Felaket

Bolu İlimiz Kartalkaya kayak merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de,
saat 03.27’de çıkan yangında 79 insanımız hayatını kaybetti… Üzerinde
dersler çıkarmamız gereken büyük bir felaket…
Kartalkaya, Bolu ilinin, Seden İlçesinde, Köroğlu Dağları’nda yer alan
Türkiye’nin sayılı kayak merkezleri arasında yer alır. Bolu’ya 38 km
bir mesafede yer alan Kartalkaya Kayak Merkezi her kış kayak severleri
ağırlar… Şubat tatili… Genellikle de, aileler tatillerini en iyi
şekilde değerlendirmek, bir dönemin yorgunluğunu üzerinden atmak
isterler… “Gönül ne kahve ister, ne kahvehane, gönül muhabbet ister,
kahve bahane…”  İnsanların, aileleriyle bir arada olması, bu fani
dünyada hoş bir seda bırakması…
Kartalkaya’nın 2200 metre yüksekliği bulan heybetli görünümü… Bolu’da,
Köroğlu Dağlarının efsanevi hikâyeleri… Bolulular, “yaren…” der,
kendilerine! Yaren diyarına gitmek, tabiatın müthiş güzelliğini
tefekkür etmek…
Türkiye, öyle bir güne uyandı ki, ‘karanlık, kıpkızıl alevlerle
yürüdü…’ Kar beyazına düşen yıldırımlar! Canlara dokunur, kan kırmızı
dehşet… Aman Allah’ım!  Bir anda yürekler parelendi…
Canlar gitti… Ülkemde, gözyaşı sel oldu, aktı… Bu bizim yasımız, bu
bizim 85 milyon insanımızın feryadı…
Allah’ın Resulü (sav) şöyle dedi; “… Siz neyi şehitlik sayıyorsunuz?”
diye sordu. (Onlar da); “Allah yolunda öldürülmeyi” dediler. Allah’ın
Resulü (sav)’de, “Allah yolunda öldürülmekten başka yedi (tane daha)
şehitlik vardır; “Taundan ölen şehittir. Boğazlanarak ölen şehittir.
Karın ağrısıyla ölen şehittir. Yanarak ölen şehittir. Göçük altında
kalarak ölen şehittir. Doğum üzerine ölen şehittir.”
(Ahmet 23804, Ebu Davud 3111, Nesai, 1846)  Doğrusunu Allah bilir.
Ülkemde, felaketler üst üste geliyor… Depremlerdir, yangındır, seldir,
görünen/ veya görünmeyen afetler!
Her felaket sonrası, ‘ihmalleri, kusurları, kabahatleri konuşuruz’
Hz. Mevlana, “Akıl sonradan ah çekmek için değil, düşünüp, tedbir
almak içindir!”
Koskoca bir tesis inşa ediyorsunuz. Kimler için, ‘insanların hizmetine
sunmak için…’
O tesisi inşa ederken, ‘iç ve dış güvenliğini de inşa ediyor musunuz?’
Konunun uzmanları/ veya bilim adamları, akademisyenler konuşuyorlar…
Olası bir felakete karşı bir dizi tedbirleri birer birer izah
ediyorlar… Artık, yüksekokullarımızda,  bütün bunlar ders olarak
okutuluyor.
Uzmanlar bizlere şunu söylüyorlar, “İş Sağlığı ve Güvenliği büyük bir
özveriyle hayata geçirilse insanımız için yüzde 98 oranında koruyucu
bir kalkan olur!”
En’am Suresi 152.nci ayette şöyle buyruluyor, “…ölçeği ve tartıyı tam
ve denk getirin. Biz herkese gücünün yettiğini teklif ederiz. Söz
sahibi olduğunuz zaman, davacı veya davalı hısım ve akrabanız bile
olsa, hep adaleti gözetin. Allah’a verdiğiniz sözlerinizi, yemin ve
adaklarınızı yerine getirin. İşte Allah, iyi düşünesiniz diye size
bunları emretti.”
Hadis, “Sizden öncekiler, ileri gelenlerden biri hırsızlık yaptığı
zaman onu cezalandırmadıkları, zayıf biri hırsızlık yaptığı zaman ise
ona hemen had tatbik ettikleri için helak oldular. Bana gelince,
nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki, şayet Muhammed’in kızı
Fatıma hırsızlık yapsaydı muhakkak elini keserdim.”
Her hâlükârda, insan merkezli/ odaklı olarak düşüneceğiz. Hak, hukuk
ve adaletle insanı koruyacak ve onu yücelteceğiz. Hak, hukuk ve
adaletin bilumum çerçevesinde, ‘erdemli insan silueti…’ ortaya
çıkacaktır.
İnşallah, yürekleri yakan o büyük felakette hayatlarını kaybedenler
şehadet mertebesine yükselmişlerdir.
Hadis, “Suda boğulan şehiddir, ateşte yanarak ölen şehiddir, gurbette
garip ölen şehiddir, zehirli hayvan sokmasından ölen şehiddir, karın
ağrısından ölenler şehiddir, bina yıkılıp altında kalarak ölen
şehiddir, evinin üstünden (damdan) düşerek boynu kırılıp ölen
şehiddir, üzerine büyük taş düşüp ölen şehiddir.” İnancımız, “Hayır
düşününüz ki, hayır bulasınız!”
Asıl mesele nedir?
Bütün tedbirleri alacaksınız! İnsan hayatının/ veya onun varlığının
asıl temel dayanağımız olduğunu düşünerek olağanüstü gayretlerimiz
olacaktır!
Bir tesisi inşa ederken, SWOT Analizini yaptık mı?
Yani, o tesisin/ veya işletmenin, “güçlü yönlerini, zayıf yönlerini,
fırsatları, tehditleri bir bütün olarak değerlendik mi? O işletmenin
iç ve dış çevresini stratejik plan dâhilinde kullanılabilir bir
kimliğe kavuşturabildik mi?”
Sistemi aşındırmak ne demektir?
Haddi ve hukuku aşmaktır, efendim…
Asıl binayı ayakta tutan kolonları kesmektir!
Şüphesiz ki, hayatını kaybeden 79 insanımız, ‘mağdur ve masum hükmündedir’
Gerisini daha sizler düşününüz! Yüce Mevla’m, böyle bir felaketi, bu
millete bir daha  yaşatmasın (amin)