Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Ey Yükselen Nesil

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

             
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK), kuruluş tarihi 1926 tarihine kadar gider.
Türkiye’nin genel fotoğrafına istatistiki bilgilerle ulaşabiliyorsunuz!
2021 yılında, Türkiye’nin genç nüfusu, “yüzde 15,’3 lerde…”
2021 sonu itibariyle Türkiye’nin nüfusu, “84 milyon 680 bin 273…”
“15-25 yaş Grubundaki genç nüfus, 12 milyon 971 bin 289 kişi”
Burada bizleri üzen ve endişelendiren bir durum söz konusu;
“Eğitime devam etmek istemesine rağmen eğitimi yarıda bırakan gençlerin oranı, “yüzde 7’6’lara ulaşmış durumda…”
Bir başka önemli tespit daha,
“Yaşam memnuniyeti araştırma sonuçlarına göre 18-24 yaş grubundaki genç nüfus içinde kendini mutlu olarak beyan edenlerin oranı 2021 yılında; yüzde 44.5 olduğu görülüyor.
Bu oran erkeklerde yüzde 38.2’lere kadar düşüyor!”
Bütün bunlar, TUİK’in resmi rakamları…
Özel bir sektörün değil, devletin resmi kurumu ve resmi veriler!
Gazi Atatürk’ün güzel bir sözü var;
“Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz.
Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız!”
Şunu iyi bileceğiz, “yarın geçilecek yolları bugünkü nesiller inşa ederler!”
Bir anne-baba, öğretmen, şehrin aksaçlıları, aydınları, 
“Gelecek Nesilleri!” telaffuz ederler.
İlk, Ortaokul, Lisede, ‘derse girdiğimiz zaman’ gözlerim öğrencilerin üzerinde olur.
Her bir öğrencinin, ‘geleceğini hayal ederim’
Gazi Atatürk, “Ey yükselen nesil, gelecek sizin eseriniz olacak!”
Gelecek, ‘yan üstü yatanların değil…’ 
Gelecek, “çalışkan olanların…” olacaktır.
Cemil Meriç, “Yığın hâle hükmeder, büyük adam istikbâle…”
Üzerinde ısrarla titrediğimiz, ‘istikbaldir’
Her akli selim insan, ‘yarınların inşasını…’ düşünür ve hayal eder.
Konfüçyüs, ”Geleceği düşün yoksa yakında pişman olursun!”
Geleceğini tüketenlere yazıklar olsun!

Buradan nereye/ nerelere geleceğim!
Bizim inancımız, “ilmi teşvik ediyor!” 
“İlim, Çin’de dahi olsa onu gidiniz, alınız!”
İlim tahsil edene, ‘zekâtta, sadakada, her türlü yardımda…’ düşüyor!
Mescitlerimize, Camilerimize ne kadar önem veriyor/üzerinde titriyorsak,
“Eğitim Kurumlarımıza da…” önem vereceğiz!
Hemen yanı başımızda, “40 bini aşan öğrencisiyle Fırat Üniversitesi…”
Samimi ve dürüst olarak ifade ediyorum;
Bu öğrencilerimize yönelik, “eğitime hizmet vakfını…” şehir olarak kuralım!
Her türlü ideolojik düşüncenin ötesinde, 
Sadece Allah rızası için, “eğitime, geleceğimize hizmet için…”
Vali, Rektör, Belediye Başkanı, ETSO, İlgili Kurum ve Kuruluşlar bu Vakfın içerisinde yer alsınlar.
Bu vakıf marifetiyle, ‘yardım sandığı…’ oluşturalım!
Bu milletin, “eğitime hizmet bankası…” olarak düşünülsün!
Ne demek oluyor?
“Eğitime devam etmek istemesine rağmen eğitimi yarıda bırakan gençlerin oranı, “yüzde 7’6’lara ulaşmış durumda…”
Türkiye genelinde, bu rakamlar öyle küçük sayılacak rakamlar değil, 
Mevcut genç nüfusun, “yüzde 7.6’sı…” ekonomik sebeplerden dolayı /genellikle ‘eğitimi bırakıyor!’
Buna hangi vicdan rıza gösterebilir ki?
Çağrımızı, ‘yineliyorum’ gençlerimize; yani ‘geleceğimize…’ sahip çıkalım!
Konfüçyüs, “Geleceği düşün, yoksa yakında pişman olursun!”
Ecdat ne der, “son pişmanlık fayda vermez!”
Okul yıllarında o kadar zeki, yetenekli kabiliyetli gençler biliyoruz ki, 
Üzülerek ifade edelim, “ekonomik sebeplerle” gayelerine ulaşamadılar.
“Bir insan, bir âlemdir!”
Her âlem kâinatın birer cüzüdür!
Mevlana, “Gözyaşının bile görevi varmış, ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış!”
O sebepledir ki, “yakarışımızda gözyaşı olmalı…”
O gözyaşlarıyla birlikte, ‘yüreğiniz depreşmeli…’
Geçtiğimiz gün yazdığımız bir yazımızda ne demiştik;
Önümüzdeki Kurban Bayramında, “kurban etimizi,  Üniversitemize/ 40 bin öğrencimize verelim!”
Bir geleneği başlatalım! Üniversite Evinde, “o sofraları birlikte kuralım!”
“Ayağa Kalk, Ey Şehir!”
“Ayağa Kalk, Türkiye!” diyorsak, 
“Aydınlık bir geleceğin yolcuları olmalıyız!”
Şunu hafızalarımıza dikte edelim;
“Aydınlık bir gelecek yeni nesille mümkündür. O nesli bir millet olarak birlikte hazırlayacağız!”
George Orwell, Geçmişi kontrol eden geleceği de kontrol eder,
Bugünü kontrol eden geçmişi de kontrol eder.”
Geçmişine kalkıp da, ‘hakaret yağdıranlardan…’ olmayalım!
Zihinlerimiz aklıselim bir yolculuğun içerisinde olsun!
Mevlana, “Aşk’ı yaşamak istiyorsan; önce yaşamayı öğreneceksin.
Güzel günler sana gelmez, sen onlara yürüyeceksin!”
Yürüyüşümüzde, “Niyet- Gaye-Ufuk- İstikamet…” serüvenimiz
Birbirine, ‘çelme takan bir zihniyetle’ değil,
Birbirine, ‘kibirle, hışımla bakan vicdansız yüzlerle’ değil,
Birbirine, ‘tevazu kanatlarını indiren’ gönül erenleriyle bu işler olur, vesselam
Selam ve muhabbetle

Yazarın Diğer Yazıları