Sevginin Dili Nezaket

Sevginin Dili Nezaket
    Nezaket sözcüğü; naziklik, zariflik, incelik ve terbiye karşılığı olarak kullanılmaktadır. Maalesef uzun zamandır toplumumuzda insanlar arası ilişkilerde naziklik ve incelik azaldı, yerini kabalığa bırakmaya başladı. 
    İletişimin temeli olan dinleme, anlama, hoşgörü ve incelikle yaklaşma gibi kavramların yerini ben merkezli iletişim kurma aldı. Kime sorarsanız sorun herkes karşı taraftan anlayış, hoşgörü, incelik ve saygı görmek istiyor. Ancak bu davranışları başkalarına gösteriyor musunuz diye sorsak kimsenin ağzını bıçak açmıyor. Oysa davranış biçimleri insanın kişiliğinin ve kimliğinin aynasıdır. Aslında insanların size davranış biçimini yine siz belirliyorsunuz. Saygı görmek istiyorsanız saygı göstereceksiniz. Nezaket istiyorsanız insanlara karşı nazik ve kibar olacaksınız.
    Yazımın başında da söylediğim gibi toplumumuzda nezaket yerini kabalığa bırakmaya başladı. Bunu güne ilk başladığımız dakikalardan itibaren gözlemleyebiliriz. Sokakta insanlar birbirine hakaret etmek, birbiriyle kavga etmek için neredeyse bahaneye bakıyorlar. Bir şey almak için girmiş olduğumuz mağazada sıra beklerken aldığı ürünün ücretini bir ana önce ödeyip mağazadan çıkmak için birbirinin haklarına riayet etmeyen insanlarla her gün karşılaşıyoruz. Bu tür davranışlar neredeyse normalleşti.
    Hz. Ali; “Kaba bir insanın elinden, hayat suyu bile olsa içme.” diyerek nezaketin, inceliğin, saygının ve hoşgörünün insan ilişkilerinde ne kadar önemli olduğunu çok güzel ifade etmiş.
    Kökü, geçmişi ve büyük bir medeniyetin evlatları olan bizlerin birtakım değerlerini unutması inanın çok acı bir şey. Toplum olarak bu değerlerimizi unutmuş olduğumuzu fark eden Milli Eğitim Bakanlığı bu değerlerin çocuklarımıza öğretilmesi için; “Görgü Kuralları ve Nezaket” adı altında müfredata seçmeli ders koydu. Bu dersin programa koyulmuş olması çok isabetli olmuştur.
    Teknolojik gelişmeler ile birlikte edinilen alışkanlıklar ve yeni yaşam şekli bizi biz yapan değerlerimizi bizden almaya çalışmaktadır. Bunun için geleceğimiz olan çocuklarımızı iyi yetiştirmek zorundayız. Bu konuda ilk iş ailelere düşmektedir. Çünkü uzmanlara göre çocuklar kişilik gelişimlerini genel olarak beş yaşında tamamlamaktadır. Çocuk; sevgiyi, saygıyı, hoşgörülü olmayı, nezaketi, inceliği ailede görmeli ki bunları öğrenebilsin. Bu davranışlar küçük yaşlarda öğrenilirse yaşam boyu kullanmak daha kolay olur. Uzmanlar; “Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için yapabileceğimiz en iyi şey evimizde bir nezaket kültürü geliştirmek.” diyor. Bunu gerçekleştirmenin yolu da örnek olmaktır. Evde gördüğü iyi ve nazik davranışları toplum içinde uygulayan çocuk, insan ilişkilerinde ve iletişimde başarılı olur.
    Sevgi dilini ve nezaketi toplumda yayanlardan olmamız dileğiyle sağlıcakla kalın.