Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKAR…

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Depremler, yangınlar, afetler, seller,

Ve asrın belası; Koronavirüs…

Öyle bir bela ki, ‘yakmadığı ocak kalmadı’

O bela ülkemde kol geziyor...

Sessiz bir çığlık duyarım…

En içli nağmeler yüreklerde okunur!

Bir an, “DUR YOLCU” şiirini düşündüm!

“Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın

Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.

Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın

Bir vatan kalbinin attığı yerdir.”

Hemen aklıma, ‘bir anlık gaflet’ geldi!

İnsanlığın gafleti, “Dabbet’ül arz” mı?

“Bu dünyada gözü kör olanın,

Ahirette de gözü kör olacak!”

Basiretin bağlanması, ‘büyük bir dehşet’

Asıl düşünmeyenlere, akdetmeyenlere yanarım!

Neml Suresi 82 ayette şöyle buyrulur;

“O (azap sözü) başlarına geldiği, (kıyamet yaklaştığı) zaman ise

Onlara yerden bir dâbbe (hareketli bir canlı) çıkarırız;

(o,) gerçekten insanların ayetlerimize kat’i olarak,

İnanmıyor olduklarını kendilerine söyler.”

Firavun’a, ‘çekirge afeti’ ‘bit belası’ musallat olacaktı!

Ebrehe’ye, ‘Ebabil kuşları’ musallat olacaktı!

Fesat ve canavarlığa, küfür ve tuğyana düşen insanlık…

Öyle manevi tokatlara muhatap olacak ki?

 

Kur’an’da, ‘Samir’i…’ ile ilgili kıssa vardır!

Samir’i, altından, ziynet eşyasından; “buzağı heykeli…” yapacak…

Sizin, “tanrınız budur!” diyecek!

Manevi rıhtımdan uzaklaşarak, ‘maddeye tapan insan…’

Dünyevi arzularla asıl gaye-ufkundan kopan insan…

 

Ta-Ha Suresi 97 ayette şöyle buyrulur;

(Musa;) (Haydi) git!

Artık muhakkak ki sana (ceza olarak) hayat boyunca,

‘(Aman, birbirinize ) dokunmak yok!’ diyecek olman vardır.”

İyiliği emretmeyen, salih amel işlemeyen insan, ‘gaflettedir’

 

Hac Suresi 73 ayet ibretle okunmalı…

“Ey insanlar, (size) bir örnek verildi; şimdi onu dinleyin.

Sizin, Allah'ın dışında tapmakta olduklarınız,

 -hepsi bunun için bir araya gelseler dahi-

Gerçekten bir sinek bile yaratamazlar.

Eğer sinek onlardan bir şey kapacak olsa, bunu da ondan geri alamazlar.

İsteyen de güçsüz, istenen de.”

İnsan, aczini görmeden ne kadar da ‘mücadeleci’ kesiliyor!

 

2020 yılını ne ile geçirdik; ‘Virüs Belası’

“Sakarya Şiirinden…”

“Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!

Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.

Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,

Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;

Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.”

İmtihanımız, çetin mi çetin!

“Ateş düştüğü yeri yakar…”

Yürekleniniz hele biraz ne olur?

Bizi koruyacak yegâne zırh, “Takva Elbisesi…”

Takva sözlükte, “Allah korkusuyla dinin yasak ettiği şeylerden çekinme”

Bütün günahlardan/ veya kötülüklerden kendini korumak!

Ayet, “Ey Âdemoğulları! Size avret yerlerinizi örtecek bir elbise,

Bir de (giyinip süsleneceğiniz) bir süs elbisesi indirdik.

Bir de takva elbisesi ki, o (hepsinden) daha hayırlıdır.

Bu (maddi ve manevi elbiseler), Allah’ın ayetlerindendir;

Umulur ki düşünüp ibret alırlar.” (A’raf,26)

 

İnsanı en fazla koruyan elbise, “takva elbisesi…”

Kur’an’ın birçok ayetlerinde buyruluyor;

“Allah’dan gereği gibi korkun, kötülük yapmaktan sakının”

Hadis, İnsanların en hayırlısı ve değerlisi;

“En ziyade Allah’dan korkanlardır”

 İşte o korku insana giydirilmiş,

İnsanları, ‘kötülüklerden koruyan…’ bir zırhtır.

Bizler o zırhın adına, ‘takva’ elbisesi diyoruz!

 

İçimiz yandı değil mi?

Gün geldi, ‘Mescitler, Camiler…’ yüzümüze kapandı!

“saflarımızı sıklaştıramadık…”

Birbirimize, ‘mesafeler…’ koyduk!

Sıla-ı Rahmi terk ettik…

Akrabalık bağları gevşedi…

Kötülükler, ‘alenileşti’

“Bana dokunmayan yılan…” dedik!

“Şefkati, Merhameti, Sevgiyi, Muhabbeti…” unuttuk!

Allah Resulü (sav), “Benim ahlakım Kur’an ahlakı” buyuruyorlar!

Sözün özü, ‘yüreğimiz yanıyor’

Ölümü düşünmek, ‘ibadettir’

Bizlere, ‘dirilişi…’ haber veriyor

Ne diyoruz?

“Yarabbi! Bizleri nefsimizle baş başa bırakma!”

Öyle ki, ‘nefis en büyük düşmanımız’

Nefis kavgasında; ‘kibir vardır, öfke vardır, haset vardır’

Kavgalar ve ‘haddini aşan insan’

İmtihanımız o kadar zor ki, efendim…

Yazarın Diğer Yazıları