Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Fırat Üniversitesi'nde yeni dönem

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Manas Yayınevi’nden kadim dostlarla birlikte F.Ü. Rektörlüğüne tekrar
seçilen Prof. Dr. Fahrettin Göktay Beyefendiye tebrik ziyaretinde
bulunduk.
Sayın Göktaş’ın, doğum yeri Erzurum… Üniversite yılları ve akademik
hayatı ise Fırat Üniversitesidir. Sayın Hocamız 2011 yılına kadar da,
Elâzığ’da bulunmuşlar,  2001 yılında Fırat Üniversitesi’nde
Profesörlük ünvanlını kazanmışlardır.
Yazımın içerisinde Sayın Göktaş’ın hayat serüvenini sizlerle paylaşmak
istiyorum;
“1963 Yılında Erzurum'da Doğdu. İlk, Orta ve Lise tahsilini Erzurum'da
tamamladı. 1986 yılında Fırat Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Fizik Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. 1987 yılında Fırat
Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü'nde Araştırma
Görevlisi olarak işe başladı. 1989 yılında Fırat Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsünde Yüksek Lisansını tamamladı. 1992-1995 yılları
arasında İngiltere Bristol Üniversitesinde Nükleer Reaksiyon Kinetiği
alanında doktorasını tamamladı. 1995 yılında Amerika Birleşik
Devletleri Argon National Laboratuvarında çalışma konusu ile ilgili
araştırmalarda bulundu.
1996 yılında Doçent ve 2001 yılında da profesörlük unvanını aldı.
Profesör Göktaş'ın çeşitli uluslararası dergide yayınlanmış 45
makalesi,  ulusal ve uluslararası konferanslarda sunmuş olduğu 47 adet
bildirisi, bir adet uluslararası patenti ve yayınlanmış 2 kitabı
mevcuttur. Bilimsel çalışmalarına çeşitli araştırmacılar tarafından
335 atıf yapılmıştır. 4 uluslararası ve 2 ulusal dergide hakemlik
yapmaktadır. Şimdiye kadar 5 Doktora ve 9 Yüksek Lisans Tezi
yönetmiştir.
Bilimsel çalışmaları yanında, 1996-2011 yılları arasında Atom ve
Molekül Fiziği Anabilim Dalı Başkanlığı, 2001-2004 yılları arasında
Fırat Üniversitesi Bilgi kaynakları ve Kütüphane koordinatörlüğü,
2005-2011 yılları arasında Fırat Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi
Fakülte Yönetim Kurulu Üyeliği ile Fakülte Kurulu Profesör Temsilcisi
görevlerini yürütmüştür.
2011 yılında Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Mühendislik ve Doğa
Bilimleri Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümüne profesör
olarak atanan Prof. GÖKTAŞ,  2010-2013 Yılları arasında Bartın
Üniversitesi Fen Fakültesi Kurucu Dekanı olarak görev yapmıştır.
2014-2015 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı İlk ve Ortaöğretim
müfredatlarının yazımı projesinde TÜBİTAK Başkan Danışmanı olarak
görev alan Prof. GÖKTAŞ, halen TÜBİTAK’ta Akademik Danışmanı olarak
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim ve Özel Yetenekliler projelerinde
çalışmaktadır. Prof. Dr. Fahrettin GÖKTAŞ ayrıca Üniversitelerarası
Kurul (UAK) Denklik Komisyonu üyesi, İhbar ve Şikâyetleri
Değerlendirme Komisyonu Başkanı ve UAK Başkan Danışmanı görevlerini
sürdürmekte olup, çok iyi derecede İngilizce bilmekte, evli ve üç
çocuk babasıdır. Göktaş, 13 Ağustos 2020 tarihinden itibaren Fırat
Üniversitesi Rektörü olarak görev yapmaktadır.”
Prof. Dr. Fahrettin Göktaş’ın, yurt içerisinde ve yurt dışında
başarılarla dolu/ kendi alanında sürekli üretken/ azimli, gayretli bir
akademik hayatı olduğunu görmekteyiz.
Eylül ayında, 2024-2025 Eğitim- Öğretim yılına giriyoruz. Fahrettin
Göktaş’ı bizler, “2014-2015 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı
İlk ve Ortaöğretim müfredatlarının yazımı projesinde TÜBİTAK Başkan
Danışmanı olarak görev alan Prof. GÖKTAŞ, halen TÜBİTAK’ta Akademik
Danışmanı olarak Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim ve Özel
Yetenekliler projelerinde…” görmekteyiz.
Elâzığ Şehrinin, ‘edebi mahfili…’ olarak da anılan Manas Yayınevi’nden
Şener Bulut, Recep Bağcı, Prof. Dr. Muhammed Beşir Aşan ile birlikte
Sayın Rektörümüze hayırlı olsun ziyaretinde bulunduk. Samimi bir
atmosfer içerisinde sohbetimiz oldu. F.Ü. Elâzığ Şehri için büyük bir
nimettir. Elâzığ Şehri de artık günümüzde, “Üniversite Şehri…” olarak
anılmaktadır. Bilim, Kültür, Sanat ve Edebiyatta Elâzığ Şehri,
İstanbul ve Ankara’dan sonra gelir…
Hayali bir Gazelinde ne diyorlar;
“Cihân-ârâ cihân içindedir ârâyı bilmezler
Ol mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler”
Bizler, ‘kemâl dönemini yaşayan bir Üniversitenin farkındayız…’ Her
başarısını da, kalbi ve hasbi gönül alkışlarımızla tebrik ediyoruz. Bu
gayret, bilimdeki bu gönül hasbihali devam etsin diyoruz.
İnancımız, “iki günü eşit olan zarardadır…” buyuruyor. Her gün doğumu
bizler için her alanda bir büyük sefer/ veya seferberlik olmalıdır.
Fırat Üniversitesinin son yıllardaki, ‘devamlılık ve istikrar arzeden
akademik başarıları…’ elbette sebepsiz değildir. Bir büyük birikimin/
verimliliğin eseridir. Sizler bugün ne ekerseniz, ‘yarın onları
biçersiniz…’
Ağın İlçemizin Gemuhu Köyünden İstanbul’a yürüyen bir gönül insanı
Fethi Gemuhluoğlu, “Türkiye’nin Muhtarı…” olarak bilinir. Bab-ı
Âli’de, “Fethi Ağabey…” derler. Ömrünü, gelecek neslin yetişmesine
vakfetmiş, ‘Yunus Yürekli…’ bir şahsiyet, Fethi Gemuhluoğlu şöyle
derler; “İnsana dost olmak, fikre dost olmak, coğrafyaya dost olmak,
tarihe dost olmak, kendi vücuduna dost olmak, komşuya dost olmak gibi
kademe kademe, ama entegre bir bütün içinde bütün dostlukları
söylemeye mecburdur!”
Bizler bu şehirde doğduk efendim… Bu şehrin, ilim ve irfan ortamında;
‘vakıf insan olma şuuruna ihtiyacı…’ vardır. Bu şehre gayretimizin
odak noktasında, “Fırat Üniversitesi…” gelir. Bir Tebrizli şairimiz
Harput için ne diyorlar, “Asya’nın gül bahçesi…” Bu ifadeye
dikkatlerinizi çekerim, Harput ve tabi ki, onun tarihi ve kültürel
mirasları üzerinde hayat bulan Elâzığ Şehri, ‘gönül coğrafyamızın
vuslat şehridir!’ Bir bağlamda, ‘tarihi buluşturan şehirdir…’
Elâzığ Şehrinde, Postane önünde toplanan takriben yüz bin civarındaki
insana Cengiz Aytmatov şöyle sesleniyordu; “Şuna inanıyorum ki, bu
şehrin okuyan gençleri arasında yakın gelecekte uzaya gidecek insanlar
yetişecektir…”  Bizler, kendi gencimize/ veya geleceğimize inanıyoruz.
Bu bir sağduyu çağrısıdır, efendim.
Yunus Emre’nin asırları kuşatan sözüne gelelim, “Bölüşürsek tok
oluruz, bölünürsek yok oluruz!”
Fırat Üniversitesi, bu şehir için, bu coğrafya için büyük bir
nimettir. Nimete, iyi niyetle ve gayretle hizmet yarışında olmalıyız
ki, ‘gelecek nesiller bu nimetten daha fazla istifade etsinler…’
Her zaman şunu söylerim, “Erdemli insandan erdemli topluma/ veya
şehre…” kutlu bir yolculuğumuz olmalıdır. O yolculukta şahsen bizler,
‘kalemlerimizle/ kelamlarımızla hizmet yolunu seçtik…’ Her
insanımızda, ‘kendi imkânlarıyla bu hizmete katkı da…’ bulunmalıdır.
İnancımız, “içinizde hayırda yarışan bir topluluk bulunsun!”
buyuruyor. Şehrimizdeki bütün sivil toplum örgülerinin ve de
aydınlarımızın, bu gayret ve heyecanda olmaları da en büyük
dileğimizdir.
Fırat Üniversitesinde Prof. Dr. Fahrettin Göktaş’ın şahsında, ‘yeni
yönetime…’ akademik ve idari kadrolara da başarılar dilerim.

Yazarın Diğer Yazıları