Neleri düşünüyoruz!
Ramazan Ayının daha ilk gününden ‘Bayramı düşünmek’
Elbette ki, her şeyin güzel olmasını / gönüllerin mutmain olmasını diliyoruz!
2018 Yılında emeklilere “bin Lira Bayram İkramiyesi” verilmişti!
Ramazan ve Kurban Bayramlarında emekliler sevindirilmişti!
Güzel bir başlangıçtı… Aradan üç tam yıl geçti…
Ne 2019 ve ne de 2020 yılında;
“Bayram İkramiyelerine enflasyon farkı verilmemişti!”
2021 yılının Mayıs ayının ilk haftasında emekliler,
“Bayram İkramiyesini…” alacaklar!
Türkiye’mizde, ’13 milyon 200 bin emekli…’ bulunuyor!
Emeklilerin gözleri, ‘bayram ikramiyesinde…’
Tabi ki, emekliler ‘enflasyon farkını da…’ ümitle bekliyorlar
2018 yılının Haziran ayından 2021 yılının Mart ayına kadar;
Ay ve ay enflasyon rakamlarını toplayınız…
Takriben üç yılın enflasyonu, “yüzde 41,21…” olmuş!
Emeklinin 2018 yılında eline geçen “bin lira Bayram İkramiyesi…”
2021 Yılının Nisan ayında, “yüzde 41,21 azalarak…”
“587 Lira 90 Kuruş…” olmuş!
Bunun anlamı nedir; ‘paranın alım gücü’ yüzde 41 düşmüş…
Emekliyi enflasyona ezdirmemek mi istiyorsunuz?
O halde, ‘siyasi irade…’ emeklilere Bayram İkramiyesini,
2018 yılından itibaren ‘enflasyon rakamlarını’ dikkate alarak;
“bin 412 lira 10 kuruş…” olarak vermelidir!
Bayram İkramiyesinde, “13 milyon 200 bin insanın hakkı…”
O hakkı, ‘bu yıl da, gelecek yıllarda da koruyalım’
Ne çalışanı ve ne de emeklileri, ‘enflasyona ezdirmeyelim’
Yunus yüreğiyle seslenelim, ‘sevelim sevilelim!’
Sevgimizi, ‘ortak akılla…’ birlikte paylaşalım!
TÜRKİYE’NİN VUHAN’I İSTANBUL MU OLDU?
Baş belası virüsün çıkış merkezi, Çin’in Vuhan Şehri…
Bir ülkede, virüsün zirveye tırmandığı İl veya yörelere;
O ülkenin ‘Vuhan’ı olarak’ nitelendiriyoruz!
Prof. Dr. Mehmet Ceylan’da, ‘bu kavramı kullandılar’
İstanbul’da, ‘otobüse de, dolmuşa da binmek risk…’
Aman Allah’ım! Virüs, bir dakikada bulaşıyor!
Türkiye’miz, ‘vahim bir dönemi…’ yaşıyor!
Ecdat ne diyor, “tedbir bizlerden takdir Allah’tan…”
Sadece İstanbul için değil;
81 Vilayetimiz için elzem olan; ‘risk almayalım’
Öyle ki, neredeyse ‘her 5- 5,5 dk. ’da bir insanımız hayatını kaybediyor!”
Ürkütücü olduğu kadar da vahim bir durum!
Koronavirüs’ten ilk ölüm, ilk acı çığlık; 11 Mart 2020 tarihi…
O çığlık giderek büyüdü…
“11 Mart 2020’lerden 10 Nisan 2021’lere…
“33 bin insanımız hayatını kaybedecekti!”
“Vaka sayısı 3 milyon 800 binlere ulaşacaktı!”
Bir kıvılcım nasıl bir ormanı yakıyorsa;
Allah korusun! Virüs Belasının nerede ise girmediği hane kalmadı!
Ailemizden, yakınlarımızdan toprağa verdiklerimiz oldu!
Gariptir! Ne ağlayabildik, ne acılarımızı paylaşamadık!
Hüznümüz gözyaşına dönüşüyor…
İçin için yanıyoruz! Yaralı yüreklere nasıl dağlanacak!
Şu ibret dolu sözü kulaklarımıza küpe edinelim;
“bir insanı kurtarmak kâinatı kurtarmak gibidir!”
Her şeyden önce, ‘insan merkezli’ düşüneceğiz!
Bu düşünce çerçevesinde, ‘hareketimizi…’ oluşturacağız!
Bütün bunlar, ‘bir şuur hareketinin oluşmasına’ bağlıdır.
O hareketin ilk nüvesi birey ve ilk adımı ailedir…
İnşallah 12 Nisan tarihinde,
İlk teravih ve ilk sahurla Ramazan’a Merhaba diyeceğiz!
Bu ay içerisinde, ‘evlerimizi mescide çevirelim’
Bu ay içerisinde, ‘selam ve dualarımızla…’ Yüce Mevla’ya yakaralım!
Yunus Suresi 57 ayette ne buyruluyor;
“Ey insanlar! Muhakkak ki size Rabbinizden bir nasihat,
Gönüllerde olana bir şifa ve müminler için bir hidayet,
Ve bir rahmet (olan Kur’an) gelmiştir.”
NELERE ÜZÜLÜRÜM!
Özellikle şu dönemlerde,
Yüz yüze eğitimi bir türlü içime sindiremedim!
Elbette, her eğitimci gibi bizlerce, ‘yüz yüze eğitimden yanayız’
Ama şartlar, ayan meyan ortada!
Bir şeyleri artık zorlamaya gerek yok…
Yapacağımız en önemli adım nedir?
780 bin km2 vatan coğrafyamızda;
“EĞİTİMİN ALT YAPISINI İNŞA ETMEK!”
Dijital ortamda, “18 milyon 241 bin öğrencimize ulaşabilmek!”
“Ey Yükselen Nesil, Gelecek Sizlerin Eseri Olacaktır!”
Böyle bir ruha milletçe kendimizi hazırlamalıyız!