Ahmet KIZILKAYA

Sessiz stadyumda çok sesli Elazığspor

Ahmet KIZILKAYA

Oynadığı son iki maçı kaybeden Elazığspor, seyirci cezası nedeniyle Elazığ Atatürk Stadyumu’nun boş tribünleri önünde oynadığı maçta İstanbul temsilcisi Kuzey Marmara Arnavutköy Belediyesi takımını farklı yenerek moral kazandı.
Dün akşamki maç aslında birçok açıdan ilklerin yaşandığı bir maç oldu. Elazığspor uzun zaman sonra ilk kez boş tribünler karşısında oynadı. Bu sezon ilk kez 5 faklı bir galibiyeti aldı. Atılan beş golün beşi de farklı futbolcular tarafından kaydedildi. Yine ilk defa olarak Yusuf Mert Tunç, Melih İnan ve Muhammet Arslantaş gibi ileri uç oyuncuları aynı maçta birer gol atarak müsabakayı tamamladılar. 
Özellikle Muhammet Arslantaş’ın gol atmasına çok sevindim, zira geçen hafta kaçırdığı penaltı sonrası taraftarlardan aldığı tepki, oyuncu üzerinde psikolojik bir baskı yaratmıştı. Diliyorum Muhammet Arslantaş şeytanın bacağını kırmış olsun. Bundan sonraki maçlarda da Muhammet’in atacağı gollere ihtiyacı var bu takımın.
Elazığspor’un dün akşamki rakibinin Arnavutköy Belediyesi olması bence bir şanstı. Çünkü rakip, gol ve puan ortalaması 1 olan, kolay kazanamayan ve kolay da kaybetmeyen tipik bir beraberlik takımıydı. 
Rakibin atak oyun anlayışının, iyi niyetli olarak sahada oynamaya çalışmasının Elazığspor’un işini kolaylaştırdığını düşünüyorum.
Tribünlerin boş olması onlara da bir miktar cesaret vermiş olmalı ki maçın başından son anına kadar, hatta 10 kişi kaldıklarında bile geriye çekilmeyerek ellerinden geldiği kadar atak oynamaya çalıştılar. Bu Elazığspor için bir şans oldu. Çünkü Elazığspor kapanan ve sert oynayan takımlara karşı çoğu zaman zorlandı.
Bana göre Elazığspor’un bu sezon rakipleri içerisinde en ‘’yumuşak’’ olanı dün akşamki rakibiydi. Bu anlamda sahada futbolu çirkinleştirmeden oynamaya çalışan Arnavutköy ekibini kutluyorum.
Ev sahibi Elazığspor bu maça da her zamanki oyun formatıyla başladı. Sabırlı, bol pasa dayalı ve rakibin açıklarından yararlanmaya çalışan bir anlayış. 
Maçın başında da, rakip 10 kişi kaldığında da hücum zenginliği yaratmaya çalışan Elazığspor, bu maçta önceki maçlardan farklı olarak değişik hücum varyasyonları deneyerek goller buldu. Bunda sert olmayan rakip ve futbolcularımızın iştahı etkili oldu. 
Savunmanın da en az açık verdiği maçlardan biriydi dün akşamki maç. Ancak yine de Elazığspor’da üretkenlik sorunu olduğu belli. Zaten bunu Bülent Yenihayat hoca da maç sonu açıklamalarında zaman zaman ifade ediyor. Bu sorun nasıl aşılır sorusunun yanıtını da en iyi bilen kuşkusuz Bülent Yenihayat hoca olsa gerek.
Dün akşamki kadroda sol bek pozisyonunda oynayan Burhan Arman, hem hücumda hem savunmada başarılıydı. Gol atan savunma oyuncusu Ercan Coşkun, Ali Keten ve sağ bek oyuncumuz Berşan Yavuzay sorunsuz bir oyun çıkardılar. Mikail Koçak her zamanki gibi iyi niyetli ve çalışkandı ama bu oyuncumuzun yorulduğu maçlarda ve formsuz dönemlerinde o bölgeyi dolduracak alternatif bir oyuncuya ihtiyaç var. Ara transfer dönemi belki böyle bir fırsatı sunacaktır Elazığspor’a.
Melih İnan ve Yusuf Mert Tunç ileri uçta iyi işler çıkardılar, biraz daha şanslı olsalar maç daha farklı bir sonuçla da bitebilirdi. Çünkü maçta atılan kadar değerlendirilemeyen gol pozisyonları vardı.
Beykan Şimşek ve Kerim Frei iyi niyetle ve gayretli olarak maçta kendilerini gösterdiler. Beykan’ın bireysel becerisine söylenecek söz yok ancak Kerim Frei bence henüz verebileceğinin altında. Pas oyununda çok iyi ama araya paslar, adam eksiltme ve gol vuruşları anlamında ondan beklentimiz çok daha yüksek.
Bülent Yenihayat hocanın oyuncu değişiklikleri ve zamanlaması da doğru ve başarılıydı. Sonuç olarak Elazığspor seyirci desteği alamadığı bir maçı kayıpsız kapattı. Sessiz stadyumun tribünlerini Elazığspor’un arka arkaya attığı gollerin çığlığı çınlattı. 
Haftaya Erbaa deplasmanı var. Oradan da kayıpsız dönecek bir Elazığspor liderle arasındaki 6 puanlık farkı çok çabuk kapatabilir. Daha önce de yazdım. Elazığspor bu ligin  en büyük camiası, grubunun da favorisi. Bu bilinçle hareket edildiğinde başarı gelecektir diye düşünüyorum.

Beni okuyan, beni dinleyen, sözcüklerimin izini süren herkese teşekkür ediyorum. Bir sonraki yazımda buluşuncaya kadar sevgiyle ve huzurla kalın.

Yazarın Diğer Yazıları