Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

CUMA SOHBETİ

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Günlerin hayırlısı,  Cuma Günüdür!

Cuma, kelime olarak; “cem olma”

 “Toplanma, bir araya gelme” anlamlarına geliyor!

Kur’an’da, Cum’a Suresi 9 ayette şöyle buyrulur;

, “Ey iman edenler! Cum’a günü namaz için seslenildiği

(Ezan okunduğu) zaman, hemen Allah’ın zikrine koşun,

Ve alış-verişi bırakın!

Eğer bilirseniz bu sizin için çok hayırlıdır”

Cum’a Suresi 10 ayette de şöyle buyrulur;

 “Nihayet namaz bitince, artık yeryüzüne dağılın,

Ve Allah’ın lütfünden (rızkınızı) arayın,

Ve Allah’ı çok zikredin; umulur ki kurtuluşa erersiniz.”

Cum’a saati/ vaktinde, ‘güzergâhımız Mescitler’ olacak!

Bir araya geleceğiz… Birliği, beraberliği soluklayacağız!

Hakk’ı zikredeceğiz… Şükran borcumuzu ödeyeceğiz!

Cum’a gününde, ‘rahmet vardır, bereket vardır’

Ruhani bir güzellik, bir coşku, deruni bir anlam vardır

Cum’a günü, biz insanlar için de; ‘izzet ve ikram günüdür’

Hadis, “Üzerine güneş doğan en hayırlı gün Cuma günüdür.

Âdem o gün yaratıldı, O gün cennete konuldu,

Ve o gün cennetten çıkarıldı.”

Bugün, selam günüdür!

Bugün, sohbet günüdür!

Bugün, safların sıklaştırıldığı gündür!

Bugün; barış, huzur ve kardeşlik günüdür!

Bugün, birlik ve beraberlik günüdür!

Bugün,  ‘bayram’ günüdür!

Cuma vakti, her türlü ‘alış-verişi’ bırakacağız;

Cem olmaya; bir gönül, bir yürek olmaya,

Birlikte saf tutmaya koşacağız!

Cuma namazıyla, “Hürriyeti…” soluklarız!

“Korkulardan…” kendimizi azade ederiz!

Devlet olmanın, “adabını…” yaşarız!

Millet olmanın, ‘şuuruna…’ o kutsi makamda ulaşırız!

Kâh, kovanında toplanan arılar gibi,

Kâh, rızık için yeryüzüne dağılan karıncalar misali,

Kâh, kelebekler gibi kendimizi hissederiz!

Birlikte, binlerin, milyonların bir saf haline gelişleri;

Birlikte, Kıyamda duruşları, rükûa ve secdeye varışları;

Birlikte, selam verişleri!

Birlikte, ‘kurtuluşa açılan…’ eller!

Cum’a Günü, bizler için kurulan,

“Manevi şadırvanı…”

Şu pandemi dönemini inşallah atlatırız!

Hastalık endişelerimizden inşallah bir an önce sıyrılırız!

Şu günlerde, ‘saflar bölük pörçük…’ değil mi?

Birbirimize mesafeler koymuşuz değil mi?

Kalpler bu günlerde titrer değil mi?

Cum’a günlerinin feyzini tekrar yaşamak isteriz!

 

MÜNBİT ARAZİ GİBİ!

Kur’an da, müthiş bir tasvir;

“Mü’minin kalbi mümbit arazi,

Kâfirinki ise çorak arazi gibi…”

A’raf Suresi 58 ayette şöyle buyrulur;

 (Toprağı) iyi olan beldenin bitkisi, Rabbinin izniyle (güzel) çıkar.

Kötü olanın ise ancak zor çıkar. (çıksa da pek faydası olmaz)

Şükredecek bir kavim için ayetleri böyle açıklıyoruz.”

Kur’an bizlere, kâinattan, hayattan misaller veriyor.

Bu misallerle de, ilim adamlarına, gerekli  ‘ipuçlarını…’ veriyor.

 

A’raf Suresi 54 ayette de şöyle buyrulur;

 “Muhakkak ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan,

Sonra arşa hükmeden, geceyi kendisini süratle talep (ve takip) eden

Gündüze örten Allah’tır.

Güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğdirilmiş olarak (yaratan da O’dur)!

Dikkat edin! Yaratmak da emretmek de O’na mahsustur!

Âlemlerin Rabbi olan Allah, ne Yücedir!”

 “Hem O, rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderendir” (A’raf,57)

 “Biz gökten belli bir ölçüde su indirdik…”  (Mü’minun 18)

 “Şanım hakkı için, (biz) insanı çamurdan (süzülmüş) bir hülasadan yarattık.

Sonra onu sağlam bir yerde (ana rahminde) bir nutfe olarak yerleştirdik.

Sonra o nutfeyi bir alaka olarak yarattık,

Sonra o alakayı bir mudga olarak yarattık,

Sonra bu mudgayı bir takım kemikler halinde yarattık,

Sonra bu kemiklere et giydirdik,

Sonra onu başka bir yaratılışla (insan olarak) meydana getirdik,

İşte yaratanların en güzeli olan Allah, ne yücedir.” (Mü’minun, 12-14)

Ayet, “Şanım hakkı için bu Kur’an da, insanlara her çeşit misalden,

(Ve manadan) muhtelif şekillerde açıkladık.

Yine de insanların çoğu, inkârdan başka bir şeyi kabul etmezler” (İsra, 89)

Kur’an’ı tefekkür, “kâinatı tefekkürdür…”

Bir bağlamda, bütün ilimlerin fihristidir!

Hayat yolunuzun üzerindeki bütün işaretler, orada!

İç ve dış dünyanızın huzuruna, orada varırsınız!

Allah Resulü (sav) “Benim ahlakım Kur’an ahlakıdır” buyuruyorlar.

Kur’an’ı sadece, ‘yüzünden okumayalım’

Hergün bir sayfa, iki sayfa mealini okuyalım…

Mealiyle birlikte, ‘tefsirine yönelelim’

Müslüman, aynı zamanda; “Kur’an talebesidir!”

“Bizim Yunus” şiirinde nasıl seslenecekler;

“İlim ilim bilmektir

İlim kendin bilmektir

Sen kendini bilmezsin

Ya nice okumaktır

 

Okumaktan murat ne

Kişi Hakk’ı bilmektir

Çün okudun bilmezsin

Ha bir kuru emektir

 

Dört kitabın ma'nisi

Bellidir bir elifte

Sen elifi bilmezsin

Bu nice okumaktır”   

Yazarın Diğer Yazıları