Bir dörtlüğümüzde şöyle sesleniyoruz;
“Tarihi yazan bir nesildi onlar
Şehrimin gül bahçesine göçtüler
Üçler, yediler, kırklar misalinde;
Kanat çırpıp içimizden uçtular!”
Bu akşam geç vakitlere kadar, “MANAS YAYINEVİ SİTESİNİ…” okumaya gayret sarf ettim.
Manas Yayıncılığın 4-6 Mayıs 2006 tarihinde gerçekleştirilen muhteşem açılış töreninden günümüze doğru, “yüzlerce faaliyetler…” 15 yıla sığdırılmış!
Bu faaliyetlerin en önemli özelliği nedir?
Manas Yayıncılık Koordinatörü Şener Bulut’un, her faaliyet için ‘arşiv çalışması…’
Öyle bir çalışma metodu ki, ‘katılımcı şair, yazar ve sanatçı arkadaşlarımızın isimleri…’
Ve belki de en kalıcı olanı da, ‘toplu resimlerinin yer alması…’
Bu edebi hareketi bizler, ‘1985’lere kadar götürebiliriz…’
Cahit Sıtkı Tarancı, herkesin bildiği şiirinde ne diyorlar;
“Yaş otuz beş yolun yarısı eder
Dantel gibi ortasındayız ömrün
Delikanlı çağımızdaki cevher
Gözünün yaşına bakmadan gider.”
Düşünüyorum da, yıllarımız kültür, sanat, edebiyat camiasının içerisinde geçmiş!
Bir dörtlüğümüzde bu yılları anlatmaya çalıştım;
“Huzur dolu hayata gönül bağlar
Gönülsüz hayat çorak toprak gibi
Rahmet bulutlarıyla gönül çağlar
Çağlar, fetihler dolu bayrak gibi
Dalgaları, gök kubbe de gönül gibi!”
Yıllara, gönül yolculuğu yaptım! Zaman meğer su gibi akmış…
16 Haziran 2005 Cuma günü, EMK Derneğinde, Şair Reşat Gündüz’ün; “Şairler Kardeştir” eserinin tanıtım toplantısındayız. O toplantının üzerinden 16 yıl geçmiş…
O toplantıdaki yüzler arasında kimler yok ki; “Erhan Aztekin, Paşa Demirbağ, Mustafa Öz, Berika Küçük, Hüsamettin Septioğlu, Av. Doğan Özdal…”
“Bir Nesildi Onlar…” diyoruz. Yıllarca birlikte olduğumuz kadim dostlar…
Baba dostları, Hüsamettin Septioğlu, Ziya Çarsancaklı, Erhan Saraçoğlu…
Her biri Manas Gönül Evi’nin yürekli insanları…
Bu şehirden nice yıldızlar kaydı…
“Şeref Tan, Vedat Güldoğan, Bünyamin Eroğlu, Ali Öztürk, Berika Küçük,
Ahmet Tevfik Ozan, Reşat Gündüz, Paşa Demirbağ, Av. Doğan Özdal,
Ressam Selami Gedik, Necati Demir, Bekir Karacaoğlu…”
11 Nisan 2007 tarihine gidiyoruz.
Doğumunun 100. Yılında Şair Elmas Yıldırım programına katılan bilim adamları ve yazarlardan oluşan Azerbaycan heyeti, “Turan Gazetesini Ziyaret Ediyorlar!”
Gazetenin üçüncü kuşak sahiplerinden, “Murat Turan ve Eşref Turan tarafından karşılanan misafirlere, Elazığ’da yayın hayatını sürdüren en eski gazete olan Turan Gazetesi hakkında bilgiler veriliyor”
Azerbaycan Yazarlar Birliği Başkanı Anar, bu ziyaret münasebetiyle yaptığı değerlendirmede şunları söyledi. “Elazığ’da yayınlanan Turan gazetesinde Elmas Yıldırım’ın şiirlerine rastlamak ve okuyabilmek çok güzel bir sürpriz oldu. Gazetenin arşivi iyi muhafaza edilmiş. Yıllar önce sayfalarında Elmas Yıldırım’ı konuk eden Turan gazetesi bugün Azerbaycan’dan gelen yazarları konuk ediyor. Turan gazetesini yaşatan bu genç arkadaşlarımı kutluyorum. Turan gazetesi Elazığ’ın siyasi, idari ve kültürel hafızasını uzun bir zamandan beri sayfalarında arşivlemiş. Temenni ediyorum ki bu gazetenin sayfaları bundan sonra da güzel yazılarla süslensin, Elazığ halkı da en güzel haberleri bu gazetenin sayfalarında okusun.”
Elmas Yıldırım’ın Elazığ’da bulunduğu yıllarda yazıp yayınladığı şiirlerini arşivden büyük bir dikkat ile inceleyen konuklara ayrıca Yıldırım’ın bu şiirlerinin nüshaları gazetenin arşivinden kopya edilerek verildi.
20 Eylül 2006 Çarşamba Günü “Altay’daki Yüreğim Mağcan Cumabay toplantısı…”
O toplantıya Türk Edebiyatı Vakfı Başkanı Servet Kabaklı oturum başkanlığını yapıyorlar.
O toplantı da öyle yüzler vardı ki, onlar da birer birer aramızdan yıldız misali kaydılar!
“Harid Fedai, Bekir Sıtkı Erdoğan, Rıdvan Çongur, Bahaeddin Karakoç,
Şemsettin Ünlü, Bekir Karacaoğlu, Ahmet Tevfik Ozan…”
Fotoğraflara baktıkça bir hüzün kaplıyor içimi…
Her geçen yıl daha da, ‘yalnızlaşıyoruz’
“O güzel insanlar, o güzel atlara binerek gittiler…”
İlim, hikmet, marifet sahibi erdemli insanlar…
Tebessüm eden dost yürekli yüzleriyle bu şehre, bu şehrin insanlarına, ‘ufuk açtılar’
Geçmişten geleceğe, vakıf insan şuuruyla; ‘değerlerimizi taşıdılar’
Her biri, bu şehrin, derin izler bırakan; ‘münevver insanları…’
Her biri, büyük bir vakarla, edeple, bu şehrin, ‘kimliğiyle yürüdüler…’
Evlerimizde, kütüphanelerimizde, ‘eserleri…’ yer alıyor.
O eserler ki, bu güzide şahsiyetlerin, ‘amel defterlerini açık tutuyorlar’
Rahmetle, minnetle, şükranla anıyoruz. Mekanları cenneti ala olsun (amin
