Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Batı ile entegrasyon

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Avrupa Birliğine girme/ veya girememe tartışmalarını bir kenara
bırakalım. Türkiye’nin, Avrupa birliği ülkeleriyle ticaret hacmini
şöyle bir gözlerimiz önüne getirelim. Şunu göreceğiz, ‘iktisadi
anlamda bir entegrasyon ufku…’ 2023 yılı, Türkiye’nin ihracat
rakamlarına şöyle bir bakalım isterseniz;
Almanya (21,1 milyar dolar), ABD (14,8 milyar dolar), Irak (12,8 milyar dolar)
Birleşik Krallık (12,5 milyar dolar), İtalya (12,4 milyar dolar),
Rusya (10,9 milyar dolar),
Fransa (10,3 milyar dolar), İspanya (9,8 milyar dolar), B.A. E (8,6
milyar dolar),
Hollanda (7,9 milyar dolar), Romanya (7,0 milyar dolar), Polonya (6,0
milyar dolar),
İsrail (5,4 milyar dolar) Belçika (4,4 milyar dolar), Bulgaristan (4,2
milyar dolar),
Yunanistan (4,2 milyar dolar), Ukrayna (3,4 milyar dolar), Mısır (3,3
milyar dolar), İran (3,3 milyar)
Ocak- Aralık 2023 döneminde ihracatta; Almanya, ABD, Irak, Birleşik
Krallık ve İtalya gibi ilk beş ülke ihracatımızın yüzde 28,8’lerini
oluşturuyor.
Geliniz, 64 yıl öncesine gidelim… Türkiye ile Almanya arasında 30 Ekim
1961 tarihinde, “Türk İşgücü Antlaşması!” imzalanacaktır! 64 yıl önce,
‘işçi olarak Almanya’ya giden gurbetçilerimiz 2025 yılının fotoğrafına
baktığımızda 100 milyar EURO’YU AŞAN KOCA BİR İSTİHDAM OLUŞTURMUŞTUR!
Artık günümüzde, 5 milyonun üzerinde Türk nüfusu Avrupa’da, önemli bir
potansiyele sahiptir. Artık günümüzde TRT int. Başta Avrupa olmak
üzere Dünyadaki Türkler’e yönelik Uluslararası muhtevalı yayın
yapmaktadır. Bu yayınların amacında, ‘nesiller arasındaki köprülerin
korunması…’ amaçlanmaktadır. Artık Edirne’den yola çıkarak, “Bayrak
yaptığımız dilimizle Avrupa’nın dört bir yanına rahatlıkla
gidebiliriz!”  Tarihçiler, 6 asır boyunca Osmanlı’nın yüzünün Batıya
dönük olduğunu söylerler… Avrupa’da, 30 binin üzerinde tarihi
eserlerimizin mevcudiyetinden söz ederiz.
Geçtiğimiz gün bir haber dikkatimizi çekmişti. “Kuzey Hollanda Emniyet
Genel Müdürü Hamit Karakuş; Kırşehir’den Hollanda’ya uzanan başarı
hikâyesi!”  Düşünelim, Kırşehir’den Hollanda’ya göç eden ve yıllar
içerisinde polislikten senatörlüğe, Belediye Başkan yardımcılığından
Emniyet Genel Müdürlüğüne kadar uzanan bir başarı yolculuğu… Bu ve
benzeri hikâyeler elbette bizleri sevindirmektedir.
Artık siyasi hayatta, iş hayatında, spor ve sanat alanında büyük
başarılara imza atan soydaşlarımız…
Batı Avrupa’da, 6,5 milyon Türk vatandaşı yurt dışında yaşıyorlar.
Hayatın bütün alanlarında, ‘başarı hikâyesi yazan insanımız…’ 2024
yılı içerisinde, Avrupa genelinde, “2 bin 427 Türk kökenli siyasetçi
bulunuyor!” Değişen bir dünya… 21.asır inşallah bu milletin asrı
olacaktır… Anadolu, üç kıtanın birbirine en fazla yaklaştığı, büyük
medeniyetlerin üzerinde inkişaf ettiği/ veya gelecekte o köklerin daha
güçlü bir şekilde sürgün vereceği inancındayız… Yeter ki, geleceğe
aklıselim bir şekilde büyük bir vakarla bakmasını bilelim.
“Anadolu’m şefkat dili, dost dili/ Sakarya ecdadın şahadet dili
Destanlar, masallar, efsanelerle;/ Yüreğimin çağrısı, Yunus Dili
Taptuk, Hacı Bektaş, Ahi Evranla;/ İl tutmuş, yurt tutmuş gaziler;
Gazi Erenler, Alplar, Alperenler/  Manevi harcında, vatanın dili!”
Anadolu’nun fütüvvet dilinde, ‘sağduyu çağrısını…’ duyarsınız. O
çağrıda, bir ve beraber olma şuurunu hisseder/ rahmet rüzgârlarına
tutunursunuz… Zorlukların ve belki de insanı içten içe bunaltan
sıkıntıların yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. “gecenin en karanlık
vakti, sabahın en yakın olduğu zamandır!” Büyük bir sükûtla, vakarla,
edeple, ‘sabrın tahammül kanatlarına tutunacağız’
İnsanlık artık, ‘sulh ve barışa yönelmek çabasında…’ Dünyanın tekrar
bir cehenneme çevrilmesini asla ve kata istemiyor… “insan, kâinatın
özüdür!”  Sağduyu çağrısında, elbet insan vardır. İnsanı, kendi
yaratılış gayesi etrafında yaşatma arzusu giderek dalga dalga
yayılmaktadır. Gözlerimizle, ufka bakalım… Büyük idealleri ve büyük
ufukları/ veya dağlar ötesini düşünelim…

Yazarın Diğer Yazıları