Ahmet KIZILKAYA

Elazığspor Zirveye Tutundu

Ahmet KIZILKAYA

Geçen hafta Ankara deplasmanından puansız dönen Çimentaş Elazığspor, evindeki Somaspor maçında da bir puan kaybı yaşasa bir üst lige direkt olarak çıkma olasılığı neredeyse sona erecekti. Maç öncesi camia içindeki psikolojik ortam da tatsız ve keyifsizdi. Ancak maç sonu farklı oldu. Sıralamada üstündeki Aksaray takımının kendi evinde Erbaaspor’a farklı yenilmesi, Elazığspor’un da iyi bir futbolla olmasa bile Somaspor’u net bir skorla geçmesi azalan umutları yeniden yeşertti ve Elazığspor zirveye yeniden tutundu.

Aslına bakacak olursak sezon sonu yaklaştıkça ligdeki heyecan, adrenalin ve sürpriz puan kayıpları anlaşılabilir şeyler. Çünkü bütün bir sezonun mental, psikolojik ve fiziksel yorgunluğu iddiası olan her takımı etkilemeye devam ediyor ve edecektir.

Dünkü maç sonuçları, ligin son haftasına kadar puan tablosundaki görünümün sürekli değişebileceğini gösteriyor bize. Kalan 7 maçta ilk 6 sıradaki tüm takımlar birbirleriyle karşılaşacaklar. Bu anlamda hiçbir takım kendi kaderini kendi belirleyemeyecek durumda. Şampiyon olacak takımı kendi toplayacağı puanlar kadar rakiplerin sürpriz puan kayıpları ya da kazançları tayin edecek.
Dünkü maça gelince. 

Somaspor ligde genç bir takımla mücadele eden, futbolu çirkinleştirmeyen ve oynamaya çalışan bir ekip. Ligin ilk devresinde Soma’da oynadığımız ve kazandığımız maçta da açık bir futbolu tercih etmişlerdi. Dün sahadaki görüntüleri de yine bu yöndeydi. 

Elazığspor, Ankara Demirspor maçından daha farklı bir kadroyla çıktı sahaya. Defans bloğunda ideal dörtlü dediiğimiz oyuncuların önünde Muhammed Gönülaçar ile birlikte Mikail Koçak tercihi Beykan Şimşek’in sarı kart cezası nedeniyle olmadığı maçta orta sahayı güçlü tutmak adına doğru bir karardı. Bu durumda Beykan Şimşek’in rolünü de Kerim Frei üstlendi doğal olarak.

Ancak maçın ilk yarısında koşan, elinden geldiğince ileriye oynamaya çalışan Somaspor karşısında arzulanan futbol ortaya konamadı. Sol kanatta Halil İbrahim Sönmez, sağ kanatta Yusuf Mert Tunç  ve santrfor mevkiinde Fuat Bavuk yeterli uyumu ve yardımlaşmayı gösteremediler. Zaten koca ilk yarı boyunca girdiğimiz en net gol pozisyonu Fuat Bavuk’un değerlendiremediği pozisyon, bir de Halil İbrahim Sönmez’in ceza alanı içinde rakipten dönen şutuydu. Ancak Halil İbrahim Sönmez’e ceza alanı içinde rakibin yaptığı müdahale penaltıyı akıllara getirse de maçın hakemi bu pozisyonu dikkate almadı.

İkinci yarıda ilk yarıdaki gibi uzun toplarla gol aramak yerine biraz daha ayağa oynayan Elazığspor gördük. Yapılan oyuncu değişiklikleri takımın daha üretken bir görüntü vermesini sağladı. Fuat Bavuk’un oyundan çıkıp Halil İbrahim Sönmez’in biraz daha kaleye yakın oynaması, Hasan Ekici’nin sol beke geçip, Ömer Çakının sol açık gibi Halil İbrahim’in yerine konumlanması, Kerim Frei ve Mikail Koçak’ın isabetli pas ve ortaları ilk yarıya göre daha fazla gol pozisyonuna giren bir Elazığspor’u ortaya çıkardı.

Yağızcan Emre’in oyuna alınması, Muhammed Gönülaçar’ın çıkması takımın hücum gücünü artıran değişikliklerdi. Ancak buna rağmen yine de koşan, mücadele eden rakip Somaspor, Elazığspor’a  istediği oyunu oynama fırsatı vermedi. Ligin sonunda bu gibi aksaklıkları artık hoş görmek gerekecek. Bundan sonra iyi oyundan çok kazanmaya odaklanmalı ve kazanmalı Elazığspor.

Kalan yedi maç var. Bunların dördü içeride, üçü deplasmanda.  Diyarbekir, Buca ve Beyoğlu Yeniçarşı deplasmanları içinde bence en zor olanı Çarşamba günü oynanacak olan Diyerbekirspor maçı. Rakibin ligdeki konumu her şeyi gözler önüne seriyor zaten. Elazığspor kısa süre içinde üst üste oynayacağı Diyarbekirspor, Aksarayspor ve Serikspor maçlarını kazanırsa liderlik için çok avantajlı bir konuma gelecek. Bugüne kadar çok gereksiz puanlar kaybedildi. Diyarbekirspor’la evimizde oynayıp kaybettiğimiz 2 puanı şimdi 3 puan olarak Diyarbakır’da kazanma zamanı. 

Ne yazık ki birçok kırılma maçını değerlendiremedik. Artık Diyarbakır’da kazanalım, gerisi gelecektir. Sonrasına, sonra bakarız.
Beni okuyan, beni dinleyen, sözcüklerimin izini süren herkese teşekkür ediyorum. Bir sonraki yazımda buluşuncaya kadar sevgiyle ve huzurla kalın.

 

Yazarın Diğer Yazıları