Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Ahlat'ta Tarihi Soluklamak

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Anadolu’nun fetih kapısından bakınca artık farkında oluyorsunuz!
26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferinden 30 Ağustos 1922 Dumlupınar Meydan Muharebesine…
Alperen ruhunu taşıyan bir millet, “ Vatan ve Hürriyet Sevgisi imandandır!” diyecek!
26 Ağustos tarihleri; “bir milletin istiklal uğrunda şehadetidir!”  
O şehadet günü, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ve Devlet Bahçeli Ahlat’talar…
Sultan Alparslan’ın, ‘Kubbet-ül İslam’ olarak bilinen tarihi mekânlarındalar…
Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmalarında;
“Nice sultanları, âlimleri, seyyahları, dervişleri misafir eden bu kadim şehri,
Selçuklular İslam’ın kubbesi, Osmanlı ise ata şehri olarak anarlar!”
“Ahlat için taşların konuştuğu şehir derler. İslam mezarlıkların en büyüğü unvanını taşıyan Selçuklu Mezarlığı bizim bin yıllık varlığımızın hafıza kayıtlarıdır.
Ahlat mezar taşları milletimize ait bir tapu senedi hükmündedir.”

Ahlat’tayız… Serin selviler altında;  mavi ile yeşilin kucaklaştığı diyardayız… 
Van Gölü’nün dalgalarında nal seslerini dinler gibisiniz…
Yeşil örtü de, ‘gökçe çadırlar…’ hayalinizi süslemekte…
Türk-İslam Tarihinin en büyük; “açık hava müzesi…”
Öyle bir diyardayız ki, ‘manevi bir rıhtımdasınız…’
Veya o hissiyatla dopdolusunuz…
Ahlat’a girdiğinizde; ‘farklı bir havayı solukluyorsunuz…’
Doğu Anadolu’ya göre; ‘ılıman bir iklim ve bereketli topraklar’
Özel seçilmiş bir yurt gibi… 12. ve 13. yy’lerde Ahlat’ın nüfusu; ‘300 bin civarında…’
Bu dönemde, Ahlat ticaret ve ilimde zirvededir…
Türk-İslam Âleminde Ahlat Şehri; “Kubbet-ül İslam” lakabıyla anılır.
Bu yönüyle; Hz. Mevlana’nın dünyaya geldiği Belh Şehri,
Ve İmam Buhari’yi yetiştiren Buhara Şehri, Kubbet-ül İslam Şehri olarak bilinir.
Büyük Velileri, İslam Âlimlerini yetiştiren önemli bir merkezdir, Ahlat Şehri…
Bugün günümüzde, Bitlis İline bağlı olup nüfusu, ’34 bin civarındadır…’
Bir önemli farklılıkta; “Ahlat Taşı ve Su Kaynakları…” sizleri cezbedecektir.
Ahlat, her adımda sizlere sesleniyor; “Ben buradayım; tarihe şehadet ediyorum!”
Ey yolcu! Bilmeden gelip geçme… Bu diyarda, ‘kendini veya özünü bulacaksın’
Malazgirt’ten önce fethedilir, Ahlat… Asıl büyük fethe hazırlık merkezidir…
Bu milletin tarihi ordugâhıdır…
Ahlat, önemli bir üst görevini de yapmaktadır…
Anadolu’nun diğer yerlerine akınlar bu üstten idare edilir…
Alparslan, Otağını Ahlat’ta kuracak… 
Malazgirt-1071’in stratejilerini burada belirleyecektir
Ahlat, Türk-İslam Kültürünün nadide eserleriyle bezelidir
Ahlat, bir ilim, hikmet ve marifet yuvasıdır…
O Çağ’da; Bağdat, Halep, Şam, Kahire, Musul ne kadar önemliyse;
Ahlat’ta; o derece önemli bir merkezdir…
Ahlat’ın; şehir tarihini; “İbni Ebilmutahhari Ensari” yazacaklar.
Ne yazık ki bu esere günümüzde ulaşılamamıştır!
Ahlat’ta,  Orta Asya ve Anadolu’nun önemli şehirleri gibi “Moğol İstilasına uğrayacak…” 
Bu işgaller, tarihimizin en acı yıllarıdır Ahlat’ın tarihi yüzünde o acıları duyar gibisiniz…
Ahlat, Yavuz Selim, Kanuni, 4. Murat Dönemlerinde de imar görecektir…
Ahlat, “Anadolu’nun kapısı, Türkiye’nin tapusu!” olarak bilinir
Cumhurbaşkanlığı Köşkünün Ahlat’ta yapılması önemlidir
 2021 Yılı Malazgirt Zaferinin 950. Yıldönümü Kutlamaları;
Bu kutlamalarda, ‘Devletin Zirvesinin Yer Alması…’ 
Ecdat hatıralarıyla ve de tarihimizle buluşmamızdır…
Burada hemen bir paragraf açmak istiyorum;
AMAN HA! AHLAT’I BETONLAŞTIRMAYALIM…
AHLAT’IN TARİHİ MİMARİSİNİ BOZMAYALIM… BU BİR CİNAYET OLUR…

Ahlat mezar taşlarındaki kitabelerin her biri okunmuştur…
O kitabeler, ‘asrın sanatkârlarını bizlere tanış kılmaktadır’
O kitabelerde, ‘büyük âlimlerin isimlerini…’ heyecanla okumaktayız!
O kitabelerde, “Ahlat Evliyalarını…” öğrenmekteyiz!
Tarihimizin, ‘efsane şehri’  Ahlat’tayız; tarihimizin eşsiz limanındayız…
Ahlat’ta, Medine’nin ruhani sıcaklığını almaktayım…
Piri Türkistan’ı Ahmet Yesevi’nin izleri üzerindesiniz…
Yunus’un yüreğiyle söz meclisindesiniz…
Ahlat o kadar farklı ki… Soylu bir ihtiyar edasında; sizleri misafir ediyor…
Ahlat, Anadolu’dan üç kıtaya açılan kutlu bir pencere…
Derler ki, “Ertuğrul Gazi’nin Gençliği…” bu özge topraklarda geçer
Buradan 84 milyon insanıma seslenmek istiyorum;
“Sıla-ı Rahim yapınız…” Anadolu Coğrafyasını ‘Sıla-ı Rahimle’ inşa edeceğiz
Ahlat -- Malazgirt arası takriben 56 km…
Bu yol güzergâhı mutlaka tarihi işaretlerle birlikle ışıklandırılmalıdır
“Bilgeler Yolu…” o kadar çok yakışır ki...
Bu yol güzergâhına, “Orhun Abidelerinden Günümüze…” tarihi maketlerle donatalım…
 
Ahlat’tayız… 
Ahlat taşlarıyla inşa edilen evler; apayrı bir cazibe uyandırıyor…
Van Gölünün kıyısında kurulan bu tarihi şehrimiz;
Yeşil örtüsüyle ve ılıman iklimiyle sizlere açık davetiye çıkarıyor;
Geliniz, tarihi buradan itibaren okumaya başlayalım…
Geliniz, Malazgirt-1071’e,  Zafer Yolculuğuna birlikte çıkalım…
Ahlat, her haliyle farklı… O farkı hissederek ve duyarak yaşadığımı söyleyebilirim.
Malazgirt’ten (1071), Kocatepe’ye (1922) tarihlerin en şanlı yolculuğu…
Tarihin o emsalsiz cennet misali ‘gül bahçesine…’ kahramanlarına merhaba diyoruz!
 

Yazarın Diğer Yazıları