Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Diriliş Bilirim

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Her günü, ‘yeniden diriliş’ bilir,
Selâm et güne, selâmet bulursun
Aşkla yeşert hayatı, güne güler;
Gül bahçesinde huzur bulursun

UYGUR’UM
Uygur’um, ismimle müsemma adım
Zalim bir dünyanın elinde kaldım
İnsanlık öldü mü, küstah bir asır;
Esir Türk olarak anılır adım!

NELER EKTİK
Toprağa biçmek için neler ektik?
Alın teriyle, ne zahmetler çektik
Ekinler yeşerdi, başağa durdu
İbretle, ‘kâinat sofrasına’ baktık

NELER SAKLAR
Katman katman toprak neler saklar?
Nice medeniyetlerden izler(i)
Ruhumun derinliklerinde saklar!
Atalardan yadigâr kalan izler

SEVGİ
Sevgi nimetten, hayatın özsuyu
Sevgi, kâmil insanların huyu
Sevgi, sabır ister, tahammül ister;
‘Sevgi teriyle arınsın’ beş duyu

KÖPRÜ OL
Maziden atiye, köprü kuralım
Hâl ile ahvalimizi soralım
Geçmişten dersler, nasihattir bize
‘Erdemli insan,’ en büyük moralim

BİZ YOLCUYUZ
Şu âlemde bizler, ‘fani yolcuyuz’
Geçmişle avunmak mı,  yerinmek mi?
Mahkeme-i Kübra da gelir sorgusu
Günahkâr halimizle dövünmek mi?
Yâ Rab! “Rahmetin gazabını geçti”

BİR NESİLDİ!
Tarihi yazan, bir nesildi onlar!
Şehrimizin, ‘gül bahçesine’ göçtüler
Üçler, Yediler, Kırklar misalinde;
Kanat çırpıp içimizden uçtular

İSRAF
“Yiyiniz, içiniz, israf etmeyin!”
İsraf,  ‘yoksulluğa kapı aralar’
İhlasla uyan, günü zayi etmeyin;
Gayretin, ‘bolluğa kapı aralar’

GÖNÜL BAĞLAR
Huzur dolu hayata, ‘gönül bağlar’
Gönülsüz hayat, ‘çorak toprak gibi’
Rahmet bulutlarıyla, gönül çağlar
Çağlar, ‘fetihler dolu bayrak gibi’
Dalgalan, gök kubbe de, ‘gönül gibi’

HAKTAN YANA
Dilimiz sürçmesin, haksızdan yana
Mazlum bulsun yerini, haktan yana
Hakkı tutalım birlikte, saf ile
Akıl ve yürek, bir omuzdan yana

GİRMESİN
Girmesin içimize kin ve nefret
Birlik şuuru vicdanlarda hasret
Hür yaşamak bize en büyük nimet
Nimetin kadriyle vatana şükret

YOLCUYOLUNDA
Ecdat, “yolcu yolunda gerek” demiş
Sade, “hak yolunda bedel ödemiş”
Nazar et zamana, dün ile bugün;
Arasına, ‘hasret köprüsü’ demiş

TEBESSÜM
Ne güzel bir din, “tebessüm sadaka”
Sadakatle birlikte anılır din!
Nefesi zayi etme bir dakika;
Zikr’et, ‘iyilikle anılır’ adın

ÇAY SOHBETİ
Çay sohbeti dostlar ile tatlanır
“Kişi dostunun yolu üzerinde”
Aşılmaz yollar, dostlarla katlanır
Söz demlenir, muhabbet üzerinde

DÜNYA ÜÇ GÜNDÜR
Dünya “üç gündür” demişler, dün geçti
Hâli yaşar, hâlden kapılar açar
Yarınlar, güz yağmurları misali,
Ufkumda nice dolunaylar geçti.

HA GAYRET
Baktım, sağıma- soluma hâ gayret
Dünya yeniden kurulurmuş, hayret
Hayreti, hasrete çevir edeple;
“Su mecrasını bulur,” ibretle seyret!

ADALET
Adalet, “hakça bölüşmek, üleşmek”
Asla değil, ‘bir düşen için gülüşmek’
Adalet, insanlığın giydiği zırh;
İnsan varlığında, ‘hakk’a ulaşmak’
 

Yazarın Diğer Yazıları