Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Eleştirel düşünce ve şehrin geleceği

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Aliya Izzetbegoviç, “Ben olsam, Müslüman Doğu’daki tüm mekteplere
‘eleştirel düşünme’ dersleri koyardım!”
Türk Dil Kurumunda, Eleştirel Düşünce şöyle tarif edilir; “olguları
analiz etme, düşünce üretme ve onu örgütleme, görüşleri savunma,
karşılaştırmalar yapma, çıkarımlarda bulunma, tartışmaları
değerlendirme ve problem çözme yeteneği…”
Fethi Gemuhluoğlu, “Önce teklif, sonra tenkit…” derlerdi.
Burada, “bardağın dolu tarafını da, boş tarafını da göreceğiz!”
SWOT analiz çalışmasının 4 temel başlığı vardır; “zayıf yönler, güçlü
yönler, tehditler, fırsatlar…”
Sizler, şu şehre aklı başında bir yatırıma karar verdiğinizde, ‘bütün
bu temel başlıkları ele alıyorsunuz’
Elâzığ Şehri, Doğu Anadolu’yu, İç-Batı Anadolu’ya bağlayan çok önemli
merkez konumuna sahiptir.
1934 tarihinde, Elâzığ Şehrine ilk tren geliyor… 1940 tarihinde,
Elâzığ Havalimanı Kullanıma açılıyor… Şehirlerin kalkınmasında
öncelikli olan yatırım, ‘ulaşımdır!”
1950-1960 yılları arasında, Elâzığ Şehrinde, “Bölge Müdürlüklerinin
Kuruluşlarına…” şahit oluyoruz.
Karayolları 8. Bölge Müdürlüğü (1950), Orman İşletme Müdürlüğü (1951),
İller Bankası Elâzığ Bölge Müdürlüğü (1953), DSİ 9. Bölge Müdürlüğü
(1954)… Bütün bunlar, ‘metropoliten şehir olma yolunda atılan
adımlardır…’
Elâzığ Şehri, ‘Maden Sektöründe…’ Türkiye’de söz sahibi olan bir
ilimiz durumundaydı.
Etibank Keban Simli Kurşun İşletmesinin kurulması (1935), Şark
Kromları T.A.Ş. Kurularak Maden/ Guleman Bölgesinde Krom Cevheri
Üretimi (1936), Ferrokrom İşletmesinin Faaliyete Geçmesi (1977)…
Elâzığ Şehrinde, 1942 tarihinde İlk Kooperatif Şirket olarak İplik ce
Dokuma Küçük Sanat Kooperatifinin Kurulması…
Elâzığ Şehir insanının ilk buluştuğu önemli fabrika şüphesiz ki,
“Elâzığ Şeker Fabrikası (1956)” olacaktır.
1959 yılına gelindiğinde, “Elâzığ Altınova Çimento Fabrikası Üretime
Başlayacaktır!”
Çimento Fabrikasının yer seçimi, ‘tarihi bir hata/ veya kusur olarak…’
65 yıldır dillendirilir.
1942 tarihinde, Elâzığ Tekel İşletmeleri kurulur. 1944 yılında, Elâzığ
Şarap Fabrikası Üretime Başlayacaktır!
1960-1970 yılları arasında, Elâzığ Şehri iki tarihi yatırıma imza
atacaktır. Keban Baraj İnşaatının Başlaması (1966),Fırat
Üniversitesi’nin Temeli sayılabilecek, ‘Yüksek Teknik Okulun
Açılması(1967)
Aynı yıl içerisinde, Bordo Beyaz takımımız Elazığspor’un kurulması…
1968 yılına gelindiğinde, Elâzığ Et Kombinası Üretime Başlayacaktı…
Artık, Şehrin hamle yıllarıdır…
Elâzığ Küçük Sanayi Sitesi İşyerlerinin Hizmete Açılması (1967),
Keban Holding A.Ş.’nin Kurulması (1968), Keban Holding Bünyesinde;
Plastik, Beton, Ağın Deri, Demir Çelik Sanayi, Elâzığ Bakırları Ltd.
Şti. Kurulacaktı… Elazığ Süperfosfat Fabrikası Üretime başlayacaktı…
1977 yılında, Elâzığ Yem Fabrikası Hizmete girecektir…
Türkiye’de, ‘sanayileşme hareketi 1980’li yıllardan sonra
başlayacaktır…’ Bizlerin en büyük sıkıntısı ne olacaktır, “kırsal
kesimlerden şehirlere doğru hızla akan göçleri kontrol altına
alamadık!”
En büyük üzüntümüz nedir, ‘merkez köyler/ veya tarım kentleri
projelerini hayata geçiremedik’
Tarım ve Hayvancılığımızı geleceğe taşıyacak stratejik çalışmaları da
gerçekleştiremedik!
Belki de, ‘tarihi bir yanlışımız…’ Özelleştirmeler olacaktı!” Öyle bir
duruma gelindi ki, günümüzde artık, ‘piyasalar kontrolünüzde değil…’
Gıda Sektörü, kanaatimce en stratejik bir sektör olarak karşımıza
çıkmaktadır. Geçmişte bu şehirde, “Et ve Balık Kombinesi vardı!”
Geçmişte bu şehirde, “Yem fabrikası vardı!” Geçmişte bu şehirde, “Azot
sanayii vardı…”  1970’li yıllarda, Türkiye’nin 2.nci Veteriner
Fakültesi Elâzığ Şehrinde açılmıştı…
Şehirde, bir heyecan vardı… Görev yapma aşkı vardı… Köyleri tarayan
Veteriner Hekimler olduğunu biliyorum!  Önemli bir eleştirel
düşüncemiz nedir, “Bu şehirde yıllarca köşemizde yazarak ifade etmeye
çalıştık; Veteriner Fakültesi ile birlikte Ziraat Fakültesi bu şehirde
niye açılmadı?”  Bu şehirde, “tarım sektöründe ara sınıf eleman
yetiştirecek Anadolu Tarım ve Meslek Liseleri niye açılmadı?”
Üzerinde en fazla titrediğimiz konuların başında, ‘mahsulün tarlada/
bahçede kalması…’ Belediyeler artık, ‘sosyal belediyecilikle
birlikte…’ doğrudan üretici ile tüketici arasında köprü görevlerini de
üstlenme zamanı geldi, diyebilirim. Piyasa etkili bir şekilde kontrol
altına alınmalıdır!
Bir de, şunu belirtmeliyim; “Ağın Kadınları Tarımsal Kalkınma
Kooperatifi…” Elâzığ İl’i Merkez ve İlçelerinde rol model alınarak
yaygınlaştırılmalıdır.
“Tarımda Endüstrileşme…” başlı başına bir konu başlığı… Bizim, Elâzığ
Şehri olarak üzerinde titreyerek durmamız gereken bir çalışma
olacaktır. Elâzığ Şehrini, “kendi kendisine yeten bir şehir olarak
değil!”
Sürekli Katma Değer üreten bir şehir olarak düşünmeliyiz…

Yazarın Diğer Yazıları