‘bu dünyada yaşar öksüz’
İki dünyada düşmanım; öfke, kin!
Cehalet, iyilikleri yakan ateş
GARİP DÜNYANIN
Garip dünyanın zarif insanı
Aşk nehrinin arif insanı
Hikmetli sözün maruf insanı
Sükûtunla vakarına dokun!
Bir de, suyun akarına bakın,
Fenadan bekaya akın var!
BEN GARİP YOLCU
Ben, garip bir yolcuyum!
Bazen sıcak rüzgârlar karşılar sabahı
Bazen öfkelerim dalgalar kadar sert!
Fırtınalı gecelerde yıldırımlarla konuşurum
Gel, gitlerle değişken bir hayatın içinde;
Kâh, sükûtum çığlığa döner
Kâh, feryadım gözyaşıyla diner
Gün doğumunda, ‘yüreğim ısınır’
Gün batımında, ‘soğur bütün bedenim’
GURBET
Gurbetin kanayan yarasıyım ben
Bir garip çilenin darasıyım ben
Düştün mü gurbete, derin kuyuya;
Gurbette sılanın sızısıyım ben
Gurbeti içinde yaşayan bilir
Bir büyük çileyi taşıyan bilir
Dağ, taş kanat çırpan aşiyan bilir
Gurbette sılanın şarkısıyım ben
GURBET DOLU SANCI
Gurbet dolu sancı,
İçim yorgun be hancı
Gözlerim sürgün bakar
Yürek ağlar, vatan sızlar
Vatan ağlar, yürek sızlar
Yüreğim vatan çarpar
GURBET
Bugün burdayım, yarın yâd ellerde
Gurbeti sevdim, gariplere bakar!
Garip sözler ünlenir dillerde
Gurbet içimde sılaya bakar
GAM KERVANIYIZ
Gam kervanıyız, heybemiz dert yüklü
Zaman yürür, çile çeker derdini!
Dertlenmeyen gönül olmaz otağlı
Bilgeler can içre gizler derdini!
GURBETİ YAR ETTİ
(Esat Kabaklı ’ya ithaftır)
Göllübağ’ın gönlünü aldın gittin
Sazınla gurbeti yar ettin bize
Harput’un şehriyarı oldun gittin
Dede’m Korkut’ça nazar ettin bize
Şakıyan vatandır, yürekten dinle
Türkü yakar bize, Esat’tan dinle
Ses bayrağımızdır, rüzgârla dinle
Kutlu sevdayı gülzar ettin bize
GURBET DOLU SANCI
(Elmas Yıldırım'a ithaf)
İçim yorgun be hancı
Yüzler bana yabancı
Gözlerim sürgün bakar
Yürek ağlar vatan sızlar
Vatan ağlar yürek sızlar
Yüreğim vatan çarpar
“Sadık dost toprakmış/ yurtmuş”
Gurbet içimdeki kurtmuş
Çıra çıra yanan dertmiş
Dertli söze durgun bakar
Garibin yurdu yuvası
Kandillere mum duası
Hasretle erir şurası
O gönül gözüyle bakar
Geldik dünya pazarına
Gariplik düştü narına
Sermayem yok ki yarına
‘Hiç’ olur, zatından bakar
Düşte gör gurbet iline
Kör olma ki garip biline
Dola vicdanı diline!
Garip güne, dargın bakar!