Elveda, Şehr-i Ramazan elveda
Hakkın rızasını kazanmak için
Zamanı, ruhumda eritmek için
Seferber olduğum günler elveda
Beş vaktin hürmetini anmak için
Oruçla, ihlasa uyanmak için
Zikrinde doyduğum günler elveda
Yolunda bir saf, yürek olmak için
Rahmetin, kalbe huzur dolmak için
Sükûta erdiğim günler elveda
ORUÇ GELDİ GEÇTI...
Oruç; sayılı günler geldi, geçti
Erenleriyle bir can oldu; geçti
Nimete, şükran borcunu ödedi
Gün, günler duasını aldı, geçti
Kadir, kıymetin bilene dost olur
Sanma bu dünya, kimseye post olur
Sabrı yudum yudum içti de geçti
Her yudumu şifayla, bereketle;
Âlemlere selâm vererek geçti
RESUL İZİNDE
Resul izinde yürüyüşe çıktım
Ağladım, gözyaşı sel oldu, aktım
Merhamet çağlasın içimde feryat
Aşk nehri, hüzünüm yıkayan servet
Zuhur eder semada bulut, bulut
Arzın nağmesinde huzurla, umut
Nişanı zikir, haktan rahmet kapısı…
BU AY
Bu ay; Kur’an, ilim, marifet ayı
Dinle, sükûtla dillenmiş duayı
“Yarab! Rahmet eyle, merhamet eyle,
İslâm Âlemine hidayet eyle…
Kandiller aşkına, çağları aşsın,
Fetihler, ufuk ötesine taşsın!”
İdrakim, zamanın fendini yensin!
İz bıraksın zikrimle, seni ansın
RAMAZAN AYINA
Rüzgâr gibi geçtik biz, bu ramazandan
Yıkandı gönlümüz, an ve an ezandan!
Vaktin her anı, ‘nur yağdı semadan’
Yüksek bir moralle geçtik mizandan
Sükûta erdi ruhumuz nizamdan,
Miskinliği attık, kederden, gamdan
İzzet-i ikramla şad olduk zamandan!
EBRAR NEDİR
“Muhakkak ki Ebrar (içi dışı bir olan Salih kullar),
Elbette (Cennette) nimet içindedirler” (Mutaffifin, 22)
HİLE İLE…
Hile ile iş yapan illetlidir
İyi, ihsan sahibi, milletlidir
Lâyık olan, liyakat sahibi
Ehil ve hüneri ile devletlidir
İÇİM YANAR
Seçim der, geçim der, içim yanar der
Sevgisi iman olunca vatanın
Aha şurada derdim kanar der
Şâhadet borcu olunca atanın
Yüreğim ulu davayı anar der.
DOĞU TÜRKİSTAN’A
(Akrostiş Şiir)
Derler size, Ata Yurdun neresi?
Ordu-Millet bir olduğu yerdedir
Gönülle, sevdanın candan yöresi
Ulu Türkistan olduğu yerdedir
Türk’üm demenin erdemli töresi,
Ülke davası olduğu yerdedir
Rüzgârla birlikte, Kürşat narası,
Kızıl kıyamet koptuğu yerdedir
İstiklal uğruna nice yarası,
Sabırla derdi söktüğü yerdedir
Tan yerinden bak, görürsün teresi,
Ağuyla zehir döktüğü yerdedir
Nice destanın doğduğu yerdedir
FİLİSTİN’E
(Akrostiş Şiir)
Feryadın tesbih ettiği yerdeyiz!
İşit, kulak ver hâk diyen sedaya
Lâkin vahşetin tüttüğü yerdeyiz
İhlasın ayağa kalktığı edaya,
Sükûtla siper kazdığı yerdeyiz!
Taşı, toprağı, hayata vedaya,
İçin için tutuştuğu yerdeyiz
Nedametin arandığı yerdeyiz
İNSAN MI?
Baktım vicdanına, insan mı diye!
Kanamaz yüreği, acıya niye?
Kurumuş çeşme gibi göz pınarı,
Yüreği yanmayana, çığlık niye?
“(Habibim, yâ Muhammed!) A’lâ (pek yüce olan),
Rabbinin ismini (sübhane rabbiyel A’lâ) diyerek tesbih et”