Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Ahmet Kabaklı'yı Anlamak

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

                                    
Ahmet Kabaklı Hocamızın Doğumunun 97 yıldönümü;
Hakk’a yürüyüşlerinin 20. Yıldönümündeyiz…
Özellikle de günümüzde, Kabaklı Hocamıza o kadar çok ihtiyacımız var ki!
Türk Basınında, ‘sağduyunun mimarı’ olarak anılır!
Mütevazı bir kimliğiyle Harput Beyefendisidir!
Kalemiyle, ‘gönüller fethetmişlerdir’
Kelamıyla yaşadıkları dönemin, ‘Alperenidir’
Günler su gibi akmış dillere kolay, 20 yıl geçmiş!
Onun sözünde, sohbetinde, muhabbetinde; “Dedem Korkut Ata Kimliği…”
Malazgirt-1071’i anlatırlarken,
İstanbul’un fethini (1453) anlatırlarken,
Tarihin zor geçidi Çanakkale’yi anlatırken,
Ve Milli Mücadele yıllarını anlatırlarken,
“ALPEREN RUHUNDAN…” bahsederlerdi!
Bu milletin özleminde olan nesil…
İdeolojileri lütfen bir kenara bırakalım;
Bizim Yunus ne diyorlar?
“İlim, kendini bilmektir!”
“Kişi, Hakk’ı bilmektir!”
Akıl, Vicdan, Sağduyu bizleri; “gönül dünyamıza…” götürür!
O dünya insanları, “Allah dostu-Kamil insanlardır!”
Dünyaya ve dostluklara,   “şefkatle…” yönelirler!
Kalbi ve Hasbi bir anlayışla,  “hayata…” bakarlar!
Bakışları,  “sımsıcak…” samimi ve dostanedir.
Merhum Kabaklı’nın kaleminde, 
Ve kalemin dozuna;  “erdemlikler…” yer alır.
O erdemlikler nelerdir?
Öncelikle ilk basamağında, “güvenilir…” olmak!
Allah Resulünün de (sav) sıfatıdır.
Sonraki basamaklarda,  “4 Halifenin fıtratı…”
“Sadakat (doğruluk), Adalet,  İffet ve Bilgelik…”

Batıda kullanılan bir kavramdır, “Ombudsman…”
Kelime kökeni, “arabulucu…” 
Kırk yıl boyunca,  Tercüman ve Türkiye Gazetelerinde yazdılar!
Her yazısı,  “sağduyuya…” çağrıydı!
Akıllara, gönüllere, vicdanlara; “çağrıydı…”
Birliğe, dirliğe ve uyanışa;  “çağrıydı…”
“İçinizde hayrı söyleyen bir ümmet olsun!” ayeti,
Onun ruh dünyasını şekillendiriyordu
Kabaklı Hoca’da gördüğümüz sıfatlar;
“Ak saçlı…”  “Bilge kişi…”
“Asrın Dede Korkut’u…” “Derviş Gazisi…”
“21. Asrın Alpereni…”  “Yazı hayatımızın duayeni…”
“Bir İstanbul Beyefendisi…”

Elazığ’ın, Anadolu Coğrafyamda müstesna bir yeri var.
İshak Sunguroğlu,  Fethi Gemuhluoğlu, Av. Fikret Memişoğlu,
Nurettin Ardıçoğlu, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu…
Ve daha nice isimler…
O zengin iklimi, günümüzde de aramaktayız!
İdealizm nedir?
“sürekli meyve veren iyilik ağacı olmak!”
“ahde vefayı, fedakârlığı,  sabrı…” hayatın özüne taşımak!
En sevdiğim bir kavramdır; “toplumda güzel izler bırakmak!”
Ahmet Kabaklı Hoca, Elazığ’ın bağrından çıkardığı;
Asrın Aksaçlı derviş gazisi; bilge kişisi, Dede Korkut’u, Alpereni…
Rahmetle anıyoruz…

Ahmet Kabaklı’nın, İlk öğretmenlik yeri komşu ilimiz,
Artuklu Beldesi, Diyarbakır…
Halkevi’nin çıkardığı, Karacadağ Dergisini yönetti!
Diyarbakır’dan çok verimli hatıralarla ayrılacaktı;
Diyarbakır’ı sevdi; Diyarbakır, Kabaklı’yı bağrına bastı…
Harput’u/ Elazığ’ı bütün zenginlikleriyle, Türkiye’ye taşımışlardır!
Harput, Anadolu coğrafyasının müstesna bir,
“İlim muhiti…” olarak bilinir!
Kabaklı Hoca, Harput’tan beslendiği o engin kültürle;
Geleceğe ufuklar açacak bir kalem ve kelam ustasıdır!
Aydınlar Ocağının öncülüğünde,
55 Dernek ve Vakfın birlikteliğiyle kendilerine;
“Şeyhü’l Muharririn…” unvanı verilecekti!
Bir faniye nasip olabilecek, en değerli makam!

Ahmet Kabaklı Hoca, “Günışığı…” köşesinde;
Doğduğu ve sevdiği şehir, 
Elazığ’ın meselelerini sürekli “Türkiye’nin Gündemine…” taşımışlar!
Değerlerini sıklıkla dile getirmişler!
Harput’un efsaneleri, O’nun kaleminde kitaplaşmıştır!
Harputlu Divan Şairleri ve Zengin Musikisi,
Edebi lisanıyla sürekli ifade edilmiştir!
Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarında,
Çaydaçıra Bilim, Kültür ve Sanat Ödüllerinde,
Şehrin birçok organizasyonunda,
Aleni desteklerini esirgememişlerdir!
O, başlı başına bir, “Elazığ Lobisidir…”

Elazığ’da, 1930 yılında yayın hayatına başlayan;
“Turan Gazetesi…” arşivlerinde;
Ahmet Kabaklı, Cemil Meriç, Ali Rıza Alp,
Fikret Memişoğlu, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu vs.
İsimleri, o isimlerin imzalarını görebilir/ ve okuyabiliriz!
Aynı şekilde, 27 Ekim 1997 tarihinde yayın hayatında başlayan;
“Günışığı Gazetesi…” ismini Ahmet Kabaklı Hoca’nın; “Köşesinden…” almıştır!
Bu isim, Alperen Ocağı’nın bu şehirde; bu şehrin ikliminde ‘var olduğuna…’ işarettir!

1980’li yıllarda ki, “Türk Edebiyatının”  yazı kadrosuna şöyle bir göz gezdiriyoruz; 
Ahmet Kabaklı, Necip Fazıl Kısakürek, Cemil Meriç, Ayhan Songar, 
Osman Yüksel Serdengeçti, Mehmet Kaplan, Mehmet Çınarlı, 
Erol Güngör, Necmettin Hacıeminoğlu, İsmail Gerçeksöz, 
Tahir Kutsi Makal vs. her biri sahasında deha isimleri görüyoruz. 
Bilgeleri bir araya getiren zengin bir okul! 
Onlar bir nesildi!. Gönüllerde iz bırakarak göçtüler.
100. sayısı vesilesiyle Şubat 1982 Tarihli sayısında Hocamızı dinleyelim; 
“…Türk Edebiyatı, memlekete dönecektir. 
Ay çiçeğinin gıda ve hayat alabilmek için güneşe dönmesi gibi… 
Fakat “güneşe dönüş” teşbihini genişletebiliriz. 
Güneş, kâinatı içinde toplayan kesif kudret demektir. 
Bizim, “memlekete dönüşümüz de onun her şeyine, özüne toplu olarak eğilmek manasınadır.
Memleketin tarihine de, coğrafyasına, insanına, anıtlarına, minare ve fabrikalarına da…
Köylüsüne, işçisine, esnafına, memuruna, işsizine, haksızına da… 
Halk, Divan, Tanzimat ve çağdaş edebiyatlarına da…”
Sözün burasında Kabaklı Hocamızı dinleyelim; 
“Şefkate çağrı, zulüm ile ve zalimle mücadeleye çağrıdır. 
Daha güzel, daha gayretli, vicdanlı bir Türkiye’ye çağrıdır.
 İşsizliğin, bencilliğin, yolsuzluğun, fakirliğin, kökünü kurutarak,
 Buhranlara, bahtsızlıkları, çile düğümlerini çözerek, 
Sanatın mutlu dünyasında boy göstermeye çağrıdır…” (Mart-1984 Türk Edebiyatı)  

1985 yılı sonrasında, Ahmet Kabaklı Hocamızla birçok hatıralarımız oldu!
Elazığ Şehrini yakından takip ettiler… Bu şehre yüreğini verdiler!
“Harput Kültüründen günümüze yansımalar”  sohbet toplantısında;
Şemsettin Ünlü, Cahide Dalokay, Kerim Sunguroğlu,
Ayla Ağabeyüm, Metin Önal Mengüçoğlu ile birlikte geldiler!
Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarını kaç defa köşelerine taşıdılar?
Kabaklı Hoca her yazısında, ‘teşvik ediyorlar’ Bizleri yüreklendiriyorlardı!
Türk Edebiyatı Vakfı, ‘Elâzığ’la bütünleşmişti’
Edebi faaliyetler mutlaka dergide yer alacaktı!
O bir Muallim, Yönetici, Hukukçu, Muharrir, Mütefekkir,
Siyasete yön veren bir deha kişiliğe sahipti!
“Türk Edebiyatı (5 Cilt) bir Külliye niteliğindedir 
Yunus’u, Mevlana’yı, Akif’i Ahmet Kabaklı’nın kalemiyle okuyun!
Her yayınlanan eseri, ‘ses getirecektir’
Harput’u en iyi şekilde bizlere nakleden bir kelam ustasıdır!
Edebi Sohbetleri, mükemmel diyebilirim!
Türkiye’de, ‘muhafazakâr, mutedil, ılımlı gazeteciliğin’ temsilcisidir!
Özetin Özeti, ‘muallimlerin muallimi…’ olmuşlardır!
Bir neslin yetişmesinde, ‘ter dökmüşlerdir!
Rahmetle, minnetle anıyoruz! Mekânları cennet olsun. (âmin)

Yazarın Diğer Yazıları