Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Faiz Belası...

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

En çok neden korkarım?
“Aileleri ve milletleri sefalete sürükleyen…”
İnsanlığın başına acımasız bir bela olan,
“Faizden-Ribadan ve onunla nemalanlardan…”
Bu ülkenin malum aydını bile ne diyorlar?
“Faizsiz ekonomi olur mu?”
Faizin bir bataklık olduğunu gayet iyi biliyoruz!
Nice ailelelerin, büyük iş yerlerinin;
Faiz batağına düştükten sonra iflah olmadıklarını da biliyoruz!
Reel sektörün de, en büyük düşmanı, ‘faiz belası’
Faiz,  ‘çalışanın’ ve ‘emeğin düşmanı’
Bakara Suresi 275. Ayette bakınız ne buyruluyor;
“Faiz (riba) yiyenler, ancak şeytan çarpmış olanın kalkışı gibi,
Çarpılmış olmaktan başka (bir tarzda) kalkmazlar.
Bu onların; “Alım-satım da faiz gibidir” demelerinden dolayıdır.
Oysa Allah, alış-verişi helâl faizi haram kılmıştır.
Kime Rabbinden bir öğüt gelir de (faize) bir son verirse,
Artık geçmişi kendisine, işi de Allah’a aittir.
Kim (faize) geri dönerse, artık onlar ateşin halkıdır,
Orada sürekli kalacaklardır.”

Bakınız, ‘sigarayla, alkolle, uyuşturucuyla…’ mücadele ederiz değil mi?
Ne için?
İnsana, insan hayatına, topluma zararlı oldukları için…
Her ne olursa olsun, ‘faizle de mücadele’ edilmelidir!
Bu mücadele,  ‘milli bir refleks haline’ getirilmelidir
Faizin antitezi nedir?
“infaktır!”
Bakara Suresi 276. Ayette buyruluyor?
“Allah, faizi yok eder de, sadakaları artırır.
Allah günahkâr kâfirlerin hiçbirini sevmez!”
Faiz, ‘elinizdekini de alıp götürüyor’
İnfak, ‘rızkınızı veya bereketinizi artırıyor’
Faiz,  ‘sosyal hayatı yaşanmaz hale getiriyor’
İnfak,  ‘sosyal barışı güçlendiriyor’
Faiz,  ‘tembel, atıl, tüketen, israfçı bir toplum…’
İnfak,  ‘çalışan, üreten, daha dinamik, yardımlaşan bir toplum’

Bakara Suresi 278. Ayette de şöyle buyrulur?
“Ey iman edenler, Allah’dan sakının
Ve eğer inanmışsanız faizden artakalanı bırakın.”
Bir sonraki, 279. Ayette şöyle buyrulur?
“Şayet böyle yapmazsanız,
Allah’a ve Resulüne karşı savaş açtığınızı bilin.
Eğer tevbe ederseniz, artık sermayeniz sizindir. (Böylece)
Ne zulmetmiş olursunuz, ne zulme uğratılmış olursunuz.”
Faiz için niye ‘bela’ diyoruz?
Mantığında ve içerisinde,  ‘zulüm…’ olduğu için
Faiz,  mazlum toplumlara kurulmuş en büyük tuzaktır
O tuzağı kuranların hedeflerinde,
“Zulüm İmparatorluğu!” vardır.
Batı dünyası,  bu mantıkla hareket etmiştir!
Bu mantıkla, “ülkeleri işgal etmiştir!”
Ülkelerin, ‘ekonomik bağımsızlığını…’ ellerinden almıştır


Dün faiz oranlarına baktım; 
Ayda, “yüzde 1,39 yüzde 2,21 arasında değişiyor.”
Yıllık toplam maliyet oranı, “yüzde 22’42’lere…” ulaşıyor
Her ne ihtiyacınız olursa olsun,  ‘o kapıyı çaldığınızda’
Bir şey söyleyeyim mi, ‘aklınız uçuklanır’
Ve faiz/ veya riba artık, ‘ekonominin içerisindedir’
Ve en büyük darbeyi de, ‘dar gelirliye…’ vurmaktadır!
Kredi kartları,  ‘israfı tetikledi…’
İnancımız, “yiyiniz, içiniz ama israf etmeyiniz!” buyuruyor.
Bu ülkede, ‘faiz ve israf kol kola yürüdü’
Faiz de, “insanların mallarını haksız yere yeme…” gibi bir zulüm!
Sıklıkla, ‘helal kazanç…’ diyoruz değil mi?
Helal kazanç, ‘erdemli insan yetiştirir’
Helal kazanç, ‘azami dikkat, rikkat ve gayret…’ ister.
O dikkat, ‘kul hakkını korunmasıdır’
O dikkat,  ‘insanların hayırda yarışmasıdır’
O dikkat,  ‘yardımlaşma şuurunu artırmaktır’
O dikkat,  ‘müreffeh ve zengin bir toplum idealidir’
Rum Suresi 39. Ayette buyruluyor;
“İnsanların mallarından artsın diye,
Verdiğiniz faiz Allah Katında artmaz.
Ama Allah’ın yüzünü (rızasını) isteyerek verdiğiniz zekât ise,
İşte (sevaplarını ve gelirlerini) kat kat artıranlar onlardır.”
İnancımız, “sevdiklerinizden infak ediniz!”
İnfak, ‘sosyal hayatı ayakta tutan’ yardımlaşma şuurudur.
Faiz ve İsraf bataklığında,  o muallâ ve muazzam kültürü de katlettik!
Gözü çevresine ilişmeyen/ veya onu görmeyen;
“Vay nefsim!” diyen bir toplum oluverdik!
Sözün Özü, “Bu ülkenin en büyük düşmanı faiz ve israf sarmalı!”
Çiftçinin elindeki tohumu bile elinden alan, ‘canavar…’
İş yerine kilit vurduran, ‘kahpe düşman…’
İnsan onurunu yerle bir eden,  ‘fitne kazanı…’
Faiz ve istikrar, ‘birbirleriyle ters orantılıdır’
Hele şu pandemi dönemi… Daralan Ekonomi…
Hayata direnen milyonlar!
En sevimlisi, ‘helal lokmaya uyanan gözler/ gönüller’
 

Yazarın Diğer Yazıları