Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Acısını Dertlenmeyen

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

“Buna rağmen yapamazsınız ki asla yapamayacaksınız,

Öyle ise o ateşten sakının ki, yakıtı insanlarla taşlardır;

(ve) kâfirler için hazırlanmıştır” (Bakara Suresi 24 ayet)

Anadolu, şefkatin ırmağında,

Yunuslarla gönüllere dokundu

Kinin, öfkenin, hasetin ağında,

Moğol’dan, Haçlıdan yurdun sakındı!

Zalim, zulmüyle ateşini yakar,

Nefreti, melun iblisvari akar

Güzel yurdum hislenirim acına,

Acısına dertlenmeyen kör bakar

Coğrafyamın adına, ‘gönül’ dedim!

Sevgi dolu, gönüllere yar dedim

Gönlünü vatan yapanlar merhaba;

Hasreti olmayan, hüsranda dedim!

Yağmursuz gecelerin kızıllığı,

Kor ateşin, ‘yanık kokan’  morluğu

Yeşilim dağlar, ‘utancından ağlar’

Fitne belasının, yaman zorluğu!

***

SIZLAR MECALİM

Ciğerlerimizi yaktın, Ey zalim!

Elim, kolum bağlı, yamandır halim

Börtü-böcek, her canlının katili

Yürekten gözyaşı döker ahvalim

İçimizdeki uğru vatansızlar

Yollar kesen, ağaç yakan kansızlar

Evi, bucağı yanan imkânsızlar,

Bedri, dert sızlar kalmadı mecalim!

Yarab! Akıl ver, iz'an, güç ver bize

Korku sal içlerine, gelsin dize

Şer, nifak düşmesin ahengimize

Işıldasın ay yıldızlı hilalim

***

SANSÜRE TAKILIR MI?

Sansüre takılır mı hayallerim

Neler yazdı eyvah ki, hay ellerim!

Dokunmuş meğerse üç-beş satır söz

Uçurtma kâğıt oldu suallerim

Bir nefes değil, bin nefes az gelir

İçimdeki çığlığa cevaz gelir

Hicabın tarifi yok ki, naz gelir

Sansüre takılırmış mesellerim!

Duy dedik vicdana, kol kanat kırık

Aman der, kendini yırtar hıçkırık

Bütün umutlar savrulmuş, düş kırık

Günahkâr mı kalem tutar ellerim!

 

GÜNAHKÂR ELLERİMİZ

Beş vakit dualarımızla niyazdayız!

Hakk’a açılmış günahkâr ellerimiz,

Çaresizliğin çığlığında yakarıyoruz;

İfrat ile tefrik arasında dönmekten koru!

Dua ve yakarış, -Hakk’a icabet;

Hakk’ı birleyen, kalp mabet!

***

İÇİM YANAR BENİM

Dışıma bakma, içim yanar benim

Dert elinden yüreğim kanar benim

Gözlerim yaşlı, gönlüm pınar benim

Halim yamandır, ayrılık yaramdır

***

İLİMSİZ HAYAT

Bir kitaptır kâinat, her ayette hakikat
‘İlimsiz hayat’ İslam’a kurulan barikat
Gönül gözü, peygamber; nuru arayan nesil
Asrımız, sana muhtaç; seninle ebed kalır

***

HER TECELLİDE…

İlmin hikmet gözesinden ‘çağ...’ oynadı
Çer-çöp haline gelince, ‘bağ...’ oynadı
İlahi… Her tecellide nur ayetin;
Bir çığ düşünce yerinden ‘dağ...’ oynadı

***

RAHMETİN KAPLAYINCA

Rahmetin kaplayınca, âlem suya gark oldu
Toprağın ana rahminde, pınara hark oldu
Taşınca gözesinden pamuk yumağında;
Sular, akışın raksında, ışığa çark oldu

***

BAŞIN DİK OLMALI…

“Alnın açık, başın dik olmalı…” bütün ömrün
Hakk’a eğik, halka tevazu içinde görün
Ne makamdır, ne mevki insana değer veren;
Güzel ahlak elbisen olsun, takvayla örtün…

***

DELİ DUMRUL

Deli Dumrul’dan hatıra, ayakbastı parası!
Asrımıza intikal etti, yol-köprü kirası!
Geçersen bir akçe, konarsa beş akçe alırlar;
Sorgu-sualsiz durma git, her belde yüz karası…

***

DÜŞÜNEBİLDİN Mİ?

Yer ile gök arasını, düşünebildin mi?

Akıl ile vicdanın sesini, duyabildin mi?

Göz ile gönül yoluna, taşınabildin mi?

Bilmek, marifet kitabını okumak…

Seyreyle âlemi, kandiller nasıl semayı süslemiş!

Yer nasıl bir döşek gibi, yayılmış…

Dağlar, her biri metin burçlar gibi, yükselmiş!

Tefekkür, en kutlu ibadettir bizlere

Yazarın Diğer Yazıları