En çok neden korkarım?
“Aileleri ve milletleri sefalete sürükleyen…”
İnsanlığın başına acımasız bir bela olan,
“Faizden-Ribadan ve onunla nemalanlardan…”
Bu ülkenin malum aydını bile ne diyorlar?
“Faizsiz ekonomi olur mu?”
Faizin bir bataklık olduğunu gayet iyi biliyoruz!
Nice ailelelerin, büyük iş yerlerinin; faiz batağına düştükten sonra
iflah olmadıklarını da biliyoruz.
Bunu şu fani hayatımızda gördük…
Reel sektörün de, en büyük düşmanı, ‘faiz belası’
Faiz, ‘çalışanın’ ve ‘emeğin düşmanı’
Bakara Suresi 275. Ayette bakınız ne buyruluyor;
“Faiz (riba) yiyenler, ancak şeytan çarpmış olanın kalkışı gibi,
çarpılmış olmaktan başka (bir tarzda) kalkmazlar. Bu onların;
“Alım-satım da faiz gibidir” demelerinden dolayıdır. Oysa Allah,
alış-verişi helâl faizi haram kılmıştır. Kime Rabbinden bir öğüt gelir
de (faize) bir son verirse, Artık geçmişi kendisine, işi de Allah’a
aittir. Kim (faize) geri dönerse, artık onlar ateşin halkıdır, orada
sürekli kalacaklardır.”
Derinliğine düşünelim! ‘sigarayla, alkolle, uyuşturucuyla…’ mücadele
ederiz değil mi?
Ne için? İnsana, insan hayatına, topluma zararlı oldukları için…
Her ne olursa olsun, ‘faizle de mücadele’ edilmelidir. Bu mücadele,
‘milli bir refleks haline’ getirilmelidir. Faizin antitezi nedir?
“infaktır!”
İnfak, dini-ahlaki bir terim olarak; “Allah’ın hoşnutluğunu elde etmek
amacıyla kişinin kendi servetinden harcama yapması, muhtaçlara ayni ve
nakdi yardımda bulunması!” demektir.
Bakara Suresi 276. Ayette buyruluyor?
“Allah, faizi yok eder de, sadakaları artırır. Allah günahkâr
kâfirlerin hiçbirini sevmez!”
Faiz, ‘elinizdekini de alıp götürüyor’
İnfak, ‘rızkınızı veya bereketinizi artırıyor’
Faiz, ‘sosyal hayatı yaşanmaz hale getiriyor’
İnfak, ‘sosyal barışı güçlendiriyor’
Faiz, ‘tembel, atıl, tüketen, israfçı bir toplum…’
İnfak, ‘çalışan, üreten, daha dinamik, yardımlaşan bir toplum’
Bakara Suresi 278. Ayette de şöyle buyrulur?
“Ey iman edenler, Allah’dan sakının ve eğer inanmışsanız faizden
artakalanı bırakın.”
Bir sonraki, 279. Ayette şöyle buyrulur?
“Şayet böyle yapmazsanız, Allah’a ve Resulüne karşı savaş açtığınızı
bilin. Eğer tevbe ederseniz, artık sermayeniz sizindir. (Böylece) Ne
zulmetmiş olursunuz, ne zulme uğratılmış olursunuz.”
Faiz için niye ‘bela’ diyoruz?
Mantığında ve içerisinde, ‘zulüm…’ olduğu için. Faiz, mazlum
toplumlara kurulmuş en büyük tuzaktır
O tuzağı kuranların hedeflerinde, “Zulüm İmparatorluğu!” vardır.
Batı dünyası, bu mantıkla hareket etmiştir!
Bu mantıkla, “ülkeleri işgal etmiştir!” Ülkelerin, ‘ekonomik
bağımsızlığını…’ ellerinden almıştır.
Dün faiz oranlarına baktım; Her ne ihtiyacınız olursa olsun, ‘o
kapıyı çaldığınızda’
Bir şey söyleyeyim mi, ‘aklınız uçuklanır’ Ve faiz/ veya riba artık,
‘ekonominin içerisindedir’
Ve en büyük darbeyi de, ‘dar gelirliye…’ vurmaktadır!
Kredi kartları, ‘israfı tetikledi…’ İnancımız, “yiyiniz, içiniz ama
israf etmeyiniz!” buyuruyor.
Bu ülkede, ‘faiz ve israf kol kola yürüdü’
Faiz de, “insanların mallarını haksız yere yeme…” gibi bir zulüm!
Sıklıkla, ‘helal kazanç…’ diyoruz değil mi?
Helal kazanç, ‘erdemli insan yetiştirir’ Helal kazanç, ‘azami dikkat,
rikkat ve gayret’ ister.
O dikkat, ‘kul hakkını korunmasıdır’
O rikkat, ‘insanların hayırda yarışmasıdır’
O gayret ‘yardımlaşma şuurunu artırmaktır’
O hassasiyet, ‘müreffeh ve zengin bir toplum idealidir’
Rum Suresi 39. Ayette buyruluyor; “İnsanların mallarından artsın diye,
verdiğiniz faiz Allah Katında artmaz. Ama Allah’ın yüzünü (rızasını)
isteyerek verdiğiniz zekât ise, işte (sevaplarını ve gelirlerini) kat
kat artıranlar onlardır.”
İnancımız, “sevdiklerinizden infak ediniz!” İnfak, ‘sosyal hayatı
ayakta tutan’ yardımlaşma şuurudur.
Faiz ve İsraf bataklığında, o muallâ ve muazzam kültürü de katlettik!
Gözü çevresine ilişmeyen/ veya onu görmeyen; “Vay nefsim!” diyen bir
toplum oluverdik!
Sözün Özü, “Bu ülkenin en büyük düşmanı faiz ve israf sarmalı!”
Çiftçinin elindeki tohumu bile elinden alan, ‘canavar…’
İş yerine kilit vurduran, ‘kahpe düşman…’
İnsan onurunu yerle bir eden, ‘fitne kazanı…’
Faiz ve istikrar, ‘birbirleriyle ters orantılıdır’
Hayata direnen milyonlar! En sevimlisi, ‘helal lokmaya uyanan gözler/ gönüller’
Enfal Suresi 53.ayette şöyle buyrulur; “Bu da, bir millet
kendilerinde bulunanı (güzel ahlak ve meziyetleri) değiştirinceye
kadar Allah’ın onlara verdiği nimeti değiştirmeyeceğinden dolayıdır.
Gerçekten Allah işitendir, bilendir.”
Hadis, “İşlerinizde orta yolu tutunuz, dosdoğru olunuz. Biliniz ki,
hiç biriniz ameli sayesinde kurtuluşa eremez.
Güzel ahlak, ‘hayırlı bir yoldaş’ Akıl, ‘hayırlı bir arkadaş’ Edep,
‘hayırlı bir mirastır’
Hayatımızın her anında, her adımında, ‘hayırlara vesile olacak bir
istikamet…’ niyetimiz olsun.
Yârabbi! Sen bizleri belalar, musibetler, felaketlerle imtihan etme
(âmin) Bizler beşeriz Yârabbi, zayıf yaratılmışız… Aczimiz,
çaresizliğimiz ve zayıflığımız bizleri günah kirine bulaştırabiliyor.
Ne kadar zorlu bir mücadelenin içerisinde olduğumuzun idrakinde
olalım!