Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

ELAZIĞ'DAN KARABAĞ'A MEKTUP…

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Elazığ tarihe öncülük ediyor… Türkiye’mize, ‘Rol-Model’ oluyor.

Elazığ Belediyesi, Manas Yayıncılık ile Azerbaycan Cumhuriyeti Elazığ Temsilciliği…

Bir arada,  ‘tarihi projeye imza atıyorlar’

Bu projenin adı,

“Elazığ’dan Karabağ’da Tarih Yazan Kahramanlarımıza Mektup!”

Karabağ’da, ‘Milli Mücadele…’ veriliyor!

Her sabah, ‘yeni bir destanla…’ gönüllere ‘merhaba…’ diyor!

27 Ekim 2020 Salı Günü, Gün boyu ; “Elazığ Öğretmenevi önündeyiz!”

29 Ekim Tarihinde, “Cumhuriyetin İlanının 97. Yılındayız!”

Burada şunu ifade edelim; “Biz bir Millet, İki Cumhuriyetiz!”

Azerbaycan Cumhuriyeti, “28 Mayıs 1918’de İlan Edilir!”

Cumhuriyetin İlan yeri neresidir, “Tiflis’tir…”

Neden mi, “Bakü Bolşevik Birlikleri ve Ermeni Çetelerinin İşgali altındadır!”

O işgalden ne zaman kurtarılacaktır? Yüce Allah’ın takdiri ve Yardımıyla;

Nuri Paşa Komutasındaki Kafkas İslam Orduları Sayesinde…

15 Eylül 1918 Tarihinde Bakü, Ermeni çetelerinden temizlenecektir…”

Nuri Paşa Komutasında altındaki  “Kafkas İslam Orduları”

Azerbaycan Türklerini soykırımdan kurtarırken Bakü’yü de, işgal güçlerinden temizleyecekti…

Türkiye’nin dört bir yanından gelen kahramanlar,

Azerbaycan Türk’ü ile birlikte omuz omuza vatan müdafaası yapacaklardı…

Burada, şahadet şerbetini içen 938 kahraman Türk askerinin 2’si Elazığlı…

Bu kahramanlar, Piyade alayında İhtiyat Zabiti Şevki Efendi, Ağından…

Ve er Timur Hasan ise Harput’tan…

Elazığ’da Cumhuriyet Mahallesinde, “Şehitlik Abidesi…”

Azerbaycan- Türkiye; Cumhuriyete inanmış, iki devletiz…

Tebrizli Şair, “Harput, Asya’nın gül bahçesidir” diyorlar…

Ne kadar doğru, hakikati bizlere seslendiren ifade…

O ifade, Orhan Şaik Gökyay’da, şehitlerimiz için;

“Bir gül bahçesine girercesine…”

Coğrafyayı, ‘Gül Bahçesi…’ yapan Şehitlerimiz…

Tarihe en güzel mirası bırakan, ‘kahraman Gazilerimiz…’

Şairin dediği gibi, “Kafkaslardan esen yeller/ Şimdi sana selam söyler”

O selamı birlikte, Elazığ Öğretmenevi önünde yâd ediyoruz

O muhabbeti, birlikte paylaşmaya geldik…

Onlar, karargâhlarını, ‘kalplerimize’ taşıdılar!

Ne işgalleri unuttuk, ne de “Hocalı Katliamını”

Dünyanın haksız işgal ve zulmüne seyirci kalmasını da unutmadık!

Türkiye, bir asır önce olduğu gibi günümüzde de;

“Azerbaycan Türküyle Birlikte Olacaktır!”

Ahmet Cevat Ahundzade O güzel insan ne diyor;

“Türk illerinden esen yeller/ Şimdi sana selam söyler”

Yüreklerde yankılanan O selam,

O hoş seda;  ‘hürriyet haykırışından’ bizleri haberdar ediyor

Aynı kaderi, aynı iklimi, aynı tarihi paylaşan ve paylaşmakta olan,

 Azerbaycan-Türkiye birlikteliği, bir ömre bedel muhabbet…

Can Azerbaycan’ın yürekli sesi Nebi Hezri’yi dinleyelim  

“Muhabbet sonsuzdur, ömürse kısa/ Ne olur, sadakat ebedi kalsa!

Kimin yüreğinde bir tel kırılsa,/Benim yüreğimdir, benim yüreğim

Yüzlerde gözlerde sevgi okunur/Muhabbet yürekten yüreğe konur

Güzeller gözünde o ateş, o nur/Benim yüreğimdir, benim yüreğim”

 Yüreklerin dile geldiği günlerdeyiz…

Derler, ‘Elâzığ bir çanak içinde’

Sevdası, Uluğ Türkistan içinde

Çanak tutar eller Gülizar içinde

Türküler, gönlümü verdiğim şehir!

Güzel Türkçe’m bayrak yaptığım şehir!

İmdi özünde buluştuğum şehir…

Tarihi konuk eden Şehir…

Bu şehrin güzel diyarlarından kimler geldi geçti…

Hey! Elazığ;  Anadolu’nun bir bayrak, bir kimlik şehrisin!

“Gala’dan Gala’ya köprü kuran;

Her iki Gala’ya yüreğim, can evim”

Azeri’min Hürriyet şairi Elmas Yıldırım’ın anısını birlikte yücelttik…

Elâzığ’da, Elmas Yıldırım Sokağı’nın açılışında bir yürekli ifade;

“bu sokak Bakü’ye çıkar”

Kafkasların iki yakası, Türk’ün kaderi mahşeri…

Fikir meydanlarının akıncı ruhuna sahip Mehmet Emin Resulzade,

“Bir defa yükselen bayrak, bir daha yere inmez!”

O Türk’ün Azerbaycan’da, Anadolu’da yaktığı,

 ‘hürriyet bayrağıydı’ Kutsi bir davaydı…

O dava elbette, yere inmeyecek, ilanihaye yaşayacaktır!

Karabağ’ın Kurtuluşu için, Azerbaycan Türk’üyle birlikte olmak,

Bu tarihi günleri birlikte paylaşmak,  tarihe birlikte yolculuk etmek…

Bu kutlu birliktelik, gelecek nesillere en kadim miras olacaktır

Türk Dünyasının Usta Kalemi, gönüllerimizi yangın alevine çeviren,

 Bahtiyar Vahapzade’den dinleyelim;

 “Keder düşüncedir, gam düşüncedir,

Gamın pençesinde düşünürüz biz.

Fikirler fikrimde gonca goncadır,

Meçhule bir yoldur her düşüncemiz.” 

 

Tarihin, Türklüğün ve bir büyük medeniyet coğrafyasının konuk olduğu.

Hazar’da, Harput’ta, Elâzığ’da;

“Şairleri haykırmayan bir millet

Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir”

Sözlerinin o içten gürül gürül akan derslerini dinledik…

“Fuzuli’ye Saygı Gecesi”

“Anar’a Fahri Doktora Unvanı”

“Şehitler Anıtı ve Azerbaycan Parkı”

Elmas Yıldırım’ın hissiyatı nasıl tecelli edecektir; 

“Yol ver, çekil önümden, ey yolumu kesen dağ

Gün geldi, yeter artık, sılaya varacağım!

Al beni koynuna, ey doğuya akan ırmak.

Ben de akıp o dertli toprağı saracağım”

Bakü’de; bir Nizami sıcaklığı, bir Fuzuli aklığı, bir Şehriyar duruluğu…

O duruluğu, Karabağ’da tefekkür birlikte tefekkür ediyoruz!

 Ahmet Cevat;

 “Soranlara ben bu yurdun,/Anlatayım Nesiyem;

Ben çeynenen bir ülkenin/ “Hak!” kışkıran sesiyem”

Bu ses, nesiller boyu yankılanacaktır!

Bu seste, bütün ziyalıların yürekleri parlayacak…

O parıltılarla, Elazığ Öğretmenevi önünde kutlu birliktelik…

Asra, asırlara; “83 milyon insanımızın mektubu…”

Bir hakikat, “Biz bir millet, iki devletiz” ruhi derinliğini yaşamaktayız…

Bir hakikat,  “Bir millet, iki Cumhuriyetiz…”

Elâzığ, tarihi buluşturan şehir!

Elâzığ, huzuru çimlendiren şehir!

Elâzığ, Hazar’ın müşfik kanatlarıyla sevdaları kucaklayan şehir!

Elâzığ, Türk Dünyasının ve Türk Halklarının ‘manevi azığı’

Elâzığ, gönül ve ülkü coğrafyamın mahşer alanı!

Elâzığ, şiir ve sanatın başkenti!

Gazi Atatürk TBMM kürsüsünde ne diyorlardı;  

“Dil bir köprüdür... İnanç bir köprüdür... Tarih bir köprüdür...

Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimiz içinde bütünleşmeliyiz.

Yazarın Diğer Yazıları